Haçlı Seferlerinin sonuçları nelerdir? Nedenleri nelerdir?
Haçlı Seferleri Ortaçağın en karakteristik olayları arasında yer almaktadır. Doğu-Batı mücadelesinin tarihteki en uzun süreli kanıtıdır. Haçlı Seferlerinin sonuçları nelerdir? Nedenleri nelerdir? soruları internette merakla araştırılmaktadır. Biz de sizler için bu merak edilenleri araştırdık. İşte detaylar...
Haçlı Seferleri, XI. yüzyılın sonlarında Batı Avrupa dünyasının “Kutsal toprakları kurtarmak” sloganı ile Türkleri Anadolu’dan çıkarmak ve bütün Yakındoğu’ya hâkim olmak amacıyla başlattığı siyasî amaçlı askeri bir operasyondur. Bu seferler ortaya önemli sonuçlar çıkarmıştır. Peki, Haçlı Seferlerinin sonuçları nelerdir? Nedenleri nelerdir? Yüzyılı geçkin bu seferlerin sonuçları haberimizde detaylı olarak yer almaktadır...
HAÇLI SEFERLERİ NEDİR?
Avrupa da yaşayan Hıristiyan devletlerin, Türk ve İslam ülkeleri üzerine düzenledikleri seferlerdir. Sefere katılan kişilerin üzerlerinde "haç işareti" bulunmasından dolayı haçlı seferleri denilmiştir.
Haçlı Orduları, Türk ve İslam ülkeleri üzerine 8 haçlı seferi yapmışlardır. Bu seferlerden ilk 4 tanesi Anadolu üzerinden, sonraki 4 seferde deniz yoluyla gerçekleştirilmiştir.
HAÇLI SEFERLERİNİN SONUÇLARI
1. Siyasi Sonuç
-Haçlılar, bu seferler sonunda amaçlarına ulaşamadılar, Bizans, Türk ilerleyişine engel olamadı.
-Yeni devletler kuruldu (İznik Rum, Trabzon Rum Pontus, İstanbul Latin Krallığı).
-Derebeyler eski güçlerini yitirmişler, merkezi krallıklar güçlenmeye başlamıştır.
-Coğrafi buluntuların başlamasında etkili olmuştur.
-Türklerin Batı’ya (Avrupa’ya) yaptıkları seferler durdu.
2. Ekonomik Sonuçları
-Müslümanlarla Avrupalılar (Doğu-Batı) arasında ticari ilişkiler gelişti.
-Akdeniz limanları önem kazandı.
-Doğu’daki pek çok tarım ürünü ve meyveler Avrupa’da da yetiştirilmeye başlandı.
– Haçlıların Anadolu ve Suriye’de yağmalama, yakıp yıkma ve insanları öldürmeleri İslam dünyasını yoksullaştırmıştır.
3. Dini Sonuç
-Avrupa’da kilise ve din adamlarına duyulan güven azaldı.
– Türkler, Haçlılara karşı verdikleri mücadele ile İslam dünyasının sevgisini kazandılar.
-Kilise baskısı azaldı, akılcı ve bilimsel düşünce gelişmeye başladı.
– Hıristiyan-Müslüman çatışması başladı.
4. Sosyal Sonuç
-Sınıflar arası dengesizlik azaldı, halk arasındaki sınıf farkları ortadan kalktı.
– Burjuva sınıfı güçlenmeye başladı.
-Feodalizm (derebeylik) gücünü yitirmeye başladı.
5. Bilimsel Sonuç
– Avrupalılar Müslümanlardan pusula, kâğıt, top, barut gibi yeni buluşlar öğrendiler. Bunun sonucunda Avrupa’da düşünce, bilim ve sanatta büyük ilerlemeler oldu.
– Avrupa İlkçağ kültürü ile tanıştı.
HAÇLI SEFERLERİNİN NEDENLERİ NELERDİR?
1. Ekonomik Sebepler
a) Fakir Avrupalıların, İslam ülkelerinin zenginliklerini elde etme düşüncesi.
b) Türk ve İslam devletlerinin elinde bulunan önemli ticaret yollarını ele geçirme düşüncesi.
c) Avrupa da baş gösteren işsizlik sorunu.
d) Feodalitenin etkisiyle halkın yoksul düşmesi İpek ve Baharat Yolu'nun Müslümanların eline geçmesi.
e) Hıristiyanların Doğu'nun zenginliklerini ele geçirmek istemesi.
2. Siyasal Sebepler
a) Türklerin Anadolu'daki ilerlemeleri.
b) Bizans'ın, Türklere karşı Avrupa'dan yardım istemesi.
c) Avrupa da, macera arayan bir sınıfın ortaya çıkması.
3- Dini Sebepler
a) Müslümanların elinde bulunan Kudüs, Antakya, İskenderiye gibi kutsal şehirlerin alınmak istenmesi.
b) Kluni (Cluny) tarikatının faaliyetleri.
c) Papanın, Hıristiyanları Müslümanlara karşı kışkırtması.
d) Hıristiyanlığı yayma düşüncesi.
e) Hıristiyan Avrupa'nın, Hıristiyanlık'ın kurucusu ve peygamberi Hz. İsa'nın doğduğu bölge olan Kudüs ve çevresini Müslümanlardan geri almak istemesi.
f) Papa'nın seferler sonucunda otoritesini artıracağını düşünmesi.
HAÇLI SEFERLERİ VE TARİHLERİ
Haçlı seferlerinin hazırlanmasında Papa II. Urben ve Papaz Piyer Lermit başlıca rol oynadılar. Papa, 1095 yılında Fransa’nın Klermon şehrinde toplanan konsilde, senyörleri, şövalyeleri ve bütün Hıristiyanlar’ı, Müslümanlar’la savaşa çağıran etkili bir konuşma yaptı. Sefere katılacak olan herkesin, kilisenin himayesinde olacağını ve günahlarının da bağışlanacağını söyledi. Bunda sonra Piyer Lermit de üstü başı yırtık, elinde haç olduğu hâlde bütün Fransa’yı ve Avrupa’yı dolaştı. Halkı, Haçlı seferlerine katılmak için teşvik etti.
Bunun üzerine sayısı 100 bini bulan bir Haçlı ordusu toplandı. Yoksul Gotye adlı bir şövalye ile Piyer Lermit’in başkanlığında toplanan bu Haçlı ordusu, Bizanslılar’ın da yardımı ile Yalova üzerinden İznik’e geldi. Burada toplanan Haçlılar, Anadolu Selçuklu Sultanı I. Kılıç Arslan’ın kardeşi Davud tarafından büyük bir mağlûbiyete uğratıldı. Yoksul Gotye bu savaşta öldü. Piyer Lermit ise kaçmak suretiyle canını kurtarabildi.
I. Haçlı Seferi (1096-1099) Hakkında
Bundan sonra kontların, düklerin, şövalyelerin idaresinde, Alman, İngiliz, Norman ve Belçikalılar’dan meydana gelen büyük bir Haçlı ordusu, İstanbul’da toplandı. Bunlar Türkler’den aldıkları yerleri Bizanslılar’a verecek, buna karşılık Bizans’tan erzak ve mühimmat yardımı alacaklardı. 1096’da Anadolu’ya gelen Haçlı ordusu, uzun bir kuşatmadan sonra İznik’i aldı. Bundan sonra yollarına devam eden Haçlılar, Eskişehir yakınlarında I. Kılıç Arslan’ın orduları ile karşılaştılar (1097). Ancak, Haçlılar’ın çokluğu karşısında geri çekilmek zorunda kalan I. Kılıç Arslan, bundan sonra yıpratma savaşlarına başladı. Şehir ve kasabaları boşaltarak, su yollarını tahrip ettirdi. Güçlükle ilerleyen Haçlılar nihayet Toroslar’ı aşarak Antakya önlerine geldiler. Sekiz ay süren bir kuşatmadan sonra burayı da aldılar. Başlangıçta 600 bin kişiye ulaşan Haçlılar’ın kuvveti Antakya’dan Kudüs önlerine gelindiğinde 50 bin kişiye düşmüştü. Haçlılar Antakya’dan sonra Kudüs’ü de ele geçirdiler. Şehri yağmalayan Haçlılar, bu arada Müslüman ve Museviler’den 70 bin kişi öldürdüler (1099).
Haçlılar Kudüs’te bir Lâtin Krallığı, Urfa ve Antakya gibi şehirlerde de birer dükalık ve kontluk kurdular.
II. Haçlı Seferi (1147-1149) Hakkında
Kudüs’te Lâtin Krallığı kurulduktan sonra Haçlılar’la savaşlar devam etti. Musul Atabeklerinden İmadeddin Mahmud Zengi ile oğlu Nureddin Mahmud Zengi, önce Urfa’yı (1144), arkasından Halep ve Şam’ı Haçlılar’dan geri aldılar. Bunun üzerine Kudüs Krallığı Papa’dan yardım istedi. Çünkü İmadeddin Zengi’nin bu başarıları, Kudüs Krallığı, Antakya ve Trablus kontluklarını endişelendirmişti. Papa III. Öjen de ikinci büyük çağrısı ile ikinci Haçlı seferlerini başlattı. Bu sefere Almanya İmparatoru III. Kontrat ile Fransa Kralı VII. Lui, iki ayrı ordu ile katıldılar. 75 bin kişilik ordusu ile İstanbul’a gelen Alman İmparatoru, buradan Anadolu’ya geçti. Konya Ovası’nda Anadolu Selçuklu Sultanı I. Mes’ud’a yenilince de yanında kalan az bir kuvvetle güç belâ İznik’e gelerek Fransa Kralı ile buluştu. VII. Lui İznik’ten Antalya yolu ile Suriye’ye hareket edince, III. Kontrat, İstanbul’a döndü ve buradan deniz yolu ile Suriye’ye hareket etti. VII. Lui çok ihtiyatlı hareket etmesine rağmen, Toros geçitlerinde I. Mes’ud’a yenildi. Yanında kalan pek az bir kuvvetle Antakya’dan Kudüs’e gelerek burada III. Kontrat ile buluştu. Bundan sonra Kudüs Kralı ile birleşen iki kral, Şam’ı geri almak için kuşattılarsa da başarılı olmayıp geri dönmek zorunda kaldılar (1149).
III. Haçlı Seferi Hakkında
Mısır Eyyûbî Devleti’nin kurucusu olan Selâhaddin’in Kudüs’ü geri alması üzerine Avrupa’da yeni bir Haçlı seferinin hazırlıkları başladı. Bu sefere de Fransa Kralı Filip Ogüst, alman İmparatoru Frederik Barbaros ve İngiltere Kralı Arslan Yürekli Rişar katıldılar.
İstanbul yolu ile Anadolu’ya geçen Alman İmparatoru, Konya’yı bir süre işgal ettikten sonra Antakya’ya hareket etti. Yolda Silifke Suyu’nu geçerken attan düştü ve boğuldu; ordusu ise tamamen dağıldı. Bu sıralarda Anadolu Selçuklu Sultanı bulunan II. Kılıç Arslan, eski Türk geleneğine uyarak ülkesini oğulları arasında paylaştırmış ve daha kendisi hayatta iken oğulları birbirleri ile taht kavgalarına başlamışlardı. Bunun içindir ki, Alman İmparatoru’nun karşısına hazırlıklı bir Selçuklu ordusu çıkartılamamıştı.
Deniz Yolundan hareket eden Fransız ve İngiliz Kralları, Kıbrıs yolu ile Suriye’ye geldiler. Burada Selâhaddin’in savunduğu Akka Kalesi’ni kuşattılar. Selâhaddin, Haçlılar’la başa çıkamayacağını anlayınca kaleyi boşaltarak Kudüs’e çekildi. Bundan sonra devam eden uzun savaşlarda her iki taraf da kesin sonuç elde edemedi.
IV. Haçlı Seferi Hakkında
Üçüncü Haçlı Seferi’nin sonuçsuz kalması üzerine, Papa’nın gayretleriyle yeni bir Haçlı ordusu hazırlandı. Hazırlanan bu yeni orduya yalnızca senyör ve şövalyeler katıldı. Venedik’te toplanan Haçlı ordusu, buradan gemilerle hareket etmek üzere iken, Bizans’ta taht kavgası yapılıyordu. Tahtından indirilen İmparator oğlunu, Venedik’e göndererek yardım talebinde bulundu. Papa’nın itirazlarına rağmen Haçlılar, İstanbul’a gitmeyi tercih ettiler. Haçlılar İmparator’a yardım edecekleri yerde İstanbul’u işgal ettiler ve burada bir Lâtin Krallığı kurdular (1204) ve şehri de üç gün üç gece yağmaladılar. Böylece, IV. Haçlı Seferi gayesinden uzaklaşmış bir sefer olarak sona erdi. Böylelikle Haçlılar, 1261 yılına kadar Bizans üzerindeki hâkimiyetlerini sürdürerek İstanbul’a sahip oldular.
Diğer Haçlı Seferleri Nelerdir?
Dördüncü Haçlı seferinden sonra hazırlanan 5., 6., 7. ve 8. Haçlı seferlerinde Haçlılar, Mısır, Suriye ve Tunus üzerine saferler düzenlendiler. Beşinci sefere Macar Kralı Andre (1217), altıncı sefere Alman İmparatoru II. Frederic (1288), yedinci ve sekizinci sefere Fransa Kralı Sen Lui (1248-1270) katıldılar. Fakat, bu seferlerin hiç biri gayesine ulaşamadı.
Suriye’de kalan Haçlı prenslikleri ve kontluklarına da Türk Memlûk Sultanı Baybars son verdi. Baybars Moğollar’ı Ayn-ı Calût Savaşı’nda yendikten sonra Hayfa, Yafa, Antakyai Trablusşam ve Akkâ’daki bütün kale ve şehirleri zapt etti. Burada bulunan son Haçlı kalıntıları da temizlenmiş oldu (1291).