İSTİB Yönetim Kurulu Başkanı Kopuz gıda dalgalanmalarına dikkat çerekerek: "Sürdürülebilir bir gıda ekosistemi kurmalıyız"

İstanbul Ticaret Borsası (İSTİB) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kopuz, "Sürdürülebilir bir gıda ekosistemi kurmalıyız. Bunu çocuklarımız için, geleceğimiz için yapmalıyız." ifadelerini kullandı.

İSTİB'den yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Kopuz, son zamanlarda özellikle kırmızı et ve kuru soğan ekseninde, gıda ürünlerinde yaşanan fiyat dalgalanmalarının olduğunu belirtti.

"TAHIL KORİDORU SADECE TÜRKİYE İÇİN DEĞİL, TÜM DÜNYA İÇİN HAYATİ ÖNEM TAŞIYOR"

Kopuz, bu durumun tarımsal üretimde planlamanın, spekülatörlerle mücadelenin ve gıda arz güvenliğinin önemini bir kez daha ortaya koyduğunu kaydetti.

Tarım ve gıdanın bugün olduğu gibi dün de önemli olduğunu kaydeden Kopuz, gıdanın öneminin gelecekte daha da artacağına inandığını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:

"Deprem bölgesinde tarım ve sanayi üretiminde devamlılığın sağlanması gerektiğini bu sebeple gündeme getiriyoruz. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın çabalarıyla açılan tahıl koridorunun sadece Türkiye için değil tüm dünya için hayati önemde olduğunu bu yüzden tekrarlıyoruz. Gıda dünyanın en stratejik ürünü olduğu için, her fırsatta modern sulama sistemlerine dikkat çekiyoruz, lisanslı depoculuk ve sözleşmeli üretim yaygınlaşmalı, tarımsal teknoloji geliştirilmeli, tarımsal destekler tarlaya değil, çıkan mahsule verilmeli diyoruz.

Stratejik ürünle, ekonomik ürün ayrımının yapılması gerektiğine inanıyoruz. Arazi toplulaştırma, ölçek ekonomisi, biyoçeşitlilik ve tohum ıslahına önem atfediyoruz.

Yani özetle tüm bu konular sayesinde sürdürülebilir bir ekosistem oluşturmak mümkündür ve bu doğrultuda çalışmalıyız diyoruz. Türkiye’nin gıda sorunu yaşamayan bir ülke olabilmesi için planlı tarım ve gıdaya her geçen gün daha fazla değer vermeliyiz ve bu konuyu sürekli geliştirmeliyiz, diyoruz.

Nitekim geçtiğimiz günlerde TBMM’de kabul edilen 422 sayılı Kanun, odağına planlı üretimi alarak, tüm bu konularda içeren önemli düzenlemeler getiriyor. Bundan sonra kamu otoritesinden beklentimiz, kanunun gereklerine tüm paydaşların uymasını sağlamasıdır."