En güzel kısa Mevlana sözleri | İşte Hz. Mevlana'nın İz bırakan özlü sözleri resimli
Mevlana sözleri herkes tarafından seviliyor. Sizler de haberimizden en güzel kısa Mevlana sözlerine ulaşabilirsiniz. İşte, Hz. Mevlana'nın iz bırakan özlü sözleri resimli...
Gelmiş geçmiş en büyük şair olan Mevlana'nın sözlerini sizler için hazırladık. Haberimizin içerisinde yer verdiğimiz güzel Mevlana sözlerini sevdiklerinizle Facebook'tan paylaşabilirsiniz. İşte, en güzel kısa Mevlana sözleri | İşte Hz. Mevlana'nın iz bırakan özlü sözleri resimli...
Türklerin İslam anlayışını benimsemesinde büyük yeri ve önemi olan Mevlana'ya ait en güzel sözleri burada bulabileceksiniz.
HZ. MEVLANA KİMDİR?
Mevlana Celaleddin Rumi hoşgörü ve barışın sembolüdür. Yüzyıllarca süregelen bir hoşgörünün öncüsüdür ve din bilginidir. Asıl ismi Muhammed Celaleddindir. Mevlana ismi efendimiz anlamına gelmektedir. Mevlana’nın Rumi olarak bilinmesi geçmiş yüzyıllarda Diyarı Rum olan Anadolu’ nun vilayetinden Konya’ da uzun süre ikamet etmesidir.
MEVLANA'NIN YEDİ ÖĞÜDÜ
- Cömertlik ve yardım etme konusunda akarsu gibi ol
- Şefkat ve merhamette güneş gibi ol
- Başkalarının kusurunu örtmede gece gibi ol
- Hiddet ve asabiyette ölü gibi ol
- Tevazu ve alçakgönüllükte toprak gibi ol
- Hoşgörülülükte deniz gibi ol
- Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol
Mevlana şöyle demiştir: “Ömrümün özeti sadece şu üç kelimedir.”
“Hamdım, Piştim, Yandım.” Buna göre Mevlana Hazretleri ömrünü üç döneme ayırmıştır:
a) Hamlık Safhası (1207-1231): Bu dönem, doğumdan, babası Bahaeddin Veled’in vefatına kadar geçen süredir.
b) Pişme (Olgunlaşma) Safhası: Mevlana’nın, Seyyid Burhaneddin’in terbiyesi altında bulunduğu dönemdir.
c) Yanma Safhası (1244-1273): Seyyid Burhaneddin’in ardından, Mevlana’nın 1244 yılında Konya’da Şems-i Tebrizi ile buluşmasından ölünceye kadarki dönemdir.
EN GÜZEL KISA MEVLANA SÖZLERİ
Çoban uyudu mu kurt emin olur.
Yürek yanmadıkça, göz yaşarmaz.
Dert daima insana Mevlana Sözleri yol gösterir.
Testide ne varsa dışına o sızar.
Sual de bilgiden doğar, cevap da.
İki kişinin bildiği sır değildir. Kötülerin övülmesi arşı titretir.
Anlamak bilmek; bilmek affetmektir.
Ayıpsız dost arayan, dostsuz kalır.
Gerçek aşkta ne vefa vardır ne cefa.
Bu dünya tuzaktır, tanesi de arzular.
Savaşsız, sabırsız yenme olur mu hiç?
Müzik Allah’ın dilidir.
Ne olursan ol, yine gel
Sevgi, bilmekten doğar.
Sabır, demir kalkandır.
Genişlik, sabırdan doğar.
Sabır sevinç anahtarıdır.
Güzel yüz aynaya âşıktır.
Allah mermere emir vermez.
Gönül, gönül verilerek alınır.
Gönül, ebedi olmayan mülkü, bir rüya bil!
Kusur arıyorsan, tüm aynalar senin.
Harf’ler yetmedi anlaşılmama, bari hâl’den anla.
Doğruların yemin etmeye ihtiyacı yoktur.
Ahlak örtüsü olmayanı, başörtüsü dindar yapmaz.
Dert, insanı yokluğa götüren rahvan attır.
Okuyarak öğreneceksin ama severek anlayacaksın.
Kimde bir güzellik varsa bilsin ki ödünçtür.
Dua kapı çalmaktır. Gerisine karışmak haddi aşmaktır.
Cahil kimsenin yanında kitap gibi sessiz ol.
Köpeklerin kardeşliği, aralarına kemik atılana kadardır.
Bilmez misin ki cevap vermemek de cevaptır.
Cahil kişi gülün güzelliğini görmez, gider dikenine takılır.
Bozuk olunca maya, ne ar tanır ne de hayâ!
Gerçek aşk’ı bilen kalp bir damla suya bile hürmetle bakar.
Bazı insanlar bize armağandır, bazıları ise ders.
Çektirilen acı havada asılı kalmaz, çektirenin başına düşer.
Sabır önceleri zehirdir. Huy edinirsen bal olur!
Bir kimsede kibir varsa, söz söylediği zaman soğan gibi kokar.
Gönül sevgiyi bulmuşsa kuru dal bile çiçek açar.
Sen Allah’a güven. Hiç beklemediğin anda çiçek açar umutlar.
Kalbinizle yaptığınız her şey size geri dönecektir.
Yok, dünyada hicrandan daha acı ne istiyorsan et de onu etme.
Kitaplardan önce, kendimizi okumaya çalışalım.
Kanat vardır doğanı padişaha götürür; kanat vardır kuzgunu leşe götürür.
Ey dost! Derdin ne olursa olsun umudun her zaman Allah olsun.
Bazen halimize Melekler imrenir. Bazen de halimizden Şeytan bile iğrenir.
Susmak, mana eksikliğinden değil. Belki mana derinliğindendir.
Kır oğul zinciri; hür gez, hür konuş, yok mu altından gümüşten bir kurtuluş?
Yapraksız kaldın diye gövdeni kestirme. Zira bu işin baharı var.
Kim demiş gül yaşar dikenin himayesinde? Dikenin itibarı gül himayesinde!
İnsan her şeyi göremez; sevdiğin şeyler, seni kör ve sağır eder.
Cahille girme münakaşaya. Ya sinirini zıplatır tavana! Ya da yazık olur adabına.
Kim, ne olursa olsun, sevgili bizim olsun tek, canı, canımız olsun.
Kötülük yaptın mı kork! Çünkü o bir tohumdur. Allah yeşertir, karşına çıkarır.
Aynı dili konuşanlar değil, aynı duyguları paylaşanlar anlaşabilir.
Gülü gülene ver. Kalbini sevene ver. Sevmek güzel şeydir. Kıymet bilene ver.
Can’ı Canan’a teslime hazır değilsen ‘ben Aşk’ım’ deme kimseye.
İmtihan içinde imtihan vardır. Derlen toparlan da ufak bir imtihana satma kendini.
Şikayetçi, kötü huyludur. İyi huylu şikayet etmez, tahammül eder.
Gözyaşının bile görevi varmış. Ardından gelecek gülümseme için temizlik yaparmış.
Üç sözden fazla değil, tüm ömrüm şu üç söz; hamdım, piştim, yandım.
Bir gönülde aşk ve sevgi ateşi yoksa o kişi karanlıklarda, Allah nurundan habersizdir.
İsyanlardayım dedi. Hayır, imtihanlardaydı. Fark etseydi, kurtulacaktı.
Öyle bir ‘yâr’ sev ki evladım; elinde su tasıyla, iftarı bekleyen oruçlu gibi beklesin seni.
Toprak gibi sessiz olduğum an bil ki; şimşek gibi gökte gürlüyor feryadım.
Tut ki Ali’den sana miras kaldı Zülfikar. Sende Ali’nin yüreği yoksa Zülfikar neye yarar?
Kalbi ve sözü bir olmayan kimsenin yüz dili bile olsa, o yine dilsiz sayılır.
Dilini terbiye etmeden önce yüreğini terbiye et; çünkü söz yürekten gelir, dilden çıkar.
Ben hiç dilek tutmadım, hep dua ettim. Ömrün ömrüme nasip olsun diye!
Kapı açılır, sen yeter ki vurmayı bil! Ne zaman? Bilemem! Yeter ki o kapıda durmayı bil!
Ne kadar bilirsen bil, söylediklerin karşındakilerin anlayabileceği kadardır.
Bir muammadır aşk. Kiminin vicdanına atılan taş, kiminin de gözünden akıtılan yaştır aşk.
ANLAMLI MEVLANA SÖZLERİ
Bakın! Toplumsal bunalımların, kavga ve dövüş ortamının tek ve en güçlü doğuş sebebi sevgi eksikliğidir. Bunun en doğru tedavi yolu ise SEVGİYİ aramak, yaşamak, uygulamaktır. Hoşgörülü olursanız seversiniz. Sevilirsiniz. Karar verirseniz ve de bu yolda çalışırsanız her şeye ulaşırsınız.
Bir şeyden kaçacaksan yılandan, akrepten, aslandan, kaplandan kaçma da, bedenden kaynağını alan nefsanî isteklerden, heveslerden kaç! Çünkü başımıza gelen bütün belalar, çektiğimiz bütün zahmetler, meşakkatler boş ve olmayacak heveslerden meydana gelir.
Aşk vadisinde, hiçbir nişane, hiçbir iz yoksa üzülmemeli; çünkü, Hakk’ın lûtfuyla bazen umutsuzluktan bile umutlar doğar. Ey gönül, sakın umutsuzluğa düşme! Allah’tan umudunu kesme ki, bazen can bahçesinde, sögüt ağacının dalı bile hurma verir.
Nasibinde varsa alırsın karıncadan bile ders. Nasibinde yoksa bütün cihan önüne serilse sana ters.
Küle döndüysen, yeniden güle dönmeyi bekle. Ve geçmişte kaç kere küle dönüştüğünü değil, kaç kere yeniden küllerin arasından doğrulup yeni bir gül olduğunu hatırla.
Şikayetçi, kötü huyludur. İyi huylu şikayet etmez, tahammül eder.
Her şey üstüne gelip seni dayanamayacağın bir noktaya getirdiğinde, sakın vazgeçme! İşte orası kaderinin değişeceği noktadır.
Sevgide güneş gibi ol, dostluk ve kardeşlikte akarsu gibi ol, hataları örtmede gece gibi ol, tevazuda toprak gibi ol, öfkede ölü gibi ol, her ne olursan ol, ya olduğun gibi görün ya da göründüğün gibi ol.
Kaliteli insan işiyle, boş insan kişiyle uğraşır.
Vefa nedir, bilir misin? Vefâ arkanda bıraktığını, giderken yaktığını yabana atmamandır. Vefâ; dostluğun asaletine, bir dua sonrası verilen sözlere, hayallere ihanet katmamandır. Vefâ; ötelerin sonsuz mükafatı karşısında, cehennemi hafife almaman, ulvi güzellikleri dünyaya satmamandır.
Tövbesiz ömür, can çekişmekten ibârettir. İnsanı yaşayan ölü hâline sokan ölüm ise Allah’tan habersiz olmaktır. Allah’tan başkasını istemek, istenen şeyin artması zannını verir ama bu istek hakikatte artmasını istediği şeyin tamamıyla eksilmesini istemektir.
Kendini noksan gören kişi, olgunlaşmaya on atla koşar. Kendini olgun sanan ise Allah’a bu zannı sebebiyle ulaşamaz.
İnsanların en hayırlısı, insanlara yararı olandır. Sözün en hayırlısı, az ve anlaşılır olanıdır.
İçinde azıcık nur olmayana, dışarıdan verilen öğüt fayda vermez.
İnsanları iyi tanıyın, her insani fena bilip kötülemeyin, her insanı da iyi bilip övmeyin.
İnanan kişi, işlerini Allah emretti diye yapar. İnanmayan ise, mücadele ve gösteriş olsun diye yapar. Böyle inatçı kişilerin başlarına toprak saç.
Irz ve namustan mahrum olanlar, millet ve vatan hissi taşımazlar; böylelerinden sakınılmalıdır.
Hırsla dolu aşağılık ve haram yiyici kişi, o sayı günü domuz şeklinde, zina edenler avret yerleri kokarak, şarap içenler ağızları kokarak dirilirler.
RESİMLİ MEVLANA SÖZLERİ
sen uzattığın eli tutmayan ele mi dargınsın, yoksa onu tutmayacak birine uzattığın için kendine mi kızgınsın? -Hz.Mevlana