İzmir'de büyük büyük panik! Salgında ikinci pik mi yaşanıyor?
İzmir Tabip Odası Başkanı Operatör Doktor Lütfi Çamlı, kentte gün içinde yapılan test sayısına oranla pozitif vakalarda ciddi derecede artış olduğunu belirterek İzmir'de ikinci pikin yaşandığını duyurdu.
İzmir Tabip Odası Başkanı Operatör Doktor Lütfi Çamlı, Ege'de Sonsöz gazetesi muhabiri Ender Aldanmaz'a verdiği demeçte, kentte her gün biraz daha artan pozitif vaka sayısına dikkat çekerek ikinci pikin yaşandığını duyurdu. Günde 35200- 4000 civarı test yapıldığını ve bu testlerden 250- 300 civarında pozitif vakaya ulaşıldığını belirten Çamlı, ikinci dalganın henüz gelmediğini fakat birinci dalganın ikinci pikinin yaşanmaya başladığını ifade etti.
"İLK DALGANIN VAKA SAYILARINDA DÜŞÜŞ YOK"
Nisan ayında görülen ilk pikin ardından vaka sayılarının düştüğünü fakat normalleşme süreciyle birlikte tekrar arttığını belirten Dr. Çamlı, "İkinci dalganın başlaması için birinci dalganın vaka sayılarında ciddi bir düşüş olması gerekir. Ancak bu yaşanmadı. Şu an İzmir’de ikinci piki yaşamaya başladık. Biz nisan ayında birinci dalganın pikini gördük. Birtakım kontrollerle vaka sayıları düşmüştü. 1 Haziran'da başlayan normalleşme süreci ile vaka sayılarının düşmediği görüldü." diye konuştu.
"KAYGI VERİCİ ARTIŞ ÜST MAKAMLARCA İFADE EDİLMESİNE RAĞMEN ÖNLEM ALINMADI"
Bilim insanlarının öngördüğü kadarıyla yaz aylarında salgının etkisini yitireceğini ancak sonbaharla birlikte mevsimsel enfeksiyon nedeniyle ikinci dalganın gelebileceğinin düşünüldüğünü belirten Çamlı, "1 Haziran sonrası tedbirler gevşeyince pandeminin kontrolü vatandaşın maske, mesafe, hijyen kurallarına indirgendi. Bu da vakaları arttırdı. Normalleşme ile pandemide azalma olmadığından ağustos itibariyle artış söz konusu. İkinci pike doğru gidiyoruz. Ayasofya törenleri, bayramda şehirlerarası seyahatlerde pandemi kurallarına uyulmaması, plajlar, eğlence merkezleri, düğünler, taziyeler devam ediyor. Üstüne üstlük kaygı verici artışa rağmen ve bunun üst makamlarca ifade edilmesine karşın İzmir'de bilardo salonları, halı sahalar açıldı. Yorumlamakta zorluk çekiyoruz." dedi.
"ARTIK DENEYİMLİYİZ, HAZIRLIKSIZ YAKALANMAMALIYIZ"
Sonbaharda artan gribal enfeksiyonlara dikkat çeken Çamlı şunları kaydetti:
"Sonbaharı birinci dalganın ikinci piki ile karşılıyoruz. Sonbaharda mevsimsel özellikler sebebiyle gribal enfeksiyonlar göz önüne alınırsa gribal enfeksiyonlar ile ve koronavirüs vakalarında artış bekleniyor. Şimdiden tedbirler alınmalı, hazırlıklar yapılmalı. Örneğin vatandaşlarımız için yeterli dozda karşılayacak miktarda grip ilacı sağlanmalıdır. Pandeminin başında olduğu gibi hazırlıksız yakalanmamalıyız. Artık deneyimliyiz."
"NE KADAR TEST O KADAR ERKEN TEŞHİS"
İzmir'de günlük test ve vaka sayısına dikkat çeken Başkan Çamlı, test sayılarının da arttırılması gerektiğinin altını çizerek, "Dün pozitif vaka sayımız 190’dı. Vaka sayılarını belirleyebilmek için test sayılarının artması gerekiyor. Salgında en riskli grupların ve temaslı olguların Kovid-19 testi yapılmalı. Riskli grupların başında sağlık çalışanları geliyor. Sağlık çalışanlarımız içerisinde ilk dönemki kadar olmasa da pozitif vakalar olduğunu görüyoruz. Şoförlerden gişe memurlarına kadar hizmet sektöründeki insanlar dikkatle takip edilmeli. Ne kadar çok test, o kadar koronavirüs hastasını erken yakalamak demek. Çok fazla test yapılmalı. Test yapılan merkez sayısı artmalı. Bir takım merkezlere ruhsat verilebilir. Behçet Uz, Yeşilyurt Hastanesi gibi hastaneler bu alt yapıya sahip… Bu tür test yapan merkezlerin sayısı artarsa diğer hastanelerdeki yığılmaların önüne geçilecektir." ifadelerini kullandı.
"KURUMLAR ARASI İŞ BİRLİĞİ ŞART"
Test sonuçları pozitif çıkan hastaların hastaneden çıktıktan sonra toplu taşıma araçlarıyla evlerine gittiklerini belirten Çamlı, "Bu konular çözüm getirilmesi gereken meseleler… Testi pozitif çıktı ama yatış gerekmiyor. Vatandaşın ulaşım imkanı yok. Güvenli bir şekilde evlerine ulaştırılmalı. Sağlık kuruluşu yapamıyorsa yerel yönetimin devreye girmesi sağlanmalı. Toplu taşımalarda kalabalık var. Herkes maske kullanmıyor, mesafeye dikkat edilmesinde sorunlar var. İhtiyacı karşılayacak altı yapı yok ise kurumlar arası işbirliği şart. Yerel yönetimlerle destek alınabilir." dedi.
"OKULLARIN AÇILMA TARİHİNDE BİR KRİTER BELİRLENMELİ"
21 Eylül’de okulların açılması haberini değerlendiren Çamlı, bunun bir kritere bağlı olması gerektiğini savunarak, "Neden 21 Eylül? 21 Eylül’de ne olacağı düşünülüyor? Sorumlular biz vaka sayılarının şu sayının artına inerse ya da vatandaşın bulaş oranı düşer açarız demesi lazım. 21 Eylül’de vaka sayısı düşmezse gene de açacaklar mı? Bir kriter koymaları lazım. Eğitim önemli ama insan sağlığını da düşünmeliyiz. Yapı itibariyle fiziksel mesafeye uyulursa sınıfların 3’te 1 kapasite ile çalışması lazım. Böyle olunca en az iki kat derslik ve öğretmen lazım. Çalışma yapıldı mı? Şu an eski düzenle eğitim devam edemez. Lavabosu ya da çeşmesi olmayan okullar olduğu söyleniyor. Örneğin, öğrenci servisleri… Taşımalarda fiziksel mesafenin sağlanması lazım… Belli koşullar oluşmadan, yerine getirilmeden eğitim başlamamalı. Dünyada bunun kötü örnekleri de var." değerlendirmesinde bulundu.
"BİLGİ PAYLAŞIMI ŞEFFAF OLMALI"
Geçtiğimiz günlerde İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger tarafından paylaşılan bilgilerin örnek teşkil ettiğini belirten Çamlı, "Bilgiler şeffaf bir şekilde paylaşılmalı. Örneğin geçtiğimiz günlerde Sayın Vali Köşger, ‘Eskiye oranla daha kötü durumdayız’ dedi. ‘Tedbir almalıyız’ diyerek vatandaşı uyardı. Doğru yaklaşım. Gerçek kamuoyu ile paylaşılmalı. Herkes olanı biteni görüyor. Hastaneleri, çevresindeki vakaları… Vatandaş olayın ciddiyetini bilmeli. O yüzden ben daima toplumun doğru yönde bilgilendirmek, uyarmak gerektiğine inanıyorum. Ancak İl Hıfzıssıhha Kurulu'nda olmamıza rağmen süreç karşılıklı görüş alış verişi ile yürümüyor. Biz kentte yüzlerce sağlık çalışanını temsil eden bir kurumuz. Sürece katkı sağlamak istiyoruz. Mutlaka görüşlerimiz dinlenmeli." ifadeleriyle açıklamasını sonlandırdı.