Doğum öncesi ve sonrası depresyona dikkat edin
Doğumun önemli biyolojik, psikososyal ve ekonomik değişimlerin görüldüğü bir dönem olduğunu belirten uzmanlar, yaşanan annelik hüznünün, doğum sonrası sıklıkla rastlanmakta ve yeni annelerin büyük bölümünü de etkilemekte olduğunu söyledi.
Doğumun önemli biyolojik, psikososyal ve ekonomik değişimlerin görüldüğü bir dönem olduğunu belirten uzmanlar, yaşanan annelik hüznünün, doğum sonrası sıklıkla rastlanmakta ve yeni annelerin büyük bölümünü de etkilemekte olduğunu söyledi.
Annelik hüznü denen postpartum bluesin yüzde 50 ile 80 oranında tüm kadınlarda görüldüğünü ifade eden uzmanlar, doğumdan sonraki ilk iki hafta içinde ortaya çıktığını ve kaybolduğunu söyledi. Annelik hüznünün huzursuzluk, gözü yaşlılık, bebek için duygu eksikliği, tahammülsüzlük, eleştiriye aşırı duyarlılık, uyku bozukluğu, baş ağrısı, yorgunluk ve ani duygusal değişkenlik belirtileriyle kendini gösterdiğini ifade eden Medicana Bursa Hastanesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Ebru Öztepe Yavaşçı, sebebinin ise tam olarak bilinmediğine dikkat çekti. Gebelik ve doğumla birlikte ortaya çıkan ani ve belirgin hormonal değişikliklerin bu hastalığa yol açtığına dair birçok araştırma bulunduğunu ifade eden Yavaşçı, "Yapılan araştırmalar tüm sosyal sınıflarda ve farklı kültürlerde görüldüğünü göstermektedir. Annenin ilk doğumu olması, gebeliğin son üç aylık dönemde kaygı ve depresif belirtilerin varlığı, doğumla ilgili korkular, sosyal uyum güçlüğü ve gebelik hakkında ikilemlerin olması bu süreçle bağlantılıdır. Birkaç gün ya da iki hafta içinde kendiliğinden düzelir. Durum hakkında bilgilendirmek, duygusal destek ve bebeğe bakımda yardımcı bilgiler vermek yararlı olmaktadır. Genellikle psikiyatrik değerlendirme gerektirmeyen bu durumda eğer belirtiler şiddetli ise ve iki haftadan uzun sürüyorsa belirgin bir depresif bozukluk varlığı açısından tekrar değerlendirilmelidir" dedi.
Postpartum depresyonu kendi başını tedavi edilebilecek bir durum olmadığını ifade eden Yavaşçı, "Ancak bazı dikkat edilen hususlar ile tedavi sürecine katkıda bulunabilir ve iyileşmeyi hızlandırabilir. Bebeğinizle birlikte yürüyüşe çıkmak, fiziksel aktivitelere katılmak, sağlıklı beslenmek gibi yaşamınızda değişikler yapın. Her durumda elinizden geleni yapın ve gerisini bırakın. Bazı konularda ihtiyacınız olduğunda çevrenizden yardım isteyin. Kendinize biraz zaman tanıyın. Giyinip evden çıkın ve bir arkadaşınızı ziyaret edin. Ya da eşinizle birlikte zaman geçirmeye çalışın. Olumsuz bir durum ile karşı karşıya kaldığınız zaman, düşüncelerinizi pozitif tutmaya çalışın. Nasıl hissettiğiniz hakkında eşiniz, aileniz ve arkadaşlarınızla konuşun. Daha önce anne olmuş kadınların deneyimlerinden yararlanmaya çalışın" diye konuştu.