Gülhane Tıp Fakültesi'nde beynin çalışma prensipleri araştırılıyor
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Gülhane Tıp Fakültesi Deneysel Beyin Araştırmaları Merkezi'nde denek olarak belirlenen çeşitli hayvanlar üzerinde araştırmalar yapılarak, insan beyninin çalışma prensipleri üzerinde çalışmalar yapılacak.
Beynin çalışma prensiplerini ortaya koyan merkez
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Gülhane Tıp Fakültesi Deneysel Beyin Araştırmaları Merkezi'nde kobay, fare, sıçan ve tavşan gibi çeşitli deney hayvanları üzerinde araştırmalar yapılarak, insan beyninin çalışma prensipleri ortaya konuluyor. Prof. Dr. Cüneyt Göksoy, deney hayvanlarının beyinlerinden elde edilen verilerin insan sağlığının geliştirilmesi için kullanıldığını söyledi.
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Gülhane Tıp Fakültesi Deneysel Beyin Araştırmaları Merkezi'nde beyin üzerinde bilimsel çalışmalar gerçekletiriliyor. Türkiye'de alanında sayılı laboratuvarlardan biri olan merkezde çeşitli deney hayvanlarının üzerinde çalışmalar gerçekleştirilip, beyin ameliyatları yapılıyor. Uzmanlar tarafından beyin içerisindeki çeşitli yerlere elektrotlar yerleştirilip, elde edilen veriler beynin çalışma prensiplerinin açıklanması için kullanılıyor.
BEYİN, EVRENİN EN KOMPLEKS NESNESİ
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Gülhane Tıp Fakültesi Biyofizik Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cüneyt Göksoy, beynin bilinen evrenin en kompleks nesnesi olduğunu söyledi. Göksoy, "İnsan beyninin karmaşıklığı ile bir deney hayvanının beyninin karmaşıklığı karşılaştırılabilir değil. İnsan beyni hiç kuşkusuz çok daha kompleks. Ancak deney hayvanlarının beyni de karmaşıklık bakımından hiç de azımsanmayacak bir durumda. Burada deney hayvanlarını bir model olarak kullanmak suretiyle beyin üzerinde araştırmalar gerçekleştiriyoruz" dedi.
Prof. Dr. Göksoy, bir canlı beyninin içerisindeki her bölgenin özelliğinin kendine özgü olduğunu vurgulayarak, "Örneğin karaciğerdeki bir hastalık karaciğerin genelini etkilemek bakımından daha homojen bir etki meydana getirebilir. Ama beyinde öyle değil. Beyinde bir anestezik madde, bir ilaç, bir kimyasal ajan, bir uyaran; farklı beyin bölgelerinde çok farklı etkiler meydana getirebiliyor. Bunu ortaya koymak amacıyla her bölge için farklı bir yaklaşım sergilemek gerekebiliyor. İşte deney hayvanları üzerine gerçekleştirdiğimiz araştırmalarda bizim yaptığımız da böyle bir şey. Aynı hayvanın farklı beyin bölgelerine farklı elektrotlar yerleştirerek bir kimyasal ajanın, bir ilacın, bir uyaranın veya diğer bir etkenin hangi beyin bölgesini ne şekilde etkilediğini ortaya koyma şansına sahip olabiliyoruz ki, bu halen literatürde beyin araştırmalarında oldukça üst düzey çalışmalar arasında kabul görüyor" ifadelerini kullandı.
'AMAÇ İNSAN BEYNİNİN ÇALIŞMA PRENSİPLERİNİ ORTAYA KOYMAK'
Prof. Dr. Göksoy, yapılan deneylerden elde edilen sonuçların insanlık adına kullanıldığını ifade ederek, "Hedef tabii ki bu; sonuç itibarıyla deney hayvanı insanın bir modeli, bir alt modeli. Deney hayvanları üzerinde geliştirilen modeller, ortaya konan sonuçların nihai hedefi insan sağlığı üzerinde başarılı sonuçlar ortaya çıkartmak veya insan beyninin çalışma prensiplerini ortaya koymaktır" ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Göksoy, "kobay" denince deney hayvanı anlaşıldığını, bunun yanlış olduğunu da kaydederek, "Yani kobay ve deney hayvanı eş anlamlı kabul ediliyor. Halbuki kobay bir hayvan cinsidir. Literatürde "gine domuzu" olarak bilinen oldukça küçük, sevimli, kuyruksuz ve fareden biraz büyük hayvanlardır. Bizim şu ana kadar yaptığımız çalışmaların çok önemli bir kısmını "kobay" yani "gine domuzu" üzerine gerçekleştirdik. Onun dışında da fareler, sıçanlar veya tavşanlar üzerinde de çeşitli araştırmalar yapma şansımız oldu" dedi.