Hicri, Rumi, Miladi, Celâli Takvim Nedir? On İki Hayvanlı Türk Takviminde Hangi Aylar Vardır?
Rûmî takvimi Osmanlı Devleti hangi amaçla kullanmıştır. Hicrî takvimi Türkler Ne Zaman Kullandı? Celâli takviminin başlangıç yılı kaçtır? On iki Hayvanlı Türk takviminde hangi hayvanlar vardır? Miladi takvimin kökeni nereye dayanır? Takvimlerle ilgili merak edilen herşey haberimizde…
Takvim Sistemleri İnsanlık; zamanı gün, hafta, ay, yıl gibi belli periyotlara bölmüş ve düzenli bir sistem çerçevesinde algılamıştır. Hayatı bu çerçevede düzenlemek üzere insanlar yaklaşık 6000 yıldan beri takvim kullanmıştır.
Sümerler, Babiller, Mısırlılar, Yunanlar, İbraniler, Romalılar, Aztekler, Mayalar, Çinliler, Hintler, Tibetliler, Türkler ve Araplar gibi çok çeşitli millet ve topluluklar değişik takvimler meydana getirmiştir. Bu millet veya topluluklar takvimleri ay veya güneş yılını esas alarak oluşturmuştur.
Bazı toplumlar takvimlerini “ay yılı” esasına göre oluşturmuştur. Ay yılı, Ay’ın Dünya etrafındaki dönüşünü esas alır ve on iki tur dönüşü bir yıla denk gelir. Bu süre 354 gündür (Görsel 1.13). Bazı toplumlar ise takvimlerini “güneş yılı” esasına göre oluşturmuştur. Güneş yılı, Dünya’nın Güneş etrafındaki bir tur dönüşünü esas alır. Bu süre 365 gün 6 saattir
Her toplum kendine özgü bir takvim oluştururken yaşamlarını en çok etkileyen olayı takvimlerinin başlangıcı olarak kabul etmişlerdir. Örneğin İbraniler MÖ 3761’deki Yaradılış (Tekvin) yılını, Yunanlılar ilk olimpiyat oyunlarının yapıldığı MÖ 776’yı, Hristiyanlar Hz. İsa’nın doğumu olan sıfırı, Müslümanlar MS 622’de Hz. Muhammed’in Mekke’den Medine’ye hicretini takvimlerine başlangıç olarak esas almışlardır.
Türkler de tarih boyunca yaşadıkları coğrafyaya göre kültürel, ekonomik ve dinî etkileşimlerin ürünü olarak çeşitli takvimler kullanmışlardır. Tarih boyunca Türkler; On iki Hayvanlı Türk takvimini, hicrî takvimi, Celâli takvimi, Rûmî takvim ve miladi takvimi kullanmıştır.
ON İKİ HAYVANLI TÜRK TAKVİMİ
Türklerin kullandığı ilk takvimdir (Görsel 1.14) ve güneş yılı esasına göre düzenlenmiştir. Hangi tarihten itibaren kullanıldığı bilinmemekle birlikte bu takvim Kök Türkler ve Uygurlar tarafından kullanılmıştır. On iki yılda bir devir yapan bu takvimde yıllar, hayvan adları ile gösterilir. Bu takvimde kullanılan hayvan isimleri ise şunlardır: sıçgan (sıçan), ud (öküz), bars (pars), tavışgan (tavşan), lu (ejder), yılan, yund (kısrak), kon (koyun), biçin (maymun), takıgu (tavuk), it (köpek), tonguz (domuz).
HİCRÎ TAKVİM NEDİR?
Türklerin İslamiyet’i kabul ettikten sonra kullandığı takvimdir. Bu takvimde Hz. Muhammed’in hicret ettiği yıl (622), başlangıç kabul edilmiştir. Hz. Ömer Dönemi’nde oluşturulan bu takvim, ay yılını esas almıştır. Bu takvime göre bir yıl 354 gün 8 saat 48 dakikadır. Ayrıca bir ay yılı, bir güneş yılından yaklaşık 11 gün eksiktir. Diğer bir ismi kamerî (ay) takvimidir. Günümüzde İslam dünyası, dinî günleri hicrî takvime göre belirlemektedir
CELÂLİ TAKVİMİ NEDİR?
Büyük Selçuklu Sultanı Celaleddin Melikşah’ın (1072-1092) emriyle Ömer Hayyam başkanlığında kurulan bir astronomi heyetince hazırlanmıştır. Başlangıç olarak 1079 yılı kabul edilmiş ve güneş yılı esasına göre düzenlenmiştir.
RÛMÎ TAKVİM NEDİR?
Osmanlı Devleti’nde mali işlerin düzenlenmesi amacıyla kullanılmıştır. Güneş yılı esasına dayanan bu takvimde bir yıl 365 gün 6 saattir. 1839’dan itibaren mart ayı, mali yılbaşı olarak kabul edilmiştir. Miladi takvimle arasında 584 yıllık fark vardır.
MİLADİ TAKVİM
Günümüzde dünyada en yaygın kullanılan takvimdir. Bir yıl 365 gün 6 saattir. Başlangıcı, Hz. İsa’nın doğumundan bir hafta sonrası yani 1 Ocak’tır. Kökeni Mısırlılara dayanan bu takvimi Romalılar geliştirmiş ve Papa 13. Gregorious (Gregoryus) son şeklini vermiştir. Bu nedenle “Gregoryen takvimi” de denir. Ülkemizde 1 Ocak 1926’dan itibaren kullanılmaya başlanmıştır.
Yüzyılların sınıflandırılmasında milat kavramı dikkate alınır. Hz. İsa’nın doğumundan önceki yıllara MÖ (milattan önce), sonrasına da MS (milattan sonra) denir. Yüzyıl kavramı teorik olarak sonu çift sıfır ile biten bir yılda başlar ve “yüzyıllık dönem” anlamında kullanılır. Bu kavram, XVI. yüzyılda ortaya çıkmıştır.
Yüzyıl hesaplamalarında verilen tarih bir ve iki basamaklı sayıdan oluşuyor ise I. yüzyıldır. Üç basamaklı sayıdan oluşan bir tarih ise yüzler basamağına bir eklenir. Dört basamaklı sayıdan oluşan bir tarih ise binler ve yüzler basamağındaki sayılar iki basamaklı kabul edilir ve bu sayıya bir eklenir.