Emile Zola Kimdir, Nerelidir, Nerede Doğdu? Kaç Yaşında, Nerede ve Nasıl Öldü?
Emile Zola Kimdir? Biyografisi, Hayatı, Özgeçmişi, Doğum Yeri, Doğum Tarihi, Fotoğrafı Kaç Yaşında Nerede Nasıl Öldüğü, Memleketi ve Nereli Olduğu? Emile Zola hakkında merak ettiğiniz her şey haberimizde…
EMİLE ZOLA KİMDİR?
Doğum tarihi : 02.Nisan.1840 Ölüm tarihi : 29.Eylül.1902
Emile Zola kaç yaşında öldü : 62
Kilo & Boy :
Burcu : Koç
Meslek : Yazar
Emile Zola doğum yeri : Paris, Fransa
Ölüm yeri : Paris, Fransa
EMİLE ZOLA BİYOGRAFİSİ
Fransa'da natüralizm akımının öncüsü olan ünlü bir yazardır. “Nana”, “Germinal” ve “Meyhane” en tanınmış romanlarıdır.
Emile Zola, 2 Nisan 1840tarihinde Fransa, Paris’de doğmuştur. Babası İtalyan, annesi Fransız kökenlidir. Mühendis olan babası o küçükken öldü. Hayatı zorluklarla geçti. Paris’te aint-Louis Lisesi’nde okudu 1859 yılında mezun oldu. Üniversiteye gidemedi. 1957- 1967 yılları arasında gümrük şirketinde maaşlı memur olarak çalışırken şiirler yazarak sanat-edebiyat çevrelerine girmeye çalıştı. Bu arada 1862 – 1864 yılları arasında Hachette Kitabevi’nde çalıştı.
1866 sonrasında gazete yazarlığına başladı, ilk romanlarını yazdı. Figaro gazetesine makale vermeye başladı ve “Les Mysteres de Marseille” adlı romanı Marsilya’da tefrika edildi. Edebiyat ve sanat eleştirileri yazdı. 1867 yılında yazdığı önsözü Doğalcılığın (Natüralizm) gerçek ilkelerini açıklayan “Thérèse Raquin” adlı ünlü romanıyla kısa sürede tanındı. Gerçeği süslemeden ve çirkinliklerini törpülemeden vererek (doğada olduğu gibi: doğalcılık), özel kahramanlar yaratmadan romanlar yazdı.
İkinci İmparatorluk Döneminde "Bir Âlemin Tabiî ve Sosyal Hayatı" adlı 20 ciltlik büyük bir eser yazdı.
Zola'nın edebiyat dışındaki şöhreti ise, Dreyfus Davasında takındığı aydın tavrından kaynaklanmaktadır. 1897 yılında Fransız ordusunda Yahudi olması nedeniyle askeri yargının duyarsızlığına kurban giden yüzbaşı Alfred Dreyfus’u hükümetin bütün baskılarına rağmen savunan ve Fransa devlet başkanı Félix Faure'a hitaben "Suçluyorum!" (J?Accuse) makalesini yayınlayan Zola, bir yıl hapse Mahkûm edileceğini anlayınca ve baskılardan dolayı Fransa'yı terkedip bir süre Londra'da yaşamak zorunda kaldı. Çabaları sonucunda Dreyfus Davası'nın yeniden görülüp adaletin yerini bulması sonucu yurduna döndü.
Emile Zola, 29 Eylül 1902 tarihinde Fransa, Paris’de kaldığı otelin yatak odasında duman zehirlenmesinden 62 yaşında ölmüştür.
Kitapları :
Therese Raquin 1867
Tazı Payı (La Cruée) 1873
Paris’in Karnı (Le Ventre de Paris) 1874
Plassans Papazı (La Conquête de Plassans) 1874
Rahip Mouret’nin Günahı (La Faute de l’Abbé Mouret) 1875
Bir Aşk Hikâyesi (Une Page d’Amour) 1876
Meyhane (l’Assommoir) 1877 Nana (1880)
La Joie de Vivre (Yaşama Sevinci) 1884
Germinal (1885)
Eser (L’Oeuvre) 1886
Rüya (Le Réve) 1886
Toprak (La Terre) 1887
Hayvanlaşan İnsan (la Béte Humaine) 1890
l’Argent (Para) 1891
Bozgun (La Débâcle) 1892
Doktor Paskal (Le Docteur Pascal) 1893
Les Trois Villes (Üç Kent)1894 Lourdes 1894
Rome 1896
Paris 1898
Les Quatre Evangiles (Dört İncil) 1899
Döl Bereketi (Fécondité) 1899
Emek (Travail) 1901
Hakikat (Vérité) 1902
Wustice (Adalet) 1902
Başlıca Eserlerinin Özetleri
Nana, Meyhane (L’Assommoir) eserinin konusunu sürdürür. İlk eserin kahramanlarından Copeau ile çamaşırcı kadın alkolik Gervaise’in kızı. Romanın başında bir kez anılıp bir daha söylenmeyen bu durum, doğalcılığın ilkelerine göre Nana’nın kalıtım öğelerini belirtir; bundan sonra yaşayacağı çevrenin etkilerine bağlı olacaktır. Kitabın başında yeteneksiz bir aktris olan Nana, albenisiyle seyirciyi sürükler, Paris’in en ünlü kibar fahişelerinden biri olur. Gittiği her yere -israf, sefahat, kıskançlık ve tutku yaratarak- yıkım götürür. Muffat ve Hugon ailelerinin dağılmasına neden olur. Vandeuv-res’ün canına kıymasını gerektiren etkileri sağlar. Nana da sevdiği kişilerin yıprattığı (dayak, kıskançlık, sapık sevgi…), aşırı israfla kendi kendini zayıflatan bir tutum içindedir, umutsuz bir geziden sonra çiçek hastalığına yakalanınca kimse yanına uğramaz olur, bir otel odasında yalnız yoksunluğunda son bulur.
Germinal, romanın baş kişisi Etienne, Nana’nın üvey kardeşi, Gervaise’in (Meyhane: I’Assommoire, 1877) yasa dışı oğludur. Roman, adını, Fransız Devrimi’nin getirdiği takvimden alır: 20 Mart-20 Nisan arası olan yedinci (bahar) ayı. Montsou maden kasabasında işçi yaşamı, Parisli önder Etienne Lantier’nin örgütlediği yararsız grev, Catherine Maheu ile verimsiz aşkı, nihilist Rus Souvarine’in madeni uçuran kanlı girişimi, işçi ayaklanmasültür düzeyi ayrılıkları, elindeki olanakları ırz namus hırsızlığı yolunda kullanan (Maigrat) esnaf tutumu, kıskançlığın düşman ettiği âşıklar (Etienne, Chaval) kavgası, ilk ve son kavuşması sevgililerin (en olanaksız koşullarda), Paris’e dönüş yolundaki Etienne’in geleceğe dönük umarsız umutları.
Thérèse Raquin, Thérése, teyzesinin oğlu Camille ile aşksız bir evliliğin tekdüze, sıkıntılı, tatsız yaşamındayken eşeğinin arkadaşı Laurent’ın varlığıyla mutluluğa açılan bir olanak görür. Bu noktadan başlayarak edebiyattaki sonsuz üçgen sorunu başlar (iki erkek bir kadın; iki kadın bir erkek arasındaki sürüp giden tutku ve çekişme). Aradıkları rahatı ve güzelliği Camille’i ortadan kaldırmada görerek ortak bir cinayetle onu boğarlar. Önceleri tatlı yaşam genleri gelirse de suçluluk bilinci ve vicdan azabı ikisini birbirine düşürür, karşılıklı savlarla yaşamları zehire döner.
Toprak, yazarın doğalcılık (natüralizm) tutumuyla en aşırı gerçekleri bile açıklamaktan çekinmediği romanı; ünlü Rougon-Macquart dizisinin on beşinci kitabı. Beauce Bölgesi köy yaşamının çok yakından gözlemine dayanan eser, sert yaşam koşulları içinde çalışan köylülerin biraz edepten, ahlâktan, görgü kurallarından uzakta gelişen özel gerçeklerine ışık tutar. Çirkin, kaba, başka insanlardan gizlenmek istenen günlük yaşamı olduğu gibi yansıttığı için doğalcı geçinen bazı yazarların bile tepkisini çekti, bu kümeden ayrılanlar Figaro’ da bir bildiri yayımlayarak Zola’dan uzaklaştıklarını açıkladılar (Beler Bildirisi). Zola kendinden önce H.’de Balzac’ın betimlediği yaşamı (Paysans: Köylüler), akımının gerektirdiği aşırı bir açık sözlülükle, yüreklilikle sergilemişti.