Enerji Bakanı Dönmez: Doğa da bizim madenler de!
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, TOBB Madencilik Meclisi Başkanı İbrahim Halil Kırşan ve üyelerle video konferans aracılığıyla görüşerek madencilik ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, madencilik ve çevrenin birbirinin karşıtı kavramlar olmadığını belirterek, "Doğa da bizim, madenler de. Hangi alanda madencilik yapılacağı, madencilik faaliyeti için hangi kurumlardan hangi izinlerin alınacağı kanunlarla belli. Ayrıca, bir maden sahası terk edildiğinde, maden sahibi projesine göre o sahayı rehabilite etmek ve ağaçlandırmakla yükümlü." dedi.
Dönmez, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, TOBB Madencilik Meclisi Başkanı İbrahim Halil Kırşan ve üyelerle video konferans aracılığıyla görüştü.
Küresel ekonomi piyasalarında birçok olumsuzluk yaşandığını belirten Dönmez, özellikle mart ve mayıs aylarında küçük, orta ve büyük işletmelerde sekteye uğrayan ekonomik faaliyetlerin kendilerini genel hedeflerden bir miktar uzaklaştırdığını anlattı.
Dönmez, tüm olumsuzluklara rağmen Türkiye'nin salgın sürecini en iyi yöneten ülkelerden biri olduğunun altını çizerek, "Salgına rağmen yatırımlarımızı askıya almadık. Üretim dişlilerimiz yavaşlasa da durmadı. Ağır ağır da olsa yolumuza kararlılıkla devam ediyoruz. İnşallah Türk ekonomisi son dönemde atılan adımlarla bu süreci en az hasarla atlatan ülkelerden biri olacak." ifadelerini kullandı.
Salgın nedeniyle kaybedilen zamanın telafi edileceğini vurgulayan Dönmez, üretim ve tüketim dengesinin değişmeye başladığını ve bunun salgının ilk dönemlerine göre sanayide artan elektrik tüketiminde görüldüğünü ifade etti.
"ELİMİZİ TAŞIN ALTINA ÇEKİNMEDEN KOYDUK"
Bakan Dönmez, salgın sürecinde enerji sektöründe bazı genel önemler alındığını belirterek, "Bu genel önlemlerin dışında depremden etkilenen Malatya ve Elazığ'daki rödovansçılar ve ruhsat sahiplerinin de vermeleri gereken rapor, proje gibi beyanlarını eylül sonuna, devlet hakkı ve ruhsat bedeli ödemelerini de 28 Aralık'a kadar uzattık. Ayrıca dün imzaladığımız bir kararla temdit süresine 6 ay kala temdit evraklarının Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğüne sunulmasıyla ilgili şartı yıl sonuna kadar erteledik. Böylece gelişen şartlar doğrultusunda daha sürdürülebilir madencilik için elimizi taşın altına çekinmeden koyduk." diye konuştu.
Dönmez, bu yıl başında e-maden uygulamasının devreye alındığını da hatırlatarak, bugün itibarıyla 22 bin 200 maden ruhsatının iş ve işlemlerinin, 19 ana modül ve 133 alt süreçle birlikte e-devlet üzerinden yapılabildiğini kaydetti.
Sistem üzerinden 18 bin ruhsat sahibine, 3 bin 100 yetkilendirilmiş tüzel kişiye ve 6 bin 700 daimi nezaretçiye elektronik ortamda hizmet sağlandığını belirten Dönmez, e-maden üzerinden bugüne kadar 4 milyon e-sevk fişi, 3 bin 500 maden ruhsatı ve 1800 işletme izni düzenlendiğini söyledi.
Bakan Dönmez, sistem üzerinden 2 bin 500 ruhsat müracaatında bulunulduğunu ve e-maden destek masasına iletilen 6 bin talebin yerine getirildiğini belirtti.
"DOĞAYI KORUMAK İÇİN VERİLEN MÜCADELENİN KARŞILIĞI OLMALI"
Sektörde iletişim kanallarının açık tutulmasının önemine değinen Dönmez, şöyle devam etti:
"Madencilik faaliyetlerimizle ilgili neredeyse kara propagandaya varan, manipülasyon ve dezenformasyon odaklı kirli bir bilgi ağına şahit oluyoruz. Türkiye’de madencilik sektörünün gelişimine darbe vurmayı amaçlayan bu algı operasyonlarının tek bir panzehiri var o da bu konuda proaktif bir iletişim stratejisi izlemek. Özellikle kamuoyunda madencilikle ilgili çevresel hassasiyetlerimizin en üst düzeyde olduğunun bilinmesi gerekiyor. Yapılan bunca yatırımın, ekonomiye sağlanan katkının, doğayı korumak için verilen bunca mücadelenin kamuoyu nezdinde de bir karşılığının olması gerekiyor."
Dönmez, madencilik ve çevrenin birbirinin karşıtı kavramlar olmadığını vurgulayarak, "Doğa da bizim, madenler de. Hangi alanda madencilik yapılacağı, madencilik faaliyeti için hangi kurumlardan hangi izinlerin alınacağı kanunlarla belli. Ayrıca, bir maden sahası terk edildiğinde, maden sahibi, projesine göre o sahayı rehabilite etmek ve ağaçlandırmakla yükümlü." ifadelerini kullandı.
Çevreci bir madencilik prensibiyle madenlerden de doğadan da vazgeçmeyeceklerinin altını çizen Dönmez, yapılan çevreci yatırımların doğru bir şekilde anlatılması gerektiğini vurguladı.
Bakan Dönmez, meclise gönderilen elektrik, doğal gaz ve madencilik sektörüyle alakalı bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına ilişkin kanun teklifinde yer alacak birkaç hususu şöyle sıraladı:
"6183 sayılı kanun kapsamında alınan 22/a dediğimiz borcu yoktur belgesi sektörde uzun süredir aksaklıklara neden oluyordu. Bu konuda çok fazla şikayet geliyordu. Artık bu belge sadece arama ve işletme ruhsatlarının verilmesi, birleştirilmesi, sürelerinin uzatılması, ruhsatların devri ve çevreyle uyum bedeli iadelerine ilişkin müracaatlarda istenecek. 22/a belgesiyle ilgili bir başka değişiklik daha söz konusu.
Artık ruhsat yürürlük yazısı, ruhsat devri, rödovans sözleşmesi, izin alanı değişikliği, ruhsat alanı küçültme, terk, mera tahsis değişikliği, geçici tatil, işletme izni, pasa değerlendirme, pasa döküm alanı, zaruri üretim izni, kamu yararı kararı, kamulaştırma kararı ve patlayıcı madde taleplerinden 22/a belgesi talep edilmeyecek. Süre uzatımlarıyla ilgili de bir düzenleme hayata geçecek. Süresi içerisinde temdit talebinde bulunanlar için uzatım talebi sonuçlandırılıncaya kadar 12 ayı geçmemek üzere geçici olarak izin verilmesi Bakan onayıyla mümkün olabilecek. Ruhsat bedellerinin geç ödenmesiyle ilgili husus da torba kanunda yer alıyor. Ocak ayı sonuna kadar yatırılmayan ruhsat bedelleri daha sonra iki katı olarak tahsil ediliyor. Artık ruhsat bedellerinin ödenmesinde yaşanacak gecikmelerde sadece amme alacağındaki gecikme zammı uygulanacak."