Dışişleri'nden sert tepki: "Müsaade etmeyeceğiz"
Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada "Kıyılarımızın hemen karşısında böyle bir provokasyonun (Yunanistan'ın Meis Adası'na askeri sevkiyat yapması) amacına ulaşmasına müsaade etmeyeceğimizi vurguluyoruz" ifadelerine yer verildi.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, Yunanistan'ın Meis Adası'na asker sevkiyat yapmasına ilişkin basına yansıyan haberler hakkındaki soruya yanıt verdi.
Dışişleri Bakanlığı'nın internet sitesinden yayımlanan yazılı açıklama şu şekilde:
"Yunanistan'ın Meis Adası'na askeri yığınak yaptıklarına dair haberler basında yer almıştır.
Meis, 1947 Paris Barış Anlaşması ile silahsızlandırılmış statüdedir.
Basında yer alan haberler doğruysa, bu, Yunanistan'ın hukuk tanımazlığının ve Doğu Akdeniz'deki gerçek niyetinin yeni bir göstergesidir.
Adanın statüsüne yapılmaya çalışılan gayri meşru değişiklikleri reddediyoruz.
Kıyılarımızın hemen karşısında böyle bir provokasyonun amacına ulaşmasına müsaade etmeyeceğimizi vurguluyoruz.
Bu tür provokatif hareketlerin Yunanistan’a hiçbir faydası olmayacaktır.
Yunanistan bölgede gerginliği artırıcı adımlara devam ederse, kaybeden kendisi olacaktır.
Türkiye uluslararası hukuktan kaynaklanan hak ve menfaatlerini sonuna kadar korumada kararlıdır."
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, Fransa Cumhurbaşkanı Macron'un Doğu Akdeniz'de kırmızı çizgi politikası uyguladıkları yönündeki ifadelerine ilişkin soruya da yazılı olarak yanıt verdi.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Aksoy açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
"Doğu Akdeniz'de Türkiye'nin haklı davasına karşı kırmızı çizgiler çektiğini sananlar, yalnızca ülkemizin kararlı duruşuyla karşılaşacaktır.
Bölgede bir kırmızı çizgi var ise, bu ancak Türkiye'nin ve Kıbrıs Türkleri'nin uluslararası hukuktan doğan haklarıdır.
Kendini dev aynasında görenlerin hakikatlerle yüzleşme zamanı gelmiştir. Emperyalist anlayışlarını haritalara çizgi çekerek belirleme dönemi geride kalmıştır.
Türkiye, meşru hak ve çıkarlarını bir "armada" göndermek suretiyle cebren gasp etmeye teşebbüs eden herkesi caydırmaya muktedirdir.
Bu vesileyle hatırlatmak isteriz ki, Doğu Akdeniz'deki ihtilaflar bölgedışı aktörlerin kışkırtmalarıyla değil, ancak kıyıdaş ülkeler arasındaki diyalog ve işbirliği sayesinde hakkaniyet temelinde çözüme kavuşacaktır."