Kâbe’de imamın hizasından önde olanların namazları geçerli olur mu?
Hanefî, Şâfiî ve Hanbelî mezheplerine göre Kâbe’nin etrafında da olsa cemaatle namaz kılınırken, imamın bulunduğu taraftaki cemaatin imamdan önde olmamaları şarttır.
Dolayısıyla İmamın bulunduğu taraftaki cemaat, imamdan önde olurlarsa imama uymuş kabul edilmez ve namazları geçerli olmaz. Diğer yönlerdeki cemaatin, Kâbe’ye imamdan daha yakın bulunmaları ise imama uymalarına engel olmaz. Malikî âlimlerine göre ise imamın cemaatten önde olması şart değildir. Ancak zaruret olmaksızın cemaatin, imamdan önde olması mekruhtur (İbn Kudâme, el-Muğnî, III, 52-53; İbn-i Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, I, 370; Abdurrahman el-Cezîrî, Kitabu’l-Fıkh ale’l-mezâhibi’l- erbea, I, 414).
Müdrik, mesbûk, lâhik ne demektir? Bunlar namazlarını nasıl kılarlar?
Müdrik sözlükte “idrak etmiş, yetişmiş, kavuşmuş” gibi anlamlara gelir. Dini terim olarak, imama en geç birinci rekâtın rükûunda yetişip namazını imamla birlikte kılan kişiye denilir.
Lâhik, namaza imamla başlayıp, namaz esnasında abdestinin bozulması gibi başına gelen bir durum sebebiyle namaza ara vermek zorunda kalan ve bu sebeple namazın bir kısmını imam ile birlikte kılamayan kimse demektir. Bu durumda olan kişi usulünü bilirse abdest alıp geldikten sonra namazına devam eder. Usulünü bilmezse namazı baştan tekrar kılar.
Mesbûk, cemaatle kılınan namaza baştan yetişemeyip ilk rekâtın rükûundan sonra imama uyan kimse demektir. İmam ile birlikte “sübhanAllah” diyecek kadar rükûda bulunmayan kimse o rekâtı kaçırmış sayılır. Mesbûk, imam selam verince, sehiv secdesi yapmazsa, beklemeden ayağa kalkar ve cemaatle kılamadığı rekâtları tek başına tamamlar. Mesbûk, imamla birlikte kılamadığı rekâtları kılarken, tek başına namaz kılan kimse gibidir. Tek başına namaz kılarken Fâtihadan sonra sure veya ayet okuduğu rekâtlarda okur, okumadıklarında okumaz (Fetâvây-ı Hindiyye, I, 120; İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, I, 594-599).
Kaynak: Diyanet İşleri Başkanlığı