Fenerbahçe Başkanı Ali Koç'tan TFF Başkanı Nihat Özdemir'e yanıt!
Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, FBTV'de Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Nihat Özdemir'e ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
Türkiye Futbol Federasyonnu Başkanı Nihat Özdemir dün bir Instagram canlı yayına katılmış ve "2010-11 sezonunu yaşadık, 9 sezon geride kaldı. 9 senedir herhangi bir şekilde şike olayına rastlamadık." demişti. Özdemir'in bu sözlerine tepki geldi.
Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, Nihat Özdemir’in yapmış olduğu açıklama sonrası FBTV’de konuya ilişkin konuştu.
İşte Ali Koç’un açıklamalarından satırbaşları:
“Böyle bir dönemde böyle bir konuyla gündemi meşgul etmek istemezdik. Ancak, koskoca camiaların liderleriyiz ve sorumluluklarımız var.
Başkanvekilimiz Semih Özsoy’a teşekkür ediyorum. Kelimesi kelimesine yaptığı açıklamaların arkasında olduğumuzu ifade etmek istiyorum.
Hepimizin konuşurken kendimizi yanlış ifade ettiği olmuştur. Dolayısıyla bekledik. Hata yapmak insana mahsus, özür dilemek ise erdemdir. TFF Başkanı Sayın Nihat Özdemir, bir açıklık getirir diye tüm tepkilere rağmen bekledik.
Bu akşam üstüne dek herhangi bir düzeltme gelmeyince, yaptığımız istişare sonucunda Başkanvekilimiz Semih Özsoy durumu kamuoyuna açıkladı. Nihat Özdemir’in açıklamaları, ilk açıklamalarından da beter. Daha da talihsiz…
Sayın Nihat Özdemir’e şahsım ve camiam adına teşekkür ediyorum çünkü tüm Fenerbahçelilerin gerçeği görebilmesi açısından, Allah’ın lütfu diyebileceğim bir açıklamayla içindekileri dışa vurmuştur.
Nasıl bir niyete sahip olduğunu gözler önüne sermiştir. Bizleri bölmeye çalışan 3 Temmuz sürecinde sıkı sıkı kenetlenmiştik. 3 Temmuz’a yakın bir tarihte, 3 Temmuz’la ilgili yaptığı bir açıklamayla bizi kenetledi.
Bir TFF Başkanı bu söylemlerde, bu konularda, bu gibi sözler sarf etmiştir. Düşünebiliyor musunuz? Düzeltmedi, tam tersi bir istikamette gitti. 3 Temmuz 2011’de başlayarak yapılan saldırı ve kurulan tuzaklar artık alenen ortaya çıkmıştır.
Bu sözleri, Fenerbahçe’ye uzun yıllar üst düzey yönetici olarak hizmet etmiş biri bu sözleri söyleyebiliyor. Bunlar çok manidar.
Asıl rezaletin konuyu bizim saptırmamıza bağlıyor, demek ki biz saptırıyoruz ve fırsatçıyız, e peki taraftarlarımız, kongre üyelerimiz, rakip taraftarlar ne olacak? Onlar da farklı anlamamışlar.
Zamanlama da çok manidar. Liglerin başlamasına 1 hafta kala sanki bir kaos ortamı yaratılmak isteniyor. Bu konuyla ilgili 3 Temmuz davaları var gelecek ay, 2 çok önemli davamız var. Mahkemelerden önce bu sözlerin edilmiş olmasını manidar buluyorum.
Bu sözler sadece Fenerbahçe camiasına değil, o zaman çok büyük bir mücadele veren kulübümüzün liderliğini yapan Sayın Aziz Yıldırım’a da yapılmış büyük bir saygısızlıktır. Eminim ki Başkanımız Aziz Yıldırım da tez zamanda konuşacaktır.
Çok tepki olduğunu biliyorum. İki yönde tepki var. Biri, TFF’den istifa etmesi yönünde, diğeri ise kulüp üyeliğinden ihraç edilmesi yönünde. İstifa, kişisel bir müessesedir. İstifa için iradeye sahip olması gerekiyor.
Ben Sayın Başkanın manevra alanının kısıtlı olduğunu söylemiştim. Kulüp üyeliğinden ihraç ise, gelen yoğun talepler sonrasında ilgili kurullar ve Yönetim Kurulumuz tarafından değerlendirilecektir.
Bir kurumdaki üyelikten atılma onur kırıcı, üzgünlüğe sebep olan bir unsurdur. İhraç edilmenin Nihat Özdemir’i üzeceğini düşünmüyorum, hatta bazı kesimlere şirin görünmek adına sevindirebileceğini de düşünüyorum.
Fenerbahçe’yi özümsememiş biri için çok da bir şey fark edeceğini düşünmüyorum. Hatta mükafat bile olarak görülebilir. Fenerbahçe hiçbir zaman yalnız değildir. Bu camianın her bir ferdi, bu camiayı korumak için her şeyi yapmaya hazırdır.
Fenerbahçelilerden ne kadar tepki alıyorsam o kadar doğru yoldayım diye bir açıklaması oldu. Bu vicdana ve adaletin doğasına ters gelen bir mevzudur.F.Bahçe’yle ilgili aldığı kararlarla aslında kendisinin ne kadar adaletli bir TFF Başkanı olduğunu söylemeye çalışıyor.
Bizim neler yaşadığımızı kamuoyu biliyor. Bizim başarısızlığımızda bilhassa sizin de payınız var. Herhangi bir takımın başarı dengesine ilişkin yaptığı açıklamalar daha önce de yaşandı. Dünyanın herhangi bir yerinde hiçbir yöneticinin işi değildir bu. Bunu da aslında bir ‘norm’ haline getiriyor. Bunu yapmaya da devam ediyor.