Dünya Televizyon Günü nedir? 21 Kasım Dünya Televizyon Günü hakkında her şey

Dünya Televizyon Günü nedir? Televizyon ne zaman icat edildi? Nasıl yapıldı? Nasıl bulundu? soruları arama motorlarında sıkça araştırılmaya başlandı. Biz de sizler için bu merak edilenleri derledik. İşte tüm detaylar...

Dünya Televizyon Günü nedir? 21 Kasım Dünya Televizyon Günü hakkında her şey

Dünya Televizyon Günü olmasından dolayı arama motorlarında araştırılmaya başlandı. Peki Dünya Televizyon Günü nedir? Televizyon ne zaman icat edildi? Nasıl yapıldı? Nasıl bulundu? Tüm merak edilenler haberimizde...

DÜNYA TELEVİZYON GÜNÜ NEDİR?

Tek kanallı dönemler de gösterilen ''Siyah - Beyaz ekran'' dan ''HD'' yayınlara ve ''4K'' görüntü kalitesine kadar uzanan bir teknoloji macerası süren Televizyon için,1999'da BM tarafından alınan kararla her yıl belirlenen ayda "Dünya Televizyon Günü" olarak kutlanıyor.

Dünya Televizyon Günü nedir? 21 Kasım Dünya Televizyon Günü hakkında her şey

TELEVİZYONU KİM BULDU?

Bazılarımız için olmazsa olmaz aygıtlardan birisidir televizyon. Olup bitenlerden en kısa sürede haberdar olabildiğimiz, önemli bir bilgi ve tabi ki eğlence kaynağımızdır. Amerika’da insanlar gününün ortalama 6 saatini sadece televizyon karşısında geçiriyor. Günümüzde bu kullanım yavaş yavaş internete doğru kaymakta ve insanların televizyona olan bağlılığı her geçen gün azalmaktadır. Televizyon üzerindeki ilk çalışan ve Televizyonu icat eden kişi John Logie Baird olarak bilinse de televizyonun icadının tarihinde Philo Farnsworth, Charles Francis Jenkins ve Vladimir Kozmich Zvorikin gibi diğer mucitleri de unutmamak gerekir. 1873 yılında Willoughby Smith tarafından, selenyumun elektrik direncinin ışık etkisi ile değişen fotoelektrik özellikleri bulunduğunu keşfetmesiyle başladı. Bu ilkeye göre selenyum üzerine yüksek yoğunlukta ışık düşerse; sinyal kuvvetli, zayıf ışık düşerse sinyal zayıf olacaktır. Bu sinyal dalgalanması özelliğinden faydalanabileceğini düşünen Amerikalı G. R. Carey selenyumlu fotosel taşıyan bir ekran yapabileceğini düşündü.

1884 yılında  elektromekanik bir Televizyon için bir patent aldı. Paul Nipkow ‘un icat ettiği elektromekanik televizyon hiç çalışmadı fakat tasarladığı dönen disk ilk Televizyon görüntü rasterizeri olarak kabul edidi.

1897 yılında Karl Ferdinand Braun katot ışınlı tüpü ve katot ışınlı tüp osiloskobunu icat ederek televizyon teknolojisinin gelişmesine önemli katkılarda bulundu.  CRT teknolojisi olarak bilinen bu icat, Braun tüpü olarak adlandırıldı. Günümüzde, CRT teknolojisi yavaş yavaş televizyon ve bilgisayar ekranlarında düz ekran teknolojisi, LCD, LED, Plazma gibileriyle yer değiştirdi.

25 Ağustos 1900 tarihinde Paris’te ilki düzenlenen Uluslararası Elektrik Kongresi’nde Televizyon kelimesini ilk kullanan kişi oldu. Bu kongrede sergilenen Televizyon tarihinin ilk prototipleri, basit fotoğraf aktarımları gerçekleştiren mekanik televizyonlardı.

Dünya Televizyon Günü nedir? 21 Kasım Dünya Televizyon Günü hakkında her şey

TELEVİZYONUN TARİHSEL GELİŞİMİ

Televizyon 1923 yılında, John Logie Baird tarafından Birleşik Krallık'ın Hastings kasabasında icat edilmiştir. İlk televizyon görüntüsü ise yine Baird tarafından 1926 yılında yayınlanmıştır. Başlangıçta noktalar halinde ve titrek olan görüntülerin kalitesi Baird tarafından geliştirilmiştir. Baird'in televizyon sisteminde mekanik olarak döndürülen diskler kullanmasına karşın aynı dönemde Marconi - Emi sistemi gibi elektronik olarak işleyen rakip sistemler de üretildi.

1930'ların başında televizyon elektronik eşya olarak satılmaya ve geniş kitlelere hitap etmeye başladı. Örneğin 1936 Berlin Yaz Olimpiyatları Almanya'da evlerdeki televizyonlardan izlendi.

Dünya Televizyon Günü nedir? 21 Kasım Dünya Televizyon Günü hakkında her şey

TÜRKİYE'DE TELEVİZYON NASIL ORTAYA ÇIKTI?

Türkiye’de ilk olarak 1953 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi tarafından bölgesel olarak ve haftada birkaç saat deneme yayınları başlatıldı. Zaman içinde gelişen televizyon altyapısı TRT’nin İstanbul stüdyoları ve vericisi kurulana kadar TRT’ye de hizmet vermiştir. Ancak TRT Kanunu ile ülkemizde radyo ve TV yayın tekelinin TRT Kurumuna verilmesi üzerine haftada bir yapılan İTÜ-TV yayınlarına son verildi. 1968 yılında TRT siyah beyaz olarak sürekli yayına başladı. Başta tek kanalken sonradan TRT1, TRT2 gibi çeşitli TRT kanalları oluşturuldu. Renkli televizyona geçiş 1980’lerde kısmen gerçekleşti. 1990’lı yılların başında özel televizyon kanalları yayına başladı.

Dünya Televizyon Günü nedir? 21 Kasım Dünya Televizyon Günü hakkında her şey

TÜRKİYE'DE EN ÇOK NE İZLENİYOR?

Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Esra İlkay Keloğlu İşler, Türk halkının televizyon izlemeyi çok sevdiğini, kadınlar romantik dizi, erkeklerin ise gerilimli dizileri sevdiğini söyledi. 

İşler, 21 Kasım Dünya Televizyon Günü dolayısıyla AA muhabirine yaptığı açıklamada, son 10 yılda dijitalleşme ile televizyon izleme eğiliminin büyük ölçüde değiştiğini, bu nedenle de ölçümün zorlaştığını söyledi.

Televizyon izleyenlerin tercihleri ile televizyon ekranının türünün de değiştiğini belirten İşler, programların içeriğinin, yayınlanan programların platformunun ve televizyonun sahiplik ilişkilerinin de farklılaştığını söyledi.

İşler, "Televizyon İzleme Araştırmaları verilerine göre, 15 yaşın üstünde çalışmayan bireylerin zamanlarının yüzde 50'sini televizyon izleyerek geçirdiğini görüyoruz. Yine AB grubundaki izleyicinin yüzde 15'inin televizyon izlediği tespit edildi. Boş zamanın hala izleme etkinliğine ayrıldığını söyleyebiliriz. Değişen şey aslında kişilerin izleme pratiği." diye konuştu.

İnsanların çoğunun televizyona ve ekrana bağımlı olduğunun sürekli dile getirildiğini ifade eden İşler, bu suçlamanın sonucu değiştirmediğini, bağımlılığın nedeninin araştırılması gerektiğini söyledi.

Dünya Televizyon Günü nedir? 21 Kasım Dünya Televizyon Günü hakkında her şey

İşler, şunları kaydetti:

"1963'te Kennedy suikasta uğradığında, 1981'de Lady Diana uzun kuyruklu gelinliğini giydiğinde, 2011'de İkiz Kulelere saldırı düzenlendiğinde biz kollektif bir izleme pratiğini deneyimledik. Aynı anda tüm dünyada, aynı olayı, aynı ilgiyle insanlar seyrettiler ve olayları yorumladılar. Günümüze baktığımızda bireysel bir izleme pratiği söz konusu. Dijitalleşme, izleme pratiğini değiştiriyor. YouTube'dan, bilgisiyardan, cep telefonlarından izliyoruz. Ekran çeşitlendi ama boş zamanı daha çok işgal edilmiş bireyler var. Birlikte vakit geçirirken hep telefonlarımıza bakıyoruz. Boş zaman etkinliğimiz, ekran izleme ile şekillendi. Sinemada bile Instagrama bakıyoruz. Aynı anda birçok ekranı takip etme durumu gerçekleşiyor. Dolayısıyla istatistikler sağlıklı değil. İzleme eğilimini tam olarak ölçmeye imkan yok."

BBC'nin geçen yıl yaptığı araştırmaya ilişkin bilgi veren İşler, akıllı telefonların yüzde 58 oranında video izleme, yüzde 8 oranında oyun oynama, yüzde 5 oranında sosyal medyada gezinme, yüzde 17 oranında da araştırma yapma amacıyla kullanıldığını belirtti. İşler, bu rakamlara göre akıllı telefonların bile "izleme" amacıyla kullanıldığı değerlendirmesinde bulundu.

İşler, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Televizyonlarda her programın saati belli. Programları kişiselleştiremiyoruz. Televizyonla randevulaşıyoruz ve önüne geçip seyrediyoruz. Türk halkı televizyon izlemeyi çok seviyor. Bir haftalık reytinglere her hafta bakın, sonuç değişmiyor. Maç ve dizi izlemek Türkler için önemli ve ilk ilki sırada. Kadınlar romantik dizileri izlerken, erkekler daha çok gerilimli dizileri seviyor. Üçüncü sırada haber var. Haber izlemeyi de seviyoruz. Her gün bir haber bülteni, reyting ölçümünde ilk 10'a giriyor. Gündüz kuşağındaki reality showlar da izleniyor ama gündüz kuşağında olmaları da etkili izlenmelerinde. Haber, dizi ve maç programlarının gündeme göre sıralaması değişse de çok izleniyor."

İşler, abonelik üzerine programlar sunan mecraların giderek yaygınlaşmasının televizyonun izlenmesini engellemeyeceğine ve yok olmayacağına işaret etti.

İnsanların izlemeyi sevdiğini, ekranların her yerde olmasını istediğini dile getiren İşler, dijitalleşmenin yerel üretimlerin azalmasına neden olacağını söyledi.

Televizyonda dizilerin çok önemli bir yer tuttuğunu ifade eden İşler, "Vekaleten yaşama deneyimi sunuyor. Yalımız olmasa bile dizideki karakterle bütünleşerek, orada yaşıyormuşuz hissi uyandırıyor. Televizyon, dijitalleşmeye rağmen hala çok izleniyor. Televizyon dünyaya açılan bir pencere. Dijital de olsa, analog da olsa dünyaya bir pencere sunuyor televizyon. Hala birçok insan dünyaya televizyonun penceresinden bakıyor ve bakmaya da devam edecek." değerlendirmesini yaptı.

TELEVİZYON NASIL ÇALIŞIR?

Televizyonun temel prensibi ışık enerjisinin elektrik enerjisine çevrildikten sonra yayınlanması ve alınan elektromanyetik sinyallerin tekrar ışık enerjisine çevrilmesidir. Işık enerjisi elektrik enerjisine çevrilmesi fikri 1873 senesinde Selenyum üzerine ışık düşürüldüğünde elektrik direncinin değiştiğinin keşfedilmesi ile başlamıştır.

Dünya Televizyon Günü nedir? 21 Kasım Dünya Televizyon Günü hakkında her şey

RENKLİ TELEVİZYONUN TARİHİ

Renkli televizyon ve renkli yayın aslında ilk olarak John Baird tarafından 1938 yılında gerçekleştirilse de bunun yaygınlaşması 1950'lerin sonlarına doğru başladı. ABD'de NBC kanalı ilk renkli yayını 1954 yılında yaptı. Aynı yıl piyasaya çıkan Westinghouse H840CK15 ise halkın kullanımına sunulan ilk renkli NTSC televizyon olma unvanına sahip.

Günümüzdeki renkli televizyon sisteminin temel ilkeleri, 1951 ile 1953 yılları arasında NTSC (National Televizyon System Committee) tarafından ABD’de ortaya konmuştur. Burada ortaya çıkan zorluk, renkli televizyonla siyah-beyaz televizyon sistemlerinin uyuşması olmuştur. Yani siyah beyaz yayın, renkli televizyondan; renkli yayın da siyah beyaz televizyondan renksiz olarak izlenebilmelidir. Siyah-beyaz televizyonda görüntü, üzerindeki her bir noktanın parlaklık farklılığına göre resim işaretine çevrilebilmesi için bir kamera tüpü yeterliydi. Fakat renkli resim iletişiminde öncelikle kırmızı, yeşil ve mavi renklere ait üç renk türü, işaret bileşeni üretilir.

1909 yılında A.C. ve L.S. Anderson mekanik bir tarama, bir selenyum hücre ve cismin renk bileşenlerini ayıran dağıtıcı bir prizma içeren renkli bir sistem önermişti.  Alıcıda bulunan eşzamanlı bir disk renkleri yeniden oluşturuyor ve ekranda gösteriyordu. 1920 lerde H.E. Ives Amerika'da ve Baird İngiltere'de kaba bir biçimde renkli televizyon (uzgörüm) sistemlerini sundular. 1940 da RCA üç «orthicon» çekici ile kırmızı, mavi ve yeşil renklerin herbiri için süzücü kullanarak renkli uzgörümün elektronik ve ışık yöntemini açıkladı. Alıcıda kullandığı üç kineskobun herbiri kırmızı, mavi ve yeşil renge duyarlı fosforlu bir maddeyle kaplı idi. Bu Eş anlı Alan Sistemi (Field Simultaneous System) olarak bilinmektedir. Zincirlemeli Alan sisteminde (Field Sequential System) ise, kırmızı yeşil ve mavi süzücüler çekici tüpü önünde alan taraması ile ve alıcıdaki benzer diskle eşzamanlı olarak dönmektedir. Gözleyici bir kırmızı, bir yeşil ve bir alan bileşenini birbirini hızla izleyecek şekilde görecektir. Böylece bu üç karışım, tek bir doğal resim oluşturacaktır. Bu sistem Dr. P. Goldmark tarafındnan CBS de geliştirildı. 1940 yılında ve savaştan sonra B. Amerika.da gösterildi. Zincirlemeli Alan ve Eşanlı Alan Sistemlerinin her ikisi için de siyah beyaz-resmin üç katı kadar bir görüntü bandı genişliği gerekliydi. Çevrilebilirlik özelliği olmadığı için siyah-beyaz alıcılarla renkli resim alınamazdı. Bununla beraber, CBS'nin de öncülüğü ile 1950 yılına kadar güçlü elektronik meraklıları çevrilebilirlik özelliği olmayan bir sistemin benimsenmesi için baskı yaptılar. Karşıtları ve RCA, kullanılmakta olan 10 Milyon alıcıya göre, çevrilebilirlik özelliğini temel alan görüşü benimsediler. Böylece endüstrinin diğer kesimlerinin yardımıyla, çevrilebilirlik özelliğine göre ilk renkli sistem tamamlanmış oldu ve 8 Aralık 1953 de NTSC tarafından onaylandı.

 

Etiketler :
0
0
0
0
0
0
0
👍
👎
😍
😥
😱
😂
😡