İşte MHP'nin 24 Haziran seçim bildirgesi! Bahçeli vaatlerini açıklıyor
Milliyetçi Hareket Partisi'nin 24 Haziran seçimleri için hazırladığı beyanname açıklanıyor. Genel Başkan Devlet Bahçeli kürsüde partililere hitap ediyor. Bahçeli eğitimden, sağlığa kadar bir çok alanda getirilecek düzenlemelerle seçim vaatlerini açıklıyor
Milliyetçi Hareket Partisi lideri Devlet Bahçeli, partisinin seçim beyannamesini açıklıyor.Partililerin tıka basa doldurduğu Ankara Spor Salonu'nda beyannameyi açıklayan Bahçeli'nin sözlerinden satır başları şöyle:
"KININDAN ÇIKMIŞ KILIÇ GİBİYİZ"
Ne mutlu ki muzaffer günlere, huzurun şafağına 28 gün varken bir araya geldik. Gururla söyleyebilirim ki, Türk ve Türkiye sevdalıları kınından çıkmış kılıç gibi parlıyor. Cesur hedeflerinizle Türk Milleti'ne güven veriyorsunuz. Sizler azı, çok, gediği, tahkim için mücadele ediyorsunuz. Ecdadın emanetleri omuzlarımızda geleceğe yürüyoruz. Vatanımız Türk, milletimiz Türk, devletimiz Türk.
"MİLLETİN TÜM EVLATLARINI BAĞRIMA BASIYORUM"
Seçim beyannamemizi takdim için burada toplandık. Şu anda televizyonları başında bizleri izleyen aziz vatandaşlarımı şükranla kucaklıyorum. Ayırmadan, farklı görmeden milletimin tüm evlatlarını bağrıma basıyorum. Seçimlerin ülkemize, partimize, devletimize hayırlı olmasını diliyorum. Hepiniz hoş geldiniz, sefalar getirdiniz.
Değerli vekil adayı arkadaşlarım, elmanın göbeğinde gizlenen tohumi bir elma bahçesidir. Bu tohum kayaya denk gelirse çıkmaz. Yıllardır ne badireler atlattık, önümüze kaya çıksa da ittirerek filizlenmeyi bildik. Dağları yerinden oynatmak, kuvvetten önce, inannç işidir. Denizimizde yaşayıp, dereleri ile övüenlere gülüp geçtik. Hilalimizin altında sinsi sinsi, yıldız iddiasında olanlar çıktı, sabrettik. Geveze dilleri ile beyhude yere konuşanlara değil, susup, temiz bakanlara itibar ettik. Nereye gideceğimizi, ne yaptığımızı, ne yapacağımızı da biliyoruz. Biz dalımızdan kopmadık, savrulmadık. Tereddüt göstermedik, aksi olsa sözümüzü kesmekle kalmaz, ömrümüzü kırparlardı. Hayat hakikat olduğu sürece, müreffeh günlere inancımız zayıflık göstermeyecektir.
"YÖNÜMÜZ TÜRK İSLAM DÜNYASIDIR"
Birileri açısından imkansız gibi görülen tarihsel yolculuğumuz başta kurucumuz Türkeş Bey ve ülküdaşlarımızın mücadelesi ile bugünlere ulaşmıştır. İşte Milliyetçi Hareket, işte fazilet, işte adam gibi adamlık. Şimdi soruyorum sizlere, başarmaya var mısınız? Zaferlere hazır mısınız? Oyunları bozacak mısınız? İhanetleri, ithamları 24 Haziran'da ezip geçecek misiniz? Başkaları gibi irademiz hipotekli değildir, zincirli değildir. Gördüğümüz gibi oluruz, olduğumuz gibi de görürüz. MHP, Türkiye'nin faydasına olmadığı hareket karşısında tek başına da olsa karşı durmuştur. Geçmişimizdir tanıktır. Bizim safımız Türk Milleti'dir. Bizim yönümüz Türk İslam Dünyası'dır. Büyük bir ülkemiz var, gönüllerimizde kızıl elma ülküsü var. Türklük boynu bükük durmasın, yüce dinimiz İslam sönmesin, horlanmasın düşüncesindeyiz. Türkiye'nin aç hürler, tok esirler olmaması için çabalıyoruz. Daha huzurlu, daha gelişmiş, daha yükselmiş bir Türkiye'nin arayışı içerisindeyiz.
"EN KRİTİK SEÇİMLER"
Ülkülerimizin yörüngesinden çıkmayacağız. Yorulduk, dinlendik, ama yolumuzdan çıkmadık. Kaygımız belliydi, kavgamız haklıydı. Ülkücü doğduk, ülkücü yaşadık, ülkücü ölmeye de and içtik. Karşımıza geçip 'zindan' dediler, 'vatan sağ olsun.' dedik. İdam dediler, 'Allah'ın takdiridir' dedik. Gelişmeler karşısında ne mahrur olduk, ne de mahçup. Dile kolay, 40 yılı onca kumpas, saldırı ve tezgaha rağmen yaşadık. Destan destan yükseldik. Önümüzde yeni ve tarihi bir imtihan vardır. İstiklalimize pranga vurmaya çalışan faydasız güruh, Cumhur İttifakı'na kaybedecektir. 24 Haziran seçimleri cumhuriyet tarihinin en kritik seçimine tekabül edecektir. 24 Haziran'a hazır mısınız? Cumhur İttifakı için mücadeleye var mısınız? MHP'yi eritmeye çalışan alçaklara şamarı indirmeye hazır mısınız? Mesaj açıktır, hepinizden Allah razı olsun. Varlığınız dosta güven, düşmana korku salıyor. Hainler saklanacak, kaçacak delik arıyor.
24 Haziran Türkiye'nin tünelden önceki son çıkışıdır, kader anıdır. Milliyetçi ülkücü hareket, ülkemizin yönetiminde artık tam söz sahibi olacaktır. Siyaseti kullanıyorlar, işbirlikçilerini tembihliyorlar, ekonomik tetikçilerini devreye sokuyorlar. Etrafımızı sarmışlar, Türk düşmanları tedavüldedir. Sürekli derinleşen bir operasyonla Türkiye'nin zehirlenmesi hedeflenmektedir. Sanal darbe davaları ile denediler başaramadılar, gezi olayları ile başaramadılar, çukur oyunları ile başaramadılar, 15 Temmuz FETÖ darbe girişimi ile yine başaramadılar. Karanlık ve kahredici mesai hala sürüyor. FETÖ, IŞİD, PKK, DHKP-C birbiriyle paslaşarak, haçlı emellerini diri tutuyor. Amaç bellidir, vatanımıza çöreklenmek, bizi birbirimize düşürmektir. 15 Temmuz'da 2 asrın en vahşi işgal girişimine maruz kaldık. Neredeyse Mondros şartlarına dönecektik. FETÖ, zalimlerin namluya sürülmüş mermisiydi.
"ELİMİZİ TAŞIN ALTINA KOYDUK"
Kaleyi içten düşürmek isteyen küresel vandallık, iblis terör örgütünü silah gibi kullandı. 15 Temmuz'da netice alamadı. Türk Milleti, muazzam bir direnişle, tanklara, uçaklara göğsünü siper etti. Vazgeçtiler mi? Asla. Rehavetimizi, boş anımızı gözlüyorlar. Mesele milli bekamızın korunmasında düğümlenmektedir. Ya devlet başa diyeceğiz, ya kuzgun leşe gideceğiz. Ya olacağız, ya yok olacağız. 15 Temmuz öncesi gibi davranamazdık, böylesi bir siyaset izleyemezdik. Siyasetimizi tekrar gözden geçirmeliydik. Mesele vatan ve bağımsızlık meselesidir. Çarıksız kalınsa da yarınsız kalınmada, ekmeksiz kalınsa da, istiklale leke sürdürülmedi. Bakın Sakarya'ya, Dumplupınar'a aynısını göreceksiniz. Dedim ya, vatan gittikten, devlet yıkıldıktan sonra neyin siyasetini ne için yapacağız?
Önce ülkem, vatanım sonra partim diyoruz. Gönülleri kazanma mücadelemizden sapma göstermeyeceğiz. Garibanın eli, mağdurun yumruğu olacağız. MHP'yi TBMM'de çok daha güçlü, sözü geçen bir mevkiye mutlaka taşıyacağız. Bu anlattığım tablo karşısında Yenikapı ruhu gerçekleşmiştir. Kriz ve kaosta serin ve hızlı kararlar almak gerekiyordu. Sistemin tıkanmaması, aktif ve faal halde karar alması şarttı. Elimizi taşın altına koyduk, yeni bir hükümet mimarisi ile yargının daha bağımsız, Meclis'in daha güçlü olmasını düşündük.