Hidroklorik asit nedir? Hyalüronik asit nedir? Şeyma Subaşı hidrolik asit bölümü
Hyalüronik asit nedir? Hidroklorik asit nedir? soruları bu ikisini karıştıran Şeyma Subaşı'nın kitabıyla gündeme geldi ve oldukça tepki çekti. Peki Hyalüronik asit nedir? Hidroklorik asit nedir? Tüm cevaplar haberimizde...
Şeyma Subaşı kitabıyla gündeme gelmeye devam ediyor. Bu defa da karıştırdığı Hyalüronik asit ve Hidroklorik asit ile konuşuluyor. Bizde merak esilen bu iki terimini araştırdık. Hyalüronik asit nedir? Hidroklorik asit nedir? İşte tüm merak edilenler...
HYALÜRONİK ASİT NEDİR?
Hyalüronik asit, vücudun her dokusunda bulunur ve belirli hayati aktiviteleri gerçekleştirmekten sorumludur. Hyalüronik asitin önemli faydalarından bazıları eklem ağrılarının tedavisi, cilt yaşlanmasını azaltması ve bağışıklık sistemini güçlendirmesidir.
Ayrıca hiyalüronan veya hiyalüronat biçiminde de ifade edilen hyaluronik asit, kimyasal olarak dallanmamış uzun polisakaritler içeren bir glikozaminoglikan (GAG) ‘dır. İnsan vücudunda belirli doku tiplerinde bulunur. Bunlar epitelyal, konnektif ve sinirsel dokulardır. Bunların dışında daha yüksek miktarlarda yumuşak dokularda ve gözün vitröz sıvısında bulunur. Hyalüronik asit vücuda pek çok şekilde fayda sağlar. Bağ dokusu bozuklukları olan hastaların büyük bir çoğunluğunda bu asidin yapısında anormallikler teşhis edilir. Bu asidin eksikliği yüzde kırışıklıklara neden olur, aynı zamanda deri esnekliğinin kaybına da neden olabilir.
HYALÜRONİK ASİDİN FAYDALARI NELERDİR?
-Cildinizin genç ve kırışıksız kalmasına yardımcı olur.
-Su tutma ve cildi nemlendirme özelliği en önemli özelliğidir. Bu nedenle hyalüronik asit nemlendirici kremlerde kullanılmaktadır.
-Cilt pürüzsüz ve esnek tutmaya yardımcı olur.
-Hyalüronik asit akne izlerini önlemek için de yararlıdır.
-Dokuların tamir edilmesi ve elastikiyetinin korunması hyalüronik asidin faydalarından biridir. Bu özelliği sayesinde cildin yaşlanmasını önlemektedir.
-Kollajen liflerinin oluşumu ve bakımına yardımcı olur. Kollajenin azalması cildin elastikiyetini kaybetmesine sebep olur.
-Aynı zamanda cilt iltihabı ve tahrişi ile savaşmaya yardımcı olur.
-Yaşlandıkça hücre mitoz hızı azalır, böylece hücresel yenilenme ve onarım süreci yavaşlar. Hiyalüronik asit varlığı durumunu tersine çevirmede yardımcı olur.
Pek çok kişi ciltteki hiyalüronan miktarını artırmak için, bazı jeller ve serumlar kullanmaktadır. Ancak bu jellerin dermise ulaşmak için çok düşük bir şansları vardır. Hyalüronik asit içeren cilt kremleri ancak dermise ulaştıklarında etkilidir. Benzer şekilde, hyalüronik asit enjeksiyonları sadece enjekte edildikleri alana etki etmektedir ve genel görünümü düzeltmezler.
Hyalüronik asit cilt dışında kişinin görmesini de iyileştirmektedir. İnsan gözünün neredeyse %80’ini oluşturmaktadır. Göz bakımı ile birlikte, romatoid artrit ve osteoartrit gibi hastalıkların tedavisi için de kullanılır. Eklem yüzlerini yağlar, tampon görevi görür ve bu bölgedeki inflamasyonun iyileşmesini sağlar.
HYALÜRONİK ASİT NERELERDE BULUNUR?
– Hayvansal Kaynaklar:
Hayvansal ürünler hyalüronik asidin en iyi doğal kaynakları olarak kabul edilir. İnsanlarda olduğu gibi, hayvanlarda da hyalüronik asit deri ve nöral dokuların önemli bir bileşenidir. Bu nedenle her tür et bu asidin zengin bir kaynağıdır. Tavuk ve et suyu da yüksek miktarda bağ dokusu ve kollajen içerir. Kırmızı etler A vitamini açısından zengin kaynaklarıdır ve retinol formunda hyaluronik asit salgılamaya yardımcı olurlar.
– Baharat ve Biber:
Askorbik asit olarak da bilinen vitamin C, vücudumuzda hyalüronik asit için iyi bir kaynak olabilir. “United States Department of Agriculture” göre sarı, kırmızı, yeşil ve turuncu biber de dahil olmak üzere pek çok biber çeşidi C vitamini açısından zengindir. kişniş ve maydanoz gibi sıklıkla baharat olarak yemeklerde kullanılan otlar, aynı zamanda C vitamini içerirler.
– Taze Meyveler:
Limon, portakal, ıhlamur ve greyfurt gibi narenciyeler C vitamini açısından büyük bir kaynaktır. Bu meyvelerden elde edilen meyve suları ve hatta bu meyvelerin kabukları büyük miktarlarda C vitamini içerir, içeceklerde ve yemeklerde kullanılabilirler. C vitamini açısından zengin diğer meyveler şunlardır; guava, mango, kiraz, kivi, portakal, yaban mersini, ahududu ve tüm üzüm çeşitleri. Elma, muz, domates, avokado, ananas, kavun, şeftali ve armut gibi magnezyum açısından zengin meyveler de hiyalüronan düzeylerini artırmada yardımcı olur.
– Sebzeler:
Araştırmalar patates ve tatlı patates gibi nişasta içeren, özellikle kök sebzelerinin hyalüronan üretmek için vücuda fayda sağladığını göstermektedir. Magnezyum da hyalüronik asit sentezi için gereklidir. Ispanak, karnabahar, brokoli, kuşkonmaz, yeşil marul, Brüksel lahanası ve yeşil fasulye gibi sebzeler magnezyum açısından oldukça zengindir ve vücutta hyalüronik asit düzeylerinin arttırılmasına yardımcı olur. Balkabağı, maya, fıstık, kepekli tahıllar, fasulye ve kahverengi pirinç gibi çinko içeren gıdalar da hyalüronanın iyi bir kaynağıdır.
– Soya Ürünleri:
Soya da hyaluronik asit kaynağıdır. Testler cilde soya sütü uygulandığında haftalar içinde asit seviyesinin arttığını göstermiştir. Bir çok güzellik ve anti-aging kreminin soya bazlı maddeler içermesinin bir nedeni de budur. Hyaluronik asitin oluşturulmasını artırmak için kişinin beslenmesine dahil edilebileceği bir çok soya ürünü vardır. Fermente soya sütü protein açısından zengin bir kaynaktır ve fermantasyon süreci vücudun soyada mevcut çinko, demir, magnezyum ve diğer mineralleri kolaylıkla dönüştürmesine yardımcı olur.
HİDROKLORİK ASİT NEDİR?
Banyo ya da tuvalet fayanslarının temizliği ve parlatılmasında kullanılan Hidroklorik asidin halk arasındaki ismi tuz ruhudur. Sanayi Devrimi sırasında, sanayideki önemi keşfedilen asit, önce Leblanc işlemi, sonrasında Solvay işlemi ile sanayi alanında üretilmeye başladı. Hidroklorik asit, tarihte yeni kolaylıkların keşfinde önemli roller üstlendi. Günümüzde PVC'den demir-çeliğe, organik madde üretiminden gıda sektörüne kadar hemen hemen tüm alanlarda hidroklorik asit kullanılmaktadır.
Hidroklorik asit, sağladığı kolaylıkların yanında, zehirli bir maddedir ve insan dokuları başta olmak üzere çoğu yüzeye büyük tahribat verir. Bu nedenle bu asit ile çalışılırken güvenlik önlemleri en üst düzeyde tutulmalıdır. Asit, toksik olmasının yanında, gözler ve deri için tahriş edicidir, deride yanıklara neden olmaktadır ve solunum sistemi için tahriş edici özellik taşımaktadır.
ŞEYMA SUBAŞI'NA SOSYAL MEDYADAN TEPKİ
Şeyma Subaşı’nın, televizyoncu Acun Ilıcalı ile boşanmasından sonra “Sadece Şeyma” adlı kitabı piyasaya çıkmıştı. Kitapta anlatılanlar sosyal medyada gündem olmuştu. Kitabın “Cilt ve Beslenmeye Dair İpuçlarım” başlıklı kısmında ise skandal bir ifade yer aldı.
Bu bölümde, hidroklorik asit ile hyaluronik asit karıştırılarak okuyucuya “hidrolik asit ve nemlendiriciyi unutma” tavsiyesinde bulunuldu. Hyaluronik asit cilt bakımı için kullanılırken, hidroklorik asit ise halk arasında “tuz ruhu” olarak bilinen ev temizliğinde kullanılan zehirli bir asit. Yani okuyucuya cilt bakımı için "tuz ruhu" önerildi. Hidroklorik asitin dahi "hidrolik asit" olarak yanlış yazılması da dikkat çekti.
Sosyal medyada, cilt bakım ürünlerinde Hyaluronik asit yerine “hidrolik asit” ifadesinin yer almasının çok tehlikeli olabileceği belirtildi.