Hâricîlik hakkında bilgi - Diyanet İşleri Başkanlığı
Hz. Ali ile Muaviye arasında meydana gelen Sıffin savaşının ardından, Hz. Ali’nin halife seçim işini hakeme bırakmayı kabul etmesi dolayısıyla, büyük günah işlediğini ve dinden çıktığını iddia ederek,
Hz. Ali ile Muaviye arasında meydana gelen Sıffin savaşının ardından, Hz. Ali’nin halife seçim işini hakeme bırakmayı kabul etmesi dolayısıyla, büyük günah işlediğini ve dinden çıktığını iddia ederek, Hz. Ali’nin saflarından ayrılanların oluşturduğu Haricîlik, ayet ve hadislerin zahirine sıkı bağlılığıyla ve muhaliflerine karşı sert tutumlarıyla tanınmıştır.
Haricîlik tarihi süreçte daha çok, kolayca kandırılabilen, düzenli bir yerleşik hayata sahip olmayan bedeviler arasında yayılmıştır. Haricîler ruhuna ulaşmadan çok fazla Kuran okumalarıyla ve ayetlerin zahirinden ayrılmamalarındaki aşırı tutumlarıyla bilinirler.
Haricîlikte devlet başkanını seçmek inananlar için zaruri bir vazife olmayıp, devletin başkansız da olabileceği fikri benimsenmiştir. Bu mezhebe göre, büyük günah sahibi devlet başkanına itaat caiz olmayıp, böyle bir devlet başkanının görevden alınması inananlar için bir görevdir. Haricîler, büyük günah işleyenlerin iman dairesinden çıktıkları için kafir olduğunu ileri sürmüşlerdir. Bu tür anlayışları ve buna bağlı olarak kontrolsüz birtakım tasarrufları sebebiyle Haricîler, İslam toplumunda anarşinin ilk tohumlarını atmışlardır.
Aşırı görüşleri ve tahammülsüz tutumlarıyla tarihte Müslüman toplum için birçok sıkıntılara yol açan Haricîlik, tek bir kolu haricinde günümüze ulaşamayıp görüşleri tarihin sayfalarında kalsa da, dini sahadaki bazı yorum tarzları ve muhataplarına karşı takındıkları dışlayıcı, tekfir edici ve öteleyici tavırları, bazı aşırı gruplarda varlığını sürdürebilmektedir. Günümüze ulaşabilen tek Haricî koluysa Ehl-i Sünnete çok yakın olan İbazîliktir.
Kaynak: Diyanet İşleri Başkanlığı