Hacer-i esved’e dokunamamak hac veya umrenin eksikliğine sebep olur mu?
Tavafa başlarken, her şavtın başında ve sa’ye başlarken Hacer-i Esved’i istilam etmek (selamlamak) sünnettir. Tavaf mahalli tenha olur ve Hacer-i Esved’e yaklaşmak mümkünse öpülür; öpme imkânı bulunamaması halinde bu sünnet uzaktan eller kaldırılıp,
Tavafa başlarken, her şavtın başında ve sa’ye başlarken Hacer-i Esved’i istilam etmek (selamlamak) sünnettir. Tavaf mahalli tenha olur ve Hacer-i Esved’e yaklaşmak mümkünse öpülür; öpme imkânı bulunamaması halinde bu sünnet uzaktan eller kaldırılıp, “Bismillahi Allahuekber” denilerek selamlamakla yerine getirilmiş olur (İbn Âbidin, Reddu’l-muhtâr, II, 166). Hacer-i Esved’e dokunamamak ise hiç bir surette tavafta bir eksikliğe sebep olmaz.
İzdiham olması halinde Hacer-i esvedi öpmek için başkalarına eziyet etmek, kadın erkek karışık halde bulunmak ise caiz değildir.
Âdeti bitmeden Mekke’den ayrılmak zorunda kalan kadın bu haliyle ziyaret tavafını yapabilir mi?
Âdetliyken ihrama giren veya ihrama girdikten sonra âdet görmeye başlayan kadınlar, tavafın dışında haccın bütün menâsikini yerine getirebilirler. Ancak tavaf edemezler. Çünkü Rasûlüllah (s.a.s.), Hz. Aişe’ye: “Bu, Allah Teâlâ’nın, Hz. Adem’in kızları üzerine yazdığı bir şeydir (senin elinde olan bir şey değildir). Hacıların, hacla ilgili yaptıklarını sen de yap. Ancak âdet gördüğün sürece Kâbeyi tavaf etme. ” (Buhârî, Hayız, 1) buyurmuştur.
Henüz ziyaret tavafını yapmadan âdet gören bir kadının öncelikle yapması gereken, temizleninceye kadar Mekke’de kalıp, temizlendikten sonra tavafını yapmasıdır. Bu durumda ziyaret tavafını bayram günlerinden sonraya tehir etmesi bir ceza gerektirmez.
Mekke’de kalma imkânı yoksa Hanefî mezhebine göre tavafta taharet farz olmayıp vacip olduğu için, âdetli olarak ziyaret tavafını yapar, ancak ceza olarak bir deve veya sığır kurban etmesi gerekir. İmkân bulur da temizlendikten sonra bu tavafı iade ederse ceza düşer (Kâsânî, Bedâiü’s-sanâî, Beyrut 1406/1986, II, 129). Şâfiî mezhebine göre bir bayanın âdetli iken yapacağı tavaf hiçbir şekilde geçerli değildir.
Temizlendikten sonra yapması gerekir (Nevevî, el-Mecmu, Cidde, VIII, 20, 23). Mâlikî mezhebine ait bazı kaynaklarda belirtildiğine göre, âdetli kadının temizleninceye kadar Mekke’de kalma imkanı yoksa, âdet sırasındaki kanamanın kesilip, kanın gelmediği temizlik zamanını gözler, bu ara zamanda guslederek tavafını yapar. Bundan dolayı da herhangi bir ceza gerekmez (İzzuddîn b. Cemâa el-Kinânî, Hidâyetü’s-Salik ila Mezahibi’l Erbaa fi’l-Menâsik, II, 767). Hanbelî alimlerden İbnTeymiyye ve İbnü’l-Kayyım el- Cevziyye’ye göre ise Mekke’de kalma imkanı bulamayan bir bayan âdet li iken, tavafını yapar. Bundan dolayı kendisine bir ceza da gerekmez (İbn Kayyım, İ’lâmu’l-muvakkıîn, Demmâm 1423, IV, 356, 358, 362-365). Başına bu hal gelen bir bayanın durumunu ilgililere bildirmesi ve onların vereceği cevaba göre amel etmesi uygun olur.
Âdetli olduğu için veda tavafını yapamayan bir kadına ise hiç bir şey gerekmez.
Kaynak: Diyanet İşleri Başkanlığı