Ezan duasını camilerde açıktan okumakta bir sakınca var mıdır? Diyanet İşleri Başkanlığı
İbadet ve zikirlerde aslolan tevkîfîliktir. Yani Kitap ve Sünnette nasıl belirtilmişse o şekilde uygulanır. Ezan duasında sünnet olan, kişinin sesini yükseltmeden kendi kendine dua etmesidir.
Ancak insanların öğrenmesi için camilerde bazen açıktan okunmaktadır. Bu şekilde insanların öğrenmesi için me’sûr duaları açıktan okumakta beis yoktur. Fakat öğrenme gerçekleştikten sonra açıktan okumaya devam etmek uygun olmaz (Fetâvây-ı Hindiyye, V, 318).
Duâda ellerin durumu nasıl olmalıdır? Duadan sonra elleri yüze sürmenin dayanağı var mıdır?
Dua sırasında avuçlar yukarıya gelecek şekilde elleri açık tutmak, istek ve niyazın anlamına uygun bir haldir. Ellerin yukarıya, göğe doğru kaldırılması Allah’ın gökte, belli bir mekânda oluşundan değil, göklerin yücelik ve azameti temsil etmesi sebebiyledir. Peygamber Efendimiz (s.a.s.) dua ederken bazen koltuklarının beyazlığı görünecek kadar ellerini kaldırırdı (Buhârî, Deavât, 23). Hz. Peygamber (s.a.s.) buyuruyor ki; “Allah’a avuçlarınızı yukarıya getirerek dua edin, ellerinizin tersini değil. Duayı bitirdiğiniz zaman da ellerinizi yüzünüze sürün. ” (Ebû Dâvûd, Salât, 358). Ancak, Hz. Peygamber (s.a.s.)’in, bela ve musibetler sırasında dua ederken avuçları yere bakacak şekilde dua ettiği de rivayet edilmiştir (Ahmed b. Hanbel, Müsned, XXI, 170; Azîmâbâdî, Avnü’l-Ma’bûd, IV, 251).
Rasûlüllah’ın ellerini kaldırmadan da dua ettiği rivayet edilmiştir (Ahmed b. Hanbel, Müsned, XX, 231).
Dua sırasında normal olarak omuz hizasına kadar kaldırılan ellerin (Buhârî, Deavât,
arası normal aralıkta tutulur. “Hz. Peygamber (s.a.s.) dua sırasında ellerini bir araya getirdi.” şeklindeki rivayet, “ellerini bir hizada tuttu; biri aşağıda, biri yukarıda değildi.” şeklinde yorumlanmıştır (Tahtâvî, Hâşiye ala Merâki’l-Felâh, Beyrut 1997, I, 214).
Namazlardan sonra veya başka zamanlarda dua ederken elleri yüze sürmek, duada el kaldırıldığında sünnettir (Ebû Dâvûd, Salât, 358; Edeb 107). El kaldırmadan dua edildiği zaman, ellerin yüze sürülmesi gerekmez (Tahtâvî, Hâşiye ala Merâki’l-Felâh, I, 318).
Kaynak: Diyanet İşleri Başkanlığı