Buna karşılık bana 'Saçmalama Mükremin ne yapmaya çalışıyorsun. Annemim telefonunu da yanıma alıp seni savcılığa şikayet edeceğim. Hangi delikte ise seni bulduracağım' diye cevap verdi. Ben ise bunun üzerine yarın sabah için düşündüğüm planı erkene çektiğimi, eğer polisler beni yakalayamazsa hemen gidip şimdi Fatih'i öldüreceğimi, Hülya'nın bir günahı olmadığından ona dokunmayacağımı belirttim. Bunun üzerine bana hakaret ederek, 'Kendi kafana sık' dedi ve telefonu kapattı. Son 10 günlük süreçte kafamda birçok fikirle yaşıyordum. 'Kendimi mi öldüreyim, eşimden mi boşanayım, eşimin ailesini mi öldüreyim, eşim ve kendimi mi öldüreyim, Fatih'i mi öldüreyim?' şeklindeki sorularla sabahlara kadar uyuyamıyordum. Son olarak Fatih'i öldürmeye karar vermiştim. İftardan sonra valizimde bulunan silahımı belime koyarak aracıma binip Fatih'in evine doğru yola çıktım. O anki niyetim sabaha kadar evin önünden bekleyip sabah Fatih'i evden çıkınca öldürmekti. Hatta bunun için otelin altındaki marketten su, bisküvi ve sigara da almıştım."