"İstanbul'un bütün güzelliklerini keşfetmem bir on yıl daha sürer"
Almanya'nın en büyük fuar şirketi Deutsche Messe'nin Türkiye Üst Yöneticisi Alexander Kühnel, 11 yıldır yaşadığı Türkiye'yi çok seviyor. Orhan Pamuk okuyor, başta kaymaklı katmer olmak üzere Türk tatlılarına bayılıyor. Tek şikayeti trafik - Hannover Fairs Turkey Fuarcılık Genel Müdürü Alexander Kühnel:- "Türkiye’yi, İs
İSTANBUL (AA) - MUSAB TURAN - Almanya'nın en büyük fuar şirketi Deutsche Messe'nin Türkiye Üst Yöneticisi (CEO) Alexander Kühnel, 11 yıldır yaşadığı Türkiye'yi çok seviyor. Orhan Pamuk okuyor, Türk tatlılarına bayılıyor. Tek şikayeti trafik ve toplantılara geç kalan muhataplar..
Hannover Fairs Turkey Fuarcılık Genel Müdürü Alexander Kühnel, Türkiye'ye ve İstanbul'a gönül bağı duyan bir iş insanı.
Alman CEO Kühnel, AA muhabirinin, Türkiye'de yaşam, Türk mentalitesi ve Türkiye ekonomisi hakkında sorularını cevapladı.
Türk yaşam biçimine yakın hissettiğini anlatan Kühnel, "Benim için bir yabancı olarak Türkiye’de yaşamak oldukça keyifli ve avantajlı. Aksi halde 10 yıldan uzun süredir burada olamazdım. Kendi açımdan Türkiye’de çalışmanın da avantajlı olduğunu düşünüyorum. İnsanlar daha esnek ve daha az bürokrasi hakim. Türkiye’de yaşayan ve çalışan bir yabancı olarak kişisel avantajlarım ise Türkiye’yi, İstanbul'u ve buradaki insanları çok seviyor olmam. Hayalimdeki şehirde hayalimdeki işimi yapıyorum diyebilirim." diye konuştu.
- "İş hayatında ve sosyal yaşamda geç kalmanın mazereti olamaz"
Kühnel, Türkiye'ye yerleşme kararını çok kısa sürede aldığını belirterek, "Gitmek isteyip istemediğim sorulduğunda 2 saat içinde kararımı verdim." dedi.
"Alman dakikliği" nedeniyle iş toplantılarında zaman zaman sorun yaşadığını ifade eden Kühnel, İstanbul trafiğinden ve dolayısıyla muhataplarının gecikmelerinden dertli olduğunu söyledi.
Kühnel, şunları kaydetti:
"Sosyal hayatta tipik Alman alışkanlıklarımın birçoğunu kaybettim ama hala devam eden bir alışkanlığım var. Bu da dakik olmam. Türkiye’de birçok insan bu konuda sorun yaşıyor ya da çok fazla umursamıyor çünkü geç kalmayı normal olarak görüyorlar. Ancak benim için iş hayatında ve sosyal yaşamda geç kalmanın mazereti olamaz. Bu yüzden eğer köprüde çok fazla trafik olduğunu biliyorsanız, zamanında varabilmek için yola daha erken çıkmalısınız. Ama bu ayrıntı dışında benim için Türklerin mentalitesini, Almanlarınkine göre kendime daha yakın bulduğumu söyleyebilirim. Çünkü daha esnek ve rahat olduğunu deneyimlediğim bir işleyiş mevcut.
Bunun dışında, Türkiye'de Almanya’da olduğundan çok daha fazla güneş var. Türk mutfağı ve Akdeniz insanının sıcaklığı ise burada yaşamanın beni en çok cezbeden noktalarından."
- "Tatlılarınız göbek çevresi için tehlikeli"
Türk mutfağını zengin bulduğunu ve çok sevdiğini anlatan Kühnel, sebze, meyvelerin ve her türlü balık çeşidinin taze olduğunu söyledi.
Kühnel, "Özellikle Türk tatlılarını çok seviyorum. Tatlılarınız göbek çevresi için tehlikeli ancak her ne kadar kilo yapma riski olsa da harika lezzetler olduğunu söylemeden geçemeyeceğim. Favorilerim her çeşit balık ve üzerinde kaymak olan katmer tatlısı. Türk pop müziğini de çok seviyorum örneğin Tarkan ilk aklıma gelen isimlerden. Şarkıcıların hepsinin isimlerini bilmiyorum ama Türk pop müziğinden birçok şarkıyı biliyorum. Yemeğiyle, coğrafyasıyla, kültürüyle Türkiye eşsiz renklerle dolu bir ülke diyebilirim." diye konuştu.
- "İzmir, Çeşme, Sarıgerme çok sevdiğim yerlerden"
Alexander Kühnel, İstanbul'un kültürel açıdan harika bir şehir olduğunu belirterek, tarih ve kültürün harmoni içinde olduğu bu şehri çok sevdiğini söyledi.
Her fırsatta İstanbul'u gezdiğini ifade eden Kühnel, Türkiye'yi keşfetmek için de zaman ayırdığını anlattı.
Kühnel, "İstanbul'un bütün güzelliklerini tam anlamıyla keşfetmem sanırım bir on yıl daha sürer. Çocuklarım ve torunum Türkiye dışında, Almanya'da yaşıyorlar. Almanya'da da onlarla vakit geçirmeye çalışıyorum, bu yüzden sınırlı bir zamanım var ama daha önce Ayvalık'ta tatil için bulunmuştum harika bir yer. İzmir, Çeşme, Sarıgerme de çok sevdiğim yerler arasında. Planlarım arasında henüz göremediğim ancak bundan sonrasında da Türkiye’de gezip görmeyi istediğim bir çok yer var." ifadelerini kullandı.
İş dünyasında birçok Türk ile tanıştığını aktaran Kühnel, işin yanı sıra gerçekten sağlam dostluklar da geliştirdiklerini ifade ederek, "Türklerin kurduğu arkadaşlık ilişkileri çok özel, arkadaşları için her şeyi yapıyorlar. Ben de onlar için her türlü fedakarlığı yaparım. Özellikle hayatın kritik dönemlerinde destek olan ve duygusal bağ kurduğum çok yakın arkadaşlarım var. Bunun için gerçekten müteşekkirim." dedi.
- "Orhan Pamuk'un üç kitabını okudum"
Türk edebiyatını ve Türk edebiyatçılarını elinden geldiğince okuduğunu belirten Kühnel, "Orhan Pamuk'un üç kitabını okudum. Benim için en heyecanlı olanı 'İstanbul' isimli olandı. Onu çok sevdim. İstanbul’daki birçok yeri ve durumu anlatıyordu. Takip etmesi kimi zaman zor oldu çünkü farklı yüzyıllardaki farklı şehirlerin tarihini anlatıyordu. Ancak, İstanbul'da yaşamaya dair her şey çok hoşuma gidiyor." bilgilerini verdi.
- "Yaygın girişimcilik kültürü yatırımcılar için çok cazip"
Alexander Kühnel, Türk ekonomisine ilişkin iyimser görüşleri bulunduğunu belirtti.
Sanayi üretimi ve dış ticaret ilişkileri açısından Türkiye'nin geniş bir ağa sahip olduğunu anlatan Kühnel, "Türk firmalarının farklı coğrafyalara erişme gücü ile önemli bir pazar çeşitliliği var. Bunlar Türkiye'de yatırım yapmak isteyen şirketler için önemli avantajlar. Yatırım ortamını sürdürmek isteyen kamu yöneticileri tarafından sağlanan teşvikler de Türkiye'nin bu yöndeki taahhüdünün çarpıcı bir göstergesi. Türkiye’nin, gücünü artıracak daha fazla yabancı yatırımcının dikkatini çekme şansı bulacağını düşünüyorum." dedi.
Türkiye'nin gelecekte inovasyon kültürünü benimseyerek dünya ekonomisinde daha üst sıralara çıkacağına inandığını söyleyen Kühnel, sözlerini şöyle tamamladı:
"Türkiye'ye inanıyoruz ve bize göre, genç nüfusun beslediği zengin insan kaynağıyla, yaygın girişimcilik kültürü ve elverişli yatırım ortamı yatırımcılar için çok cazip. Deutsche Messe’nin Türkiye ofisi Hannover Fairs Turkey olarak, 2-5 Ekim 2019'da ISK-SODEX, 12-15 Mart 2020'de WIN EURASIA, Domotex Turkey 2020 ve 2-5 Nisan 2020'de Automechanika İstanbul gibi güçlü fuarlarımızla buradaki potansiyeli tüm dünyaya göstermeyi amaçlıyoruz. Bu amaçla mevcut projeleri geliştirmek için yeni projelere yatırım yapmaya devam ediyoruz.
Türkiye’deki yatırımlarımızı sürdürmeyi planladığımızı gururla söyleyebilirim. Fuar sektöründe ağırlıklı olarak endüstrideki farklı sektörlerle ilişkilerimiz mevcut. Türkiye de dahil olmak üzere dünyada 100'den fazla ülke ile yakından çalışma şansına sahibiz. İşimizin kapsamı, farklı kültürlerin ve coğrafyaların iş modellerini ve iş yapma biçimlerini karşılaştırmamıza olanak sağlıyor."