DPB Görüşü | Memur statüsünde görev yapan eğitim personeli hakkında

657 sayılı Kanunun 28 inci maddesinde 650 sayılı KHK ile yapılan değişiklik sonrasında kamu kurum ve kuruluşlarında memur statüsünde görev yapan eğitim personelinin, özel öğretim kurumlarında görev alıp alamayacakları hk.(05/01/2012- 24471)

DPB Görüşü | Memur statüsünde görev yapan eğitim personeli hakkında

ÖZET: 657 sayılı Kanunun 28 inci maddesinde 650 sayılı KHK ile yapılan değişiklik sonrasında kamu kurum ve kuruluşlarında memur statüsünde görev yapan eğitim personelinin, özel öğretim kurumlarında görev alıp alamayacakları hk.(05/01/2012- 24471)

Bilindiği üzere 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun, 26/08/2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 650 sayılı KHK’nin 38 inci maddeyle değişik, “Ticaret ve diğer kazanç getirici faaliyetlerde bulunma yasağı” başlıklı 28 inci maddesinde; “Memurlar Türk Ticaret Kanununa göre (Tacir) veya (Esnaf) sayılmalarını gerektirecek bir faaliyette bulunamaz, ticaret ve sanayi müesseselerinde görev alamaz, ticari mümessil veya ticari vekil veya kollektif şirketlerde ortak veya komandit şirkette komandite ortak olamazlar. (Görevli oldukları kurumların iştiraklerinde kurumlarını temsilen alacakları görevler hariç). Memurlar, meslekî faaliyette veya serbest meslek icrasında bulunmak üzere ofis, büro, muayenehane ve benzeri yerler açamaz; gerçek kişilere, özel hukuk tüzel kişilerine veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına ait herhangi bir işyerinde veya vakıf üniversitelerinde çalışamaz.

Memurların üyesi oldukları yapı, kalkınma ve tüketim kooperatifleri, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve kanunla kurulmuş yardım sandıklarının yönetim, denetim ve disiplin kurulları üyelikleri görevleri, özel kanunlarda belirtilen görevler ile kurumundan izin alınmak kaydıyla yapılan insanî ve sosyal amaçlı gönüllü çalışmalar bu yasaklamanın dışındadır...” hükmüne yer verilmek suretiyle, memurların meslekî faaliyette bulunmak üzere gerçek kişilere, özel hukuk tüzel kişilerine veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına ait herhangi bir işyerinde veya vakıf üniversitelerinde çalışamayacakları; ancak özel kanunlarda belirtilen görevlerin bu yasaklamanın kapsamı dışında olduğu ifade edilmiştir.

Diğer taraftan, 08/02/2007 tarihli ve 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanununun 8 inci maddesinin dördüncü, beşinci ve altıncı fıkralarında; “İhtiyaç halinde, resmî okullarda görevli öğretmenlere asıl görevlerini aksatmamak ve aylık karşılığı okutmakla yükümlü bulunduğu haftalık ders saati sayısını doldurmaları kaydı ve çalıştıkları kurumların izni ile sadece okullarda, aylık karşılığı okutmakla yükümlü bulunduğu haftalık ders saati sayısının yarısı kadar ücretli ders verilebilir. Öğretmenlerin toplam ders saati sayısı haftada otuz saati geçemez.

Uzman öğretici, usta öğretici ve öğretmenlik yapma nitelik ve şartlarını taşıyan diğer Devlet memurlarına, ilgili birimlerin izniyle haftada on saati geçmemek üzere ücretli ders görevi verilebilir.

Ders saati ücretli olarak görevlendirileceklerle ilgili diğer hususlar yönetmelikle belirlenir.” hükmüne yer verilmiştir.

5580 sayılı Kanunun “Tanımlar” başlıklı 2 nci maddesinin (b) bendinde ise, “özel öğretim kurumları” kavramı okul öncesi eğitim, ilköğretim, ortaöğretim, özel eğitim okulları ile çeşitli kursları, uzaktan öğretim yapan kuruluşları, dershaneleri, motorlu taşıt sürücüleri kursları, hizmet içi eğitim merkezleri, öğrenci etüt eğitim merkezleri, özel eğitim ve rehabilitasyon merkezleri ile benzeri özel öğretim kurumları şeklinde tanımlanmış; (c) bendinde de “özel okul” kavramının sadece okul öncesi eğitim, ilköğretim, özel eğitim ve ortaöğretim özel okullarını kapsadığı ifade edilmiştir.

Görüldüğü üzere; 657 sayılı Kanunun 28 inci maddesiyle, memurların meslekî faaliyette bulunmak üzere gerçek kişilere, özel hukuk tüzel kişilerine veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına ait herhangi bir işyerinde veya vakıf üniversitelerinde çalışamayacakları, ancak özel kanunlarda belirtilen görevlerin bu yasaklamanın kapsamı dışında olduğu belirtilmiş; özel kanun niteliğindeki 5580 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin dördüncü ve beşinci fıkralarıyla da, 657 sayılı Kanunun 28 inci maddesindeki ticaret ve diğer kazanç getirici faaliyette bulunma yasağına istisna bir düzenleme getirilmiştir.

Yukarıda yer verilen hüküm ve açıklamalar çerçevesinde; Devlet memurları ile resmi okullarda görev yapan öğretmenlerin, 5580 sayılı Kanunun 8 inci maddesi kapsamında ders görevi alabilmelerinin mümkün bulunduğu mütalaa edilmektedir.

 

ÖZET: Devlet memurlarının 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanununun hükümleri uyarınca Kanunun amaç ve kapsamına uygun olan eğitim faaliyetlerinde görev alabileceklerine ilişkin (27/06/2008-11440)

Kurumunuz bünyesinde müsteşarlık müşaviri olarak görev yapan . ..’ın, uluslararası taşımacılık faaliyetlerinde sürücülük yapanlara yönelik olarak Sürücü Kursları Konfederasyonunca düzenlenecek S.R.C. Belgesi kursunda gümrük mevzuatı konularında ders verip veremeyeceği ile yine benzer durumdaki ilgili personelin, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 87’nci maddesinde belirtilen kurum ve kuruluşlar dışındaki kuruluşlarda çeşitli kurs veya eğitim seminerlerinde ders verip veremeyeceklerine ilişkin ilgi yazı incelenmiştir.

Bilindiği üzere, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun “Ders görevi” başlıklı 89’uncu maddesinin birinci fıkrasında; “Her derecedeki eğitim ve öğretim kurumları ile üniversite ve akademi (Askeri akademiler dahil), okul, kurs veya yaygın eğitim yapan kurumlarda ve benzeri kuruluşlarda öğretmen veya öğretim üyesi bulunmaması halinde öğretmenlere, öğretim üyelerine veya diğer memurlara veyahut açıktan atanacaklara ücret ile ek ders görevi verilebilir.” hükmüne yer verilmiş olup; “İkinci görev yasağı” başlıklı 87’nci maddesinde de, memurlara; bu Kanuna tabi kurumlarda, sermayesinin tamamı Devlet tarafından verilmek suretiyle kurulan iktisadi kurumlar ile sermayesinin yarısından fazlası Devlete ait bankalarda, özel kanunlarla veya özel kanunların verdiği yetkiye dayanılarak kurulan banka ve kuruluşlarda, yukarıda bahsi geçen idare, kuruluş ve bankalar tarafından sermayelerinin yarısından fazlasına katılmak suretiyle kurulan kuruluşlarla bunların aynı oranda katılmaları ile vücut bulan kurumlarda ikinci görev verilemeyeceği ve bu kurumlardan her ne ad ile olursa olsun para ödenemeyeceği ve yarar sağlanamayacağı belirtildikten sonra; bu Kanunun memurlara ikinci görev verilmesini öngören hükümleri ile hakem, tasfiye memuru ve bilirkişilere takdir olunan il genel meclisi ve il daimi encümeni başkanları, özel kanunlarla kurulan ve asli görevlerinin devamı niteliğinde olmayan çeşitli kurul, komisyon, heyet ve jüri çalışmalarına; üniversiteler, akademiler, Türkiye ve Orta - Doğu Amme İdaresi Enstitüsü ve özel kanunlarla kurulan araştırma kurumları tarafından idareyle ilgili olarak yapılan inceleme ve araştırma çalışmalarına katılanlar için özel kanunlarınca gösterilen veya bu kanunlara dayanılarak tespit edilen ücretlerin ödenmesine ilişkin hükümlerin saklı olduğu ifade edilmiştir.

Aynı Kanunun “Ticaret ve diğer kazanç getirici faaliyetlerde bulunma yasağı” başlıklı 28’inci maddesinin birinci fıkrasında ise, “Memurlar Türk Ticaret Kanununa göre (Tacir) veya (Esnaf) sayılmalarını gerektirecek bir faaliyette bulunamaz, ticaret ve sanayi müesseselerinde görev alamaz, ticari mümessil veya ticari vekil veya kollektif şirketlerde ortak veya komandit şirkette komandite ortak olamazlar. (Görevli oldukları kurumların iştiraklerinde kurumlarını temsilen alacakları görevler hariç).” hükmü yer almaktadır.

Diğer taraftan, 08/02/2007 tarihli ve 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanununun “Amaç ve kapsam” başlıklı 1’inci maddesinde; “Bu Kanunun amacı, Türkiye Cumhuriyeti uyruklu gerçek kişiler, özel hukuk tüzel kişileri veya özel hukuk hükümlerine göre yönetilen tüzel kişiler tarafından açılacak özel öğretim kurumlarına kurum açma izni verilmesi, kurumun nakli, devri, personel çalıştırılması, kurumlara yapılacak mali destek ve bu kurumların eğitim-öğretim, yönetim, denetim ve gözetimi ile yabancılar tarafından açılmış bulunan özel öğretim kurumlarının; eğitim-öğretim, yönetim, denetim, gözetim ve personel çalıştırılmasına ilişkin usûl ve esasları düzenlemektir. Bu Kanun, Türkiye Cumhuriyeti uyruklu gerçek kişiler, özel hukuk tüzel kişileri veya özel hukuk hükümlerine göre yönetilen tüzel kişilerce açılan özel öğretim kurumları ile yabancılar tarafından açılmış bulunan özel öğretim kurumlarını kapsar.” şeklinde, yapılan Kanuni düzenlemenin amacı ve kapsamı ortaya konulduktan sonra, konuyla ilgili olarak “Kurumlarda çalıştırılacak personel” başlıklı 8’inci maddesinde ise; “İhtiyaç halinde, resmi okullarda görevli öğretmenlere asıl görevlerini aksatmamak ve aylık karşılığı okutmakla yükümlü bulunduğu haftalık ders saati sayısını doldurmaları kaydı ve çalıştıkları kurumların izni ile sadece okullarda, aylık karşılığı okutmakla yükümlü bulunduğu haftalık ders saati sayısının yarısı kadar ücretli ders verilebilir. Öğretmenlerin toplam ders saati sayısı haftada otuz saati geçemez. Uzman öğretici, usta öğretici ve öğretmenlik yapma nitelik ve şartlarını taşıyan diğer Devlet memurlarına, ilgili birimlerin izniyle haftada on saati geçmemek üzere ücretli ders görevi verilebilir.” hükmüne yer verilmiş olduğu görülmektedir.

Yukarıdaki hükümler çerçevesinde, 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanununun amaç ve kapsamına uygun olan eğitim faaliyetlerinde ve kurumlarda görev almak üzere; durumları ayrıca düzenlenmiş resmi okullarda görevli öğretmenlerle birlikte uzman öğretici, usta öğretici ve öğretmenlik yapma nitelik ve şartlarını taşıyan diğer Devlet memurlarına da, ilgili birimlerin izniyle haftada on saati geçmemek üzere ücretli ders görevi verilebileceği mütalaa edilmektedir.

 

0
0
0
0
0
0
0
👍
👎
😍
😥
😱
😂
😡