DPB | Hastalık izni ve aylıksız izin sebebiyle adaylık eğitimine alınamayan memur hakkında
Kullandığı hastalık izni ve aylıksız izin sebebiyle adaylık eğitimine alınamayan ve adaylık süresinin de sonuna yaklaşan personelin, adaylık süresinin uzatılıp uzatılamayacağına ve hangi şartlarda asli memurluğa atanabileceğine ilişkin 19/11/2007-18774
ÖZET: Kullandığı hastalık izni ve aylıksız izin sebebiyle adaylık eğitimine alınamayan ve adaylık süresinin de sonuna yaklaşan personelin, adaylık süresinin uzatılıp uzatılamayacağına ve hangi şartlarda asli memurluğa atanabileceğine ilişkin 19/11/2007-18774
Rektörlüğünüz emrinde görev yapmakta olan ve kullandığı hastalık izni ve aylıksız izin sebebiyle adaylık eğitimine alınamayan ve adaylık süresinin de sonuna yaklaşan personelin, adaylık süresinin uzatılıp uzatılamayacağına ve hangi şartlarda asli memurluğa atanabileceğine ilişkin ilgi yazı incelenmiştir.
Bilindiği üzere, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 54’üncü maddesinde, “Aday olarak atanmış Devlet memurunun adaylık süresi bir yıldan az iki yıldan çok olamaz ve bu süre içinde aday memurun başka kurumlara nakli yapılamaz.” hükmüne yer verilmiş; söz konusu Kanunun 55’inci maddesinde, “Aday olarak atanan memurların önce bütün memurların ortak vasıfları ile ilgili temel eğitime, bilahare sınıfları ile ilgili hazırlayıcı eğitime ve staja tabi tutulmaları ve Devlet memuru olarak atanabilmeleri için başarılı olmaları şarttır. Temel eğitim ile hazırlayıcı eğitim aynı kurumda yapılır.” hükmü düzenlenmiş; anılan Kanunun 56’ncı maddesinde ise, adaylık süresi içinde temel eğitim, hazırlayıcı eğitim ve staj devrelerinin her birinde başarısız olanların ilişiklerinin kesileceği hükme bağlanmıştır.
Ayrıca, söz konusu Kanunun “Hastalık izni” başlıklı 105’inci maddesinde ve “Aylıksız izin” başlığını taşıyan 108’inci maddesinde, söz konusu izinlerin kimlere, hangi koşullarda ve ne kadar süre için verilebileceği hususu hüküm altına alınmış olup, mevzuatta aranan koşulları taşıyan memurlara her türlü hastalık izninin verilmesi ve doğum yapan memurlara istekleri halinde verilecek aylıksız izinlerin kullandırılması hususunda görev yaptıkları kurumlara takdir hakkı öngörülmemiştir.
Öte yandan, 21/02/1983 tarihli ve 83/6061 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile kabul edilerek 27/06/1983 tarihli ve 18090 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Aday Memurların Yetiştirilmelerine İlişkin Genel Yönetmelik” in 4’üncü maddesinin (a) bendinde, temel eğitim, hazırlayıcı eğitim ve stajın birbirini takip eden sıra içinde devam edeceği; (b) bendinde, temel eğitimin hedefinin, aday memurlara Devlet memurlarının ortak vasıfları ile ilgili bilinmesi gereken asgari bilgileri vermek olduğu ve bu eğitimin süresinin on günden az, iki aydan çok olamayacağı; (c) bendinde, hazırlayıcı eğitimin hedefinin, aday memurların işgal ettikleri kadro ve görevleri dikkate alınarak, bu görevlerin yürütülmesi için gerekli bilgi ve becerileri kazandırmak ve görevlerine intibakını sağlamak olduğu ve bu eğitimin süresinin bir aydan az, üç aydan çok olamayacağı; (d) bendinde ise, stajın hedefinin, aday memurlara hazırlayıcı eğitim döneminde verilen teorik bilgileri ve işgal ettikleri kadro ve görevleri ile ilgili diğer bilgi ve işlemleri ve kazandırılan becerileri uygulamak suretiyle tecrübe kazandırmak olduğu ve staj devresinin iki aydan az olmayacak şekilde adaylık süresi içinde tamamlanacağı hüküm altına alınmıştır.
Aynı Genel Yönetmeliğin 5’inci maddesinde, temel eğitim, hazırlayıcı eğitim ve staj dönemi konuları düzenlenmiş olup, anılan Genel Yönetmeliğin 18’inci maddesinde, temel eğitimle ilgili programların ve sınav sorularının hazırlanması amacıyla Devlet Personel Başkanlığının başkanlığında Temel Eğitim Kurulunun oluşturulacağı hükmü yer almaktadır. Aday memurların eğitiminde esas alınmak üzere, söz konusu Kurul tarafından eğitim programı hazırlanmış ve temel eğitim konuları ilköğretim, lise ve yükseköğretim grupları için ayrı ayrı ve asgari süreleri ile birlikte düzenlenmiş ve bütün kurumlara bildirilmiştir.
Diğer taraftan, 08/09/1986 tarihli ve 86/10985 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile kabul edilerek, 18/10/1986 tarihli ve 19255 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Devlet Memurları Sicil Yönetmeliği”nin “Sicil raporu doldurmak için gerekli süre” başlıklı 13’üncü maddesinin birinci fıkrasında, “Haklarında sicil raporu düzenlenecek memurların, değerlendirilmelerini yapacak sicil amirlerinin yanında en az altı ay çalışmış olmaları şarttır.” hükmü; aynı maddenin altıncı fıkrasında ise, “Sicil amirinin yanında çalışırken alınan mazeret izinleri ile yıllık izinler ve doktor veya sağlık kurulu raporuna dayanan hastalık izinleri, hizmetiçi eğitimde geçen süreler, sicil raporu düzenlenmesi için gereken 6 aylık süreye dahildir. Şu kadar ki amirin yanında 3 ay fiilen çalışmış olmak şarttır...” hükmü bulunmaktadır.
Bununla birlikte, Danıştay 5. Dairesinin 29/02/1984 tarihli ve E:79/1039, K:84/964 sayılı Kararında; “…657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 54. maddesinde aday olarak atanmış olan Devlet memurunun…, asli memurluğa geçme tarihinin adaylık süresinin sonu olan tarih olduğu hükme bağlanmıştır… Yukarıda sözü edilen hükümler muvacehesinde iki yıl sonunda elde mevcut belgelere göre davacının stajyerliğinin kaldırılıp kaldırılmaması hususunda bir karar verilmesi gerekirken, adı geçenin… adaylık süresini bir yıl daha uzatmaya idarenin yetkisi bulunmamaktadır.” ifadesine yer verilmiştir.
Bu itibarla, kullanmış olduğu hastalık izni ve aylıksız izin sebebiyle adaylık eğitimine alınamayan personelin, asgari süreler göz önünde bulundurulmak suretiyle Kurumunuzca düzenlenecek temel eğitim, hazırlayıcı eğitim ve staj programına, adaylık süresi olan iki yıllık süreyi aşmayacak şekilde tabi tutulması ve asgari süre dikkate alınarak sicil raporunun doldurulması gerektiği; söz konusu adaylık eğitiminin adaylık süresini aşması ve/veya sicil raporunun doldurulması için gerekli sürenin bulunmaması durumunda ise, adaylık süresinin bitiminde mevcut belgelere dayanılarak adı geçen personelin asli memurluğa atanması hususunun Kurumunuz tarafından değerlendirilmesi gerektiği mütalaa edilmektedir.