Feriha Öz Acil Durum Hastanesi törenle açıldı
Sancaktepe'de yapımı tamamlanan Feriha Öz Acil Durum Hastanesinin açılış töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan,"Dünyada pek çok ülkede salgın sebebiyle sağlık sisteminin çöktüğü bir dönemde, Türkiye hem mevcut imkanlarını en iyi şekilde kullanarak hem de yeni imkanlar üreterek farklı bir konuma gelmiştir. Türkiye'nin sağlık sisteminde geldiği seviyenin en somut örneği bu hastanelerimizdir." dedi.
Sancaktepe'de yapımı 45 günde tamamlanan ve koronavirüsten hayatını kaybeden Prof. Dr. Feriha Öz'ün adının verildiği Feriha Öz Acil Durum Hastanesi düzenlenen törenle açıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sancaktepe'deki Prof. Dr. Feriha Öz Acil Durum Hastanesi'nin açılış töreninde yaptığı konuşmaya, hastanenin şehre, ülkeye ve millete hayırlı olmasını dileyerek başladı.
Koronavirüs salgınında kaybedilen tüm hocalar ve vatandaşlarla birlikte Prof. Dr. Feriha Öz'e rahmet dileyen Erdoğan, "Biz kadirşinas bir milletiz. Ülkemize hizmet eden, bu uğurda fedakarlık gösteren hiç kimseyi unutmayız. Bunun için buraya Prof. Dr. Feriha Öz, Yeşilköy'de inşa edilen hastaneye de Prof. Dr. Murat Dilmener'in ismini verdik. Böylece ömürlerini insan sağlığına adayan, salgın döneminde de yine büyük bir gayretle çalışırken son nefeslerini teslim eden hocalarımızın isimlerini ebediyete kazıdık." diye konuştu.
"SAĞLIK ÇALIŞANLARIMIZIN HER BİRİNE ŞÜKRANLARIMIZI SUNUYORUZ"
Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu'nun isminin de Okmeydanı'nda inşa edilen şehir hastanesine verildiğini hatırlatan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Aynı şekilde Hadımköy'de restore edilen hastaneye de Sultan 2. Abdülhamid'in askerlerimiz için inşa ettiği, burayı da şöyle tepeden tırnağa restore etmek suretiyle Dr. İsmail Niyazi Kurtulmuş'un ismini vererek, bu sağlık, eğitim ve hayır gönüllüsü büyüğümüze vefamızı gösterdik. Yunus Emre ne güzel söylemiş. 'Bir hastaya vardın ise / Bir içim su verdin ise / Yarın anda karşı gele / Hak şarabın içmiş gibi.' Hastaya bir yudum su vermeyi, Hak şarabın içmek ile eş gören bir medeniyetin mensupları olarak sağlık çalışanlarımızın her birine şükranlarımızı sunuyoruz."
"SAĞLIK TURİZMİNİ HEDEFLİYORUZ BUNU BAŞARACAĞIZ"
Hastanenin ülkeye kazandırılmasında emeği geçen Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ile ekibini, özellikle yüklenici firma Rönesans grubunu mimarından mühendisine, işçisine kadar herkesi tebrik ettiğini dile getiren Erdoğan, "Tabii bu arada Rönesans firmasına özellikle şahsım, milletim adına ayrıca şükranlarımı ifade edeceğim o da şudur, malum gerek Murat Dilmener, gerek Feriha Öz her iki hastaneyi de Rönesans yüklendi ve bunlardan bir tanesinin tamamen bedeli kendilerine ait. 'Bu bedel bize ait olacak.' dediler ve bir tanesinden bizden herhangi bir bedel istemiyorlar. Biz sadece bir tanesinin bedelini kendilerine ödeyeceğiz. Onun için de kendilerine şahsım, milletim adına ayrıca teşekkür ediyorum." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
"Dünyada pek çok ülkede salgın sebebiyle sağlık sisteminin çöktüğü bir dönemde Türkiye, hem mevcut imkanlarını en iyi şekilde kullanarak hem de işte buradaki gibi yeni imkanlar üreterek farklı bir konuma gelmiştir. Kapasitesinin tamamı gerektiğinde yoğun bakım altyapısına sahip olan bu hastanemizi, iki ay gibi kısa bir sürede tamamladık. Tabii bir başka özelliği var. Hemen pist burada. Aynısı Murat Dilmener'de de var. Malum Yeşilköy Havalimanı. Burası da daha önce askeri havaalanıydı. Uluslararası herhangi bir hasta buraya gelmek istediğinde rahatlıkla pist var, bu piste inecek ve buradan yürüme mesafesinde hemen hastaneye gelecek. Aynısı Yeşilköy için geçerli. Orada da yine havaalanına gelecek ve oradan yürüme mesafesinde hastaneye inecek. Tedavi bitti, yine hemen uçağıyla gitmesi gereken yere gidecek. İster ulusal, ister uluslararası hepsine hazır. Niye? Dedik ya sağlıkta sağlık turizmini hedefliyoruz ve bunu başaracağız. Şayet salgın acil bir ihtiyaç göstermiş olsaydı bu süreyi belki daha da kısaltabilirdik."
Devamı gelecek...
BAKAN KOCA'NIN AÇIKLAMALARI
Koca, Sancaktepe Prof. Dr. Feriha Öz Acil Durum Hastanesi'nin açılış töreninde yaptığı konuşmada, hastanenin, sağlık altyapısına yeni bir anlayışla güç katacağını, sağlık hizmetinde yeni bir alternatif ve yeni bir vizyon getireceğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a açılışa katılımlarından dolayı şükranlarını sunan Koca, Erdoğan'ın sağlığa verdiği önem ve sürekli destekle bu gururun yaşanmasına vesile olduğunu vurguladı.
Sağlık Bakanı Koca, Erdoğan'ın liderliğinde herkesin sağlık hakkının korunduğu, ihtiyaç halindeki herkesin vaktinde ve kaliteli sağlık hizmetine kolayca erişebildiği bir Türkiye'ye adım adım ilerlediklerini dile getirdi.
Erdoğan'ın gösterdiği hedef doğrultusunda sağlıkta Türkiye'nin çağ atladığı bir dönemin yaşandığına işaret eden Koca, bu dönemin, insanların layık olduğu hizmete en üst düzeyde kavuşmasını sağlayan örnek bir model olmasını arzuladıklarını dile getirdi.
Koca, bu hafta içinde her biri biner yataklı iki acil durum hastanesi ile Hadımköy Dr. Niyazi Kurtulmuş hastanesinin faaliyete geçtiğini aktardı.
Kovid-19 pandemisinin tüm dünyaya çok şey öğrettiğini hatırlatan Koca, "Bugüne kadar sağlığa yapılan yatırımların ne kadar yerinde olduğunu ve sağlığa yapılan yatırımın neden kalkınmanın merkezinde olması gerektiğini her zamankinden daha fazla gösterdi." dedi.
Güçlü bir sağlık sistemi, gelişmiş bir altyapı ve fedakarlıktan çekinmeyen yetkin bir sağlık ordusunun böyle zamanlarda toplumu ayakta tutan en önemli güç olduğunun altını çizen Koca, son 18 yılda bu alandaki gelişmelerin neticesinin hep birlikte görüldüğünü, bu gibi salgın hastalıklara olduğu kadar başta deprem olmak üzere doğal afetlere de hazırlığı test etmiş olduklarını ifade etti.
"KALICI HASTANELER OLARAK İNŞA EDİLDİ"
Fahrettin Koca, bir yandan şehir hastanelerini devreye sokarak hizmet kalitesinde fark oluşturmaya çalışırken, diğer taraftan afet durumuna hazırlıklı olmak için çabaladıklarını belirterek, hastanelere ilişkin şu bilgileri paylaştı:
"Bu hastaneler, sadece deprem, afet ve salgın durumlarında kapısını açıp sonra devre dışı olan mekanlar olarak tasarlanmadı. Normal zamanlarda da özelleşmiş alanlarda hizmet vermeye devam edecek kalıcı hastaneler olarak inşa edildi. Yoğun bakım ve palyatif bakım hastaları için önemli bir kapasite kazanmış oluyoruz. Diyaliz hastaları buralardan hizmet alacak. Havalimanına yakınlığı ile stratejik bir konuma sahip olan hastane, yakınındaki pistlerle yurt dışından ve şehir dışından getirilecek hastaların uçaktan iner inmez sağlık hizmetine kavuşmasını sağlayacak. Buralar sağlık turizminde kamunun önemli köşe taşları olacak. İstanbul'un sağlık altyapısını salgın, deprem ve her türlü afete hazır hale getiren ve büyüyen sağlık turizmine önemli katkılar sunacak olan bu hastaneler, depremden etkilenmeyen yatay bir mimariye sahip. Rekor denecek bir sürede, 45 günde tamamlandı. Hastane 2 bölüm halinde 8 bloktan oluşuyor. Toplam alan 125 bin metrekare. 500 araçlık otoparkı mevcut. 75 bin metrekare kapalı alanda 432'si yoğun bakım olmak üzere 1008 yataklı. Yeterli laboratuvar ve görüntüleme imkanları bulunuyor. Bütün hasta yatakları gerektiğinde yoğun bakıma dönüştürülebilme özelliği taşıyor. Tam teşekküllü 16 ameliyathaneye sahip olan hastanede ayrıca, kronik böbrek hastalarının ihtiyacını karşılayacak 100'e yakın diyaliz üniti bulunuyor."
"TEDBİRLERİMİZE DEVAM ETMEK ZORUNDAYIZ"
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, içinde bulunulan günlerin tüm dünyanın ortak bir kaygıda birleştiği ender bir zamana şahitlik ettiğini söyledi.
Dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgını ile mücadelede Türkiye'nin tüm dünyaya örnek bir başarı sağladığına işaret eden Koca, "Ancak tehlike henüz geçmiş değil, son vakaya kadar ülkemiz de vatandaşlarımız da bu riskin altında. Bu nedenle bir süre daha tedbirlerimize devam etmek zorundayız." dedi.
Koca, bütün vatandaşlar risk altında olmasına rağmen, mücadelede ön safta yer alan sağlık çalışanlarının herkesten daha fazla bu riski taşıdığının altını çizerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bu yüzden başta doktorlar olmak üzere sağlık çalışanlarımızdan yitirdiklerimiz oldu. Kayıplarıyla bizleri derin üzüntüye boğan kıymetli hocalarımız da yitirdiklerimiz arasındaydı. Ben dahil birçok meslektaşım sahip olduğumuz sanatımızı bu hocalarımızdan miras olarak aldık. Korona günlerinde açılışını yaptığımız Okmeydanı Şehir Hastanemize koronadan yitirdiğimiz Prof. Dr. Cemil Taşçıoğlu'nun adını verdik. Şimdi art arda açılışını yapmakta olduğumuz acil durum hastanelerimize Prof. Dr. Feriha Öz ile Prof. Dr. Murat Dilmener'in adlarını veriyoruz. Daha önce söylediğim gibi, bu hocalarımızın bize bıraktığı miras karşısında, söz konusu hastaneler değil bundan sonraki işlevleri, sadece bu iki bilim insanımızın adını yaşatmış olsa bu bile yeterli bir sebeptir."
PROF.DR. FERİHA ÖZ'Ü ANLATTI
Bakan Koca, 2 Nisan günü, günlük bildirimlerine bir acı haberi daha eklemek zorunda kaldıklarını, bunun binlerce meslektaşın yetişmesinde çok büyük katkıları olan, on binlerce kritik hastanın tanısını koyan, bütün öğrencilerinin minnetle andığı Prof. Dr. Feriha Öz'ün koronaya yenik düşmesi haberi olduğunu hatırlattı.
Koca, Prof. Dr. Feriha Öz ile ilgili şunları söyledi:
"Patolojinin duayen ismi Prof. Dr. Feriha Öz, Cerrahpaşa'da verdiği hizmetlerin ardından Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesinin Patoloji Ana Bilim Dalı'nın kuruluşunu da üstlenmişti. Emekli olduktan sonra da misyonunu terk etmedi. Son güne kadar evinden de katkı vermeye devam etti. Belki de virüsle onu buluşturan bu gayretiydi. Duayen bir hoca olmasının yanında anaç yapısı sayesinde çok sayıda meslektaşına patoloji bilimini özel olarak sevdirmeyi başardı. Hayatını patolojiye adayan Prof. Dr. Feriha Öz, yetiştirdiği meslektaşlarının tabiriyle sadece yaşarken değil, ölümüyle de patoloji biliminin tanınmasını sağladı. Prof. Dr. Feriha Öz Hocamızın adı ile anılacak olan bu acil durum hastanemizin, onun hatırasını yaşatmasını ve emeklerinin devamı olacak katkıları sunmasını diliyorum. Buralarda görev alacak doktor arkadaşlarımın, tüm sağlık çalışanlarımın, hocalarımızın adına layık bir anlayışla hizmet bayrağını taşıyacağına şüphe duymuyorum. Genç meslektaşlarıma sadece modern binalar, son teknoloji cihazlar değil, hocalarımızdan aldığımız kültür, ilim ve irfanı; insan sevgisini, insana hizmet şuurunu da bıraktığımıza inanıyorum."
"Her geçen gün güçlenen sağlık sistemimiz, 21. yüzyıl dünyasında Türkiye'nin adını sağlık ülkesi olarak yazdıracaktır." diyen Koca, sözlerini şöyle tamamladı:
"Krizin fırsata dönüştürülmesinde, bu vizyonun ortaya konmasında ve hayata geçirilmesinde öncülük eden başta zatıaliniz olmak üzere, tüm katkı verenlere şükranlarımı arz ediyorum. Bu tesisi kısa sürede inşa eden yüklenici firma çalışanlarına ve bütün emeği geçenlere teşekkür ediyorum. Fethin 567. yıl dönümünün de başta İstanbullular olmak üzere bütün vatandaşlarımıza hayırlı olmasını diliyorum."
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN HUBER KÖŞKÜNDEN GELDİ
İstanbul'da salgın ve afetlere karşı kullanılmak üzere inşa edilen hastanenin açılışına bizzat katılacak olan Cumhurbaşkanı Erdoğan, helikopterle Tarabya'daki Huber Köşkü'nden hastaneye geldi.
Tören öncesi hastanede incelemelerde bulunan Erdoğan, bu sırada yetkililerden de bilgi aldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a incelemeler sırasında Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz ve AK Parti İstanbul İl Başkanı Bayram Şenocak da eşlik etti.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, salgın sürecinde sağlık konusunda Türkiye'nin elindeki imkanların kıymetinin çok daha iyi anlaşıldığına inandığını belirterek, "Zira şu an itibarıyla 190'ı aşkın ülkeden talepler geldi ama biz 90'ı aşkın ülkeye, her türlü bu noktada sağlık ürünlerini gönderdik." dedi.
Erdoğan, Sancaktepe'deki Prof. Dr. Feriha Öz Acil Durum Hastanesi'nin açılış törenindeki konuşmasında, 72 bin metrekare kapalı alana, binin üzerinde yatağa, en modern cihazlara sahip böyle bir eseri bu kadar kısa sürede hizmete hazır hale getirmenin dünya çapında bir başarı olduğunu söyledi.
Teknolojinin en ileri seviyede olanlarını transfer ettiklerini dile getiren Erdoğan, Türkiye'nin sağlık alanında geldiği seviyenin en somut örneği olan bu hastanelerin vatandaşlarla birlikte şifayı Türkiye'de arayan herkese hizmet vereceğini dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen yıl 750 bine yaklaşan yabancı hasta sayısının ilerleyen yıllarda katlanarak artmasını beklediklerini belirterek, şöyle devam etti:
"Salgın sürecinde sağlık konusunda ülkemizin elindeki imkanların kıymetinin çok daha iyi anlaşıldığına inanıyorum. Zira şu an itibarıyla 190'ı aşkın ülkeden talepler geldi ama biz 90'ı aşkın ülkeye, her türlü bu noktada sağlık ürünlerini gönderdik. Nazlanmadık, dedik ki 'Madem burada kısıntı var, biz de elimizden geleni yapacağız.' Bir başka adım son 18 yılda inşa ettiğimiz 1526 yeni hastane, 4 bine yakın tedavi kurumu, toplamda 240 bini bulan yatak kapasitesi, 1 milyon 100 bine yaklaşan sağlık çalışanı sayısı seviyesine biz hocalarımızın gayretleri, bizim hazırladığımız fiziki mekanlarla ulaştık.
Ülkemiz hastanelerinde 48 adet olan, lütfen buraya çok dikkat edelim, MR sayısını 906'ya, 323 olan bilgisayarlı tomografi sayısını 1210'a, 4 bin 891 olan diyaliz sayısını 17 bin 640'a, 889 olan yoğun bakım yatağı sayısını 40 bine, 618 olan ambulans sayısını 5 bin 382'ye çıkartmamış olsaydık herhalde bu başarıyı gösteremezdik."
Erdoğan, muhalefetin kendilerini adeta topa tuttuğu şehir hastanelerinin yüksek kapasiteleri ve güçlü altyapılarıyla ne kadar önemli olduğunun bu süreçte çok daha iyi görüldüğünü ifade ederek, bugüne kadar hizmete açılan 16 binin üzerinde yatak kapasitesine sahip 11 şehir hastenesinin her birini dünya çapında sağlık kuruluşları olarak inşa ettiklerini dile getirdi.
Ecdadın "Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi / Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi" ifadesine uygun şekilde dünyanın en büyük mutluluğunu sağlık olarak gören bir inançla ülkenin dört bir yanını en modern tesislerle donattıklarını söyledi.
"İnsanı yaşat ki devlet yaşasın." anlayışıyla sağlık hizmetlerinin kapasitesini artırmak ve kalitesini yükseltmek için yaptıkları her yatırımın karşılığını aldıklarını belirten Erdoğan, Feriha Öz Hoca'nın 3 çocuğunun da onun gibi tıp alanında profesör olduğunu hatırlattı.
Öz'ün çocuklarına rica bulunduğunu dile getiren Erdoğan, "Dedim ki, yetiştireceğiniz öğrenciler çok çok önem arz ediyor. Zira tıpta biz fiziki mekanları hazırlıyoruz. Ama biz fiziki mekanları hazırlarız, hocaları ise siz yetiştirecek ve hocalarımızla da bu fiziki mekanlar ayrıca güç bulacak. Bunu ne kadar başarırsak, bu işte ne kadar büyük hamleler yaparsak, inanıyorum ki bu hastanelere gelen hastalarımız da oradaki gördükleri kabiliyetli hocalarımızla birlikte şifa bulacak ve ondan sonra da dualar hem size hem bize olacak." diye konuştu.
"TÜRKİYE'NİN GENEL SAĞLIK SİGORTASI SİSTEMİNİN ÖNEMİ ANLAŞILDI"
Dünyanın en kapsamlı ve en düşük maliyetli Genel Sağlık Sigortası sistemini Türkiye'de kurmanın öneminin salgın sürecinde daha iyi anlaşıldığını dile getiren Erdoğan, "Amerika bile çözemedi işi. Rusya çözemedi işi. Hepsi sıkıntıda hepsi. Bizden destek istediler. Biz de her yere gönderdik. 'Madem ki bizde var göndeririz.' dedik. Ürettik, üretiyoruz." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, serbest ve ücretli çalışanların gayet makul prim ödemeleriyle sistemde yer aldığını belirterek, ayrıca dileyen herkesin de sadece ayda 88 lira ödeyerek Genel Sağlık Sigortası'na dahil olabildiğini anlattı.
Bu rakamı ödeyebilecek gücü olmayan vatandaşların primlerini ise tümüyle devlet olarak üstlendiklerini dile getiren Erdoğan, teşhisin, tedavinin, ilacın tamamının Genel Sağlık Sigortası kapsamına girdiği için vatandaşların herhangi bir sıkıntı yaşamadığını kaydetti.
Erdoğan, özel sağlık kuruluşlarından hizmet almak isteyenlerin de genellikle oldukça makul bir rakam olan farkı ödeyerek bu imkandan yararlanabildiklerini belirterek, millet tarafından tüm bu hizmetlerin mukabelesiyle memnuniyetle karşılandığını söyledi.
Diğer ülkelerin hiçbirinde böyle bir sistemin olmadığını vurgulayan Erdoğan, Amerika'da, Avrupa'da, diğer gelişmiş ülkelerde insanların ancak yeteri kadar paraları varsa sağlık hizmeti alabildiğini, yoksa çok perişan durumlara düştüklerini aktardı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, üstelik salgın döneminde özellikle Hollanda'da çalışan ve ölüme terk edilen bazı vatandaşların ambulans uçaklarla getirilerek Türkiye'de tedavilerinin yapıldığını anlatarak, bu hizmetleri bütçeyi alt üst etmeyecek, sağlanan fayda ile maliyetin gayet dengeli olduğu ekonomik bir zeminde verdiklerini dile getirdi.
Erdoğan, "Türkiye'deki Genel Sağlık Sigortası'nı incelemek için dünyanın dört bir yanından heyetler ülkemizi ziyaret ediyor. İnşallah salgın döneminden sonra hem sağlık tesislerimizi hem Genel Sağlık Sigortamız başarılı bir model olarak küresel düzeyde daha çok ilgi çekecektir." dedi.
"MİLLETİMİZ İSTİKLALİNDEN VE İSTİKBALİNDEN HİÇ ÜMİDİNİ KESMEMİŞTİR"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin son iki asırdır bir uçtan diğerine savrulurken tarihi fırsatları kaçırdığını ifade ederek, "Ülkemizin bu savrulmalarının ve içe dönük mücadele üzerine kurulu serencamının sürmesini isteyenler darbelerden vesayete, terör örgütlerinden kifayetsiz siyasetçilere kadar malzeme bulmakta zorlanmamıştır. Ancak milletimiz istiklalinden ve istikbalinden ümidini hiç kesmemiştir." diye konuştu.
Milletin tevekkül, inanç ve azimle bugünlere geldiğini belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu süreçte milli iradeden aldığı güçle bu kısır döngüyü kırmak için mücadele verenlerden bazıları darağacına gönderilmiş, bazıları da aynı akıbetle tehdit edilmiştir. Rahmetli Abdülhamid-i Sani, Gazi Mustafa Kemal, Adnan Menderes ve Turgut Özal gibi isimlerin milletimizin gönlünde taht kurmasının gerisinde işte bu gerçek vardır. Milletimizin 18 yıldır gerektiğinde canı pahasına bizim yanımızda yer alması da bu mücadele silsilesinin devamıdır. Türkiye'de bu dönemde yaşanan her hadiseyi, gerisindeki bu büyük fotoğrafın bir parçası olarak görmek gerekiyor. Rabb'ime binlerce şükür olsun ki bunca emek, bunca çaba boşa gitmemiş, ülkemiz her alanda hedeflerine doğru kararlılıkla ilerlediği bir çizgiye oturmuştur."
"ÜLKEMİZE YAPACAK DAHA ÇOK HİZMETİMİZ VAR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sancaktepe Belediye Başkanı Şeyma Döğücü'nün kendisini her gördüğünde, "Başkanım burada da bir şehir hastanesi yapacaktık, ne oldu? Hani bunun vaadini de yapmıştık." dediğini aktardı.
Özellikle şehir hastanelerini yap-işlet-devret sistemiyle yaptıklarına değinen Erdoğan, Rönesans gibi bir yüklenici firma bulurlarsa buradaki şehir hastanesine de başlayabileceklerini söyledi.
"Benden duyurması, araması da Sağlık Bakanımızdan" diyen Erdoğan, Prof. Dr. Feriha Öz Acil Durum Hastanesi ile artık acil ihtiyacın kalmadığını vurgulayarak, şöyle konuştu:
"Daha bir asır önce 'hasta adam' yaftasıyla tarihe gömülmek istenen bir milletin bugün gıptayla takip edilmesi, bu gerçeğin en yalın ifadesidir. İnşallah ülkemize yapacak daha çok hizmetlerimiz var. Türkiye'yi mutlaka 2023 hedeflerine ulaştıracağız. Gençlerimize bugün 567. yıl dönümüne ulaştığımız fethin 600. yıldönümü olan 2053 için büyük ve güçlü Türkiye'yi bırakmakta kararlıyız.
Biz göremesek de evlatlarımızın Malazgirt Zaferi'mizin bininci yıldönümü olan 2071'de tüm kayıplarını telafi etmiş, dünya sahnesinde hak ettiği yere gelmiş bir Türkiye'de yaşayacağından eminiz. Rabb'im yar ve yardımcımız olsun."
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Prof. Dr. Feriha Öz Acil Durum Hastanesi'nin hayırlı olmasını dileyerek, hastanenin yapımından donanımına emeği geçenleri tebrik etti.
Törende, sağlık çalışanları Erdogan'ı yanına çağırarak fotoğraf çektirmek istedi. Erdogan, mesafenin her ihtimale karşı korunması gerektiğini belirterek, "Siz de çok iç içesiniz." diye uyardı.