Dinde Reform Nedir | Dinde Neler Değişecek, Yenilik mi Olacak
Erdoğan'ın islamın güncellenmesi gerek sözlerinin ardından merakla islamın güncellenmesi araştırılır oldu. Cumhurbaşkanı bugün yaptığı açıklamada "dinde reform aramıyoruz" sözlerinin ardından herkesin kafası karıştı. Reform nedir, ne demek?
Erdoğan, partisinin genel merkezinde Siyaset Akademisi'nin açılışında konuştu. İslamın güncellenmesi konusu hakkında "Dinimiz İslam ve kitabımız Kuran-ı Kerim kıyamete kadar caridir Biz dinde reform aramıyoruz. Haddimize mi?" dedi. Cumhurbaşkanının bu açıklamasından sonra dinde reform nedir sorusu araştırılmaya başlandı. Tarihte 16. yüzyılda dini alanda yapılan yenilikler anlamına gelen reform kelimesi bugün islamın güncellenmesi konusu gündeme gelince tekrar merak konusu oldu. Peki gerçekten dinde reforma ihtiyaç var mı? Dinde reform mümkün mü? Cumhurbaşkanı açıklaması ile ne anlatmak istedi.
"BİZ DİNDE REFORM ARAMIYORUZ"
Biz dinde reform aramıyoruz. Haddimize mi? Ama çıkıp da kadınlarla ilgili, yaşlılarla ilgili konuşmaların İslam'a getirdiği lekeyi görmezden gelemez. Türkiye'de din eğitim ve öğretiminin sağlıklı bir temel üzerinde yaygınlaştırılmasına ihtiyaç var. FETÖ tecrübesi bu bakımdan çok önemlidir. Bizim ilahiyatçılarımız, Dinayet İşleri Başkanlığımız, bunlar meydanı FETÖ gibi alçaklara bıraktılar, toplum bu hale geldi. Bu bize örnek olmayacak da hangisi bize örnek olacak.
"DEĞİŞİMİ İNKAR ETMEK KENDİNİ KANDIRMAKTIR"
"Bu değişim meselesi asırlara dair bir husustur. Değişimi inkar etmek kendi kendini kandırmak demektir. Elbette asla değişmeyen ve değişmeyecek olan kurallar da vardır. Mesela İslam'ın son din olduğu bir hakikattır. Bununla kimse oynayamaz. Allah'ın yüce kitabımız Kuran-ı Kerim'de açıkça ifade ettiği hükümler asla değişmemiştir, değişmeyecektir. Dinimiz İslam ve kitabımız Kuran-ı Kerim, kıyamete kadar caridir. Bu da bundan sonra da kıyamete kadar gelecek olan tüm toplumlar, yaşanacak tüm hadiseler, ortaya kadar tüm yeni durumlar karşısında söyleyecek sözü olduğu anlamına gelir. Bunların uygulamadaki karşılılları elbette zamana, şartlara göre değişecektir. Mecelle kaidesidir, yani; "Ezmânın tagayyürü ile ahkâmın tagayyürü inkâr olunamaz". Biz içtihatları değiştirmezsek, uygulamaya ilişkin kuralları uygun şekilde yenilemezsek sadece kendi kendimizi kandırmış oluruz. Müslümanlar sürekli kendilerini geliştirmek durumunda.
PEKİ DİNDE REFORM NEDİR, İSLAMIN GÜNCELLENMESİ İLE ALAKASI VAR MI?
Katolik Kilisesi'nin bozulması ve dini amaçlardan uzaklaşması üzerine 16. yüzyılda Almanya'da başlayarak diğer Avrupa Ülkelerine yayılan dini alandaki yeniliklere Reform denilmiştir.
NEDEN REFORM OLDU
-Katolik Kilisesi'nin bozulması ve ıslahat fikrinin yayılması.
-Hümanizm sayesinde Hıristiyanlığın kaynaklarına inilmesi İncil'in milli dillere çevrilerek temel ilkelerin ortaya konulması.
-Matbaanın yaygınlaşması ile okuma-yazma bilenlerin artması üzerine Katolik Mezhebi'nin sorgulanmaya başlanması.
-Endülüjans sorununun ortaya çıkması, para karşılığında kilisenin günahları affetmesi.
-Reform hareketlerinin ilk defa başladığı Almanya'da siyasal birlik olmaması ve Almanya'daki prenslerin dinde yenilik isteyenleri desteklemesi.
PROTESTANLIK MEZHEBİ KURULDU
1517'li yıllarda Reform düşüncesi Almanya'da Martin Luther tarafından ortaya atıldı. Sonunda Luther'in görüşleriyle Protestanlık mezhebi doğdu. Protestanlar ve Katolikler arasında mücadeleler Ogsburg Antlaşması ile sona erdi (1555). Buna göre; Protestanlık Mezhebi ve Kilisesi kesin olarak kabul edilmiştir.
Alman prensleri istedikleri mezhebi seçme ve kendi topluluklarına kabul ettirme konusunda serbest oldular. Prensler, kendi ülkelerinde din işlerinin mutlak hakimi haline geldiler. Prenslerin mezheplerini kabul etmeyen Almanların başka yerlere göç etmesine izin verildi. Almanya'da başlayan Reform hareketleri İngiltere, Fransa, İsveç, Norveç ve Danimarka gibi ülkelere de yayılmıştır.
SONUCUNDA NE OLDU
-Avrupa'da mezhep birliği bozuldu. Katolik ve Ortodoks Mezhepleri yanında Protestanlık, Kalvenizm ve Anglikanizm mezhepleri ortaya çıktı mezhepler arasında çatışmalar başladı.
-Din adamları ve kilise eski itibarını kaybetti.
-Katolik Kilisesi, kendisini yenilemek ve düzenlemek zorunda kaldı.
-Eğitim-öğretim faaliyetleri kiliseden alınarak laik bir eğitim sistemi kuruldu.
-Katolik Kilisesi'nden ayrılan ülkelerde kilisenin mallarına ve topraklarına el konuldu.
-Papa ve kilisenin Avrupa Ülkelerinin kralları üzerindeki etkisi sona erdi ve Avrupa'da siyasal bölünmeler yaşandı. Çünkü Ortaçağ'da Papa, Avrupa krallarına taç giydirerek onların krallıklarını onaylıyor ve yönlendirebiliyordu. Papanın bu gücü kaybetmesi, Haçlı Seferleri'nin düzenlenmesini engellemiştir.
-Katolik kalan ülkelerde yeni mezheplerle mücadele etmek amacıyla Engizisyon Mahkemeleri kuruldu.
-Protestan krallar ve prensler, din işlerinin mutlak hakimi oldular.
-Reform hareketleri, Avrupa'yı siyasi yönden zarara uğratmıştır. Şarlken'in Osmanlı Devleti üzerine yapmayı planladığı Haçlı Seferi bölünmelerden dolayı gerçekleşmemiştir.
-Mezhep savaşları, Osmanlı Devleti'nin Avrupa'da ilerlemesini kolaylaştırmıştır.
-Osmanlı Devleti içerisinde yaşayan Gayrimüslimlerin büyük çoğunluğu Hıristiyandı. Osmanlı Devleti bunlara inanç ve din konularında serbestlik tanıyarak geniş haklar verdi. Osmanlı'da dini bakımdan bağımsız olan Hıristiyan Toplumu, Avrupa'daki mezhep kavgalarından etkilenmedi. Bunda Osmanlı Devleti'nin Hıristiyan halkı kilisenin suistimallerine karşı koruması etkili olmuştur.