Fahrettin Kerim Gökay Kimdir, Nerelidir, Nerede Doğdu? Kaç Yaşında, Nerede ve Nasıl Öldü?
Fahrettin Kerim Gökay Kimdir? Biyografisi, Hayatı, Özgeçmişi, Doğum Yeri, Doğum Tarihi, Fotoğrafı Kaç Yaşında Nerede Nasıl Öldüğü, Memleketi ve Nereli Olduğu? Fahrettin Kerim Gökay hakkında merak ettiğiniz her şey haberimizde…
FAHRETTİN KERİM GÖKAY
Doğum tarihi : 09.Ocak.1900 Ölüm tarihi : 22.Temmuz.1987
Fahrettin Kerim Gökay kaç yaşında öldü : 87
Kilo & Boy :
Burcu : Oğlak
Meslek : Doktor, Siyasetçi
Fahrettin Kerim Gökay doğum yeri : Eskişehir, Osmanlı İmparatorluğu
Ölüm yeri : İstanbul
FAHRETTİN KERİM GÖKAY BİYOGRAFİSİ
İstanbul Valisi ve İstanbul milletvekili olarak görev yaptı.
Fahrettin Kerim Gökay, 9 Ocak 1900 tarihinde Eskişehir’de doğmuştur. Babasının adı Abdülkerim’dir. İlkokul, ortaokulu doğduğu mahallede okudu. Ardından Eskişehir Liva İdadisi (Lisesi)’nde ve İstanbul Boğaziçi Rehber-i İttihad ve Menbaul İrfan İdadisi’nde öğrenim gördü. Yüksek öğrenimini, İstanbul Darülfünunu Tıp Fakültesi’nde 1922 yılında tamamladı. Emraz-i Akliye uzmanı oldu. 1922-1924 yılları arasında Münih, Hamburg ve Viyana üniversitelerinde uzmanlık eğitimi gördü. Yurda dönüşünde İstanbul Asabiye ve Akliye Hastanesi Ruhiyat Laboratuvarı Şefi oldu.
Türkneği’nin kurucusu ve başkanı olan Fahrettin Kerim Gökay “Yeşilaycılık” konusundaki etkili çalışmalarının yanı sıra, İstanbul Valiliği ve Belediye Başkanlığı sırasında esnafı sık sık denetleyerek fiyatları indirmesi, sarhoşları kent dışına çıkarması gibi ilginç uygulamalarıyla da gündemde kaldı.
Fahrettin Kerim Gökay, Öğrencilik yıllarında Milliyetçi ve Ahrar gazetelerini çıkardı. 1926 yılında Tıp Fakültesi Seririyat-ı Akliye’de (Asabiye Kliniği) doçent, 1933 yılında Üniversite Reformu’nda profesor oldu. 1942 yılında ordinaryus profesör oldu.
Sağlık ve Milli Eğitim şûraları üyeliklerinde, Türkiye Kızılay ve Yeşilay dernekleri başkanlıkları ile Türkiye Sosyal Psikiyatri Derneği’nin kuruculuğu ve başkanlığı gibi sivil toplum örgütlerinde hizmetleri oldu. Uzun süre İstanbul Üniversitesi’nde öğretim üyesi olarak çalıştı.
1949 yılında İstanbul valığına getirildi. Bu görevini 1957 yılına kadar Demokrat Parti (DP) iktidarı döneminde de sürdürdü.
Lütfi Kırdar’dan sonra 24 Ekim 1949 - 26 Kasım 1957 tarihleri arasında İstanbul Valisi ve Belediye Başkanı olarak görev yaptı. Onun zamanında İstanbullulara tanzim satışlarını sunmuştur. Zeytinburnu ve Kazlıçeşme, onun zamanında şehirleşmiştir. Üsküdar'da ve Kadıköy'de adını taşıyan önemli iki cadde bulunmaktadır. Eyüp Sultan Camisi’nin çevresindeki dükkânlar yıkılarak meydan açıldı, böylece cami ortaya çıkartıldı. Yapımı yedi yıl süren Saraçhane’deki Belediye Sarayı’nın temeli de Gökay’ın döneminde atıldı. İstanbul’da klakson çalma yasağı getiren ilk belediye başkanı oldu. İçki ve sigara karşıtı kampanyalar yaptı. Çevresine zarar veren sarhoşlara karşı çok sert önlemler aldı.
Azınlıkların işyerlerinin yıkılıp yağmalandığı 6-7 Eylül Olayları (1955) karşısında yetersiz kalması nedeniyle, o günlerde İstanbul'da bulunan ve olayların başlangıcında "Milli Gençliğin Kıyamı" tabirini kullanan İçişleri Bakanı Namık Gedik ile beraber, istifa etmek durumunda kalmıştır.
Adnan Menderes’in kendisi için “deli” dediğini öğrenince basın mensuplarını toplayıp, “O bir toprak ağası, ruh hekimliğinden ne anlar ki bana deli demiş. O bana deli derse kargalar bile güler, ama ben onun hakkında bir deli raporu yazarsam, hayatı boyunca akıllı olduğuna kimseyi inandıramaz” dedi. Bu cümleden olarak, 1950’lerin ortalarından itibaren Menderes İstanbul’daki imar hareketini bizzat üstlenmi görevinden ayrılarak Bern Büyükelçiliği’ne atandı.
1957 yılında Bern Büyükelçiliği görevine atandı ve 1960 yılına kadar bu görevi yaptı. Yeni Türkiye Partisi (YTP) İstanbul Milletvekilliği (1961-1965), Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı (1963) görevlerinde bulundu. Türkiye Sosyal Psikiyatri Derneği’nin kurucusu ve başkanı oldu.
25 Haziran 1962 - 27 Kasım 1963 tarihleri arasında İsmet İnönü’nün başbakanlığı döneminde Türkiye İmar ve İskân Bakanı ve 27 Kasım 1963 - 25 Aralık 1963 tarihleri arasında Türkiye Sağlık Bakanı görevinde bulundu.
Fahrettin Kerim Gökay, 1965 yılında siyasetten çekildi ve zamanını evinin bahçesindeki gülleri yetiştirerek geçirmeye başladı.
Fahrettin Kerim Gökay, 22 Temmuz 1987 tarihinde İstanbul’da 87 yaşında ölmüştür.
Halk tarafından çok sevilen ve kısa boyu dolayısıyla hakkında "Mini Mini Valimiz, Ne Olacak Halimiz?" tekerlemesi üretilmiştir. Önemli bir serveti olan Fahrettin Kerim Gökay'ın terekesinde 630 tapu bulunuyordu. Tüm varlığını kendi adını taşıyan vakfa bırakmıştır.
Ayrıca İstanbul Sefaköy'de isminin verildiği Fahreddin Kerim Gökay Anadolu Lisesi, İstanbul Bakırköy'de Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi Bitam'da isminin verdiği Fahrettin Kerim Gökay Pavyonu bulunmaktadır.
DP’nin iktidara geldiği 14 Mayıs 1950 seçimi öncesinde, İstanbul Taksim Meydanında son seçim konuşmasını yapan İsmet İnönü’ye olağanüstü kalabalığı göstererek, “İşte İstanbul paşam” demesi ve Adnan Menderes’in İnce, “Hoca, sen biraz dinlen” diyen Adnan Menderes’e, “Asıl sen biraz dinlen” yanıtını vermesi, siyasi literatürümüze giren konuşmaları oldu.
Basılmış basılmamış elliye yakın eseri bulunmaktadır.
Başlıca Eserleri:
Gayrı Tabiî Aşklar Üzerine Ruhi Tetkikler (1924),
Akıl Hastalıklarının Teşhisi ve Tedavisi (1925),
Türkiye’de Felc-i Umumi Meselesi (1926),
Ruh Hastalıkları (1928),
Ameliyatla Selâh Göstermiş Ekstra Medüller Tümör Vak’ası (1944).