Kadıköylüler isyanda! Can Güvenliğimiz ...
Kadıköy sakinleri, geçtiğimiz gün beton blokların altında kalarak feci şekilde can veren Ayşe Altın'ın öldüğü yerde bir eylem düzenleyecek.
Kadıköy’de kentsel dönüşüm adı altında başlatılan ve İstanbul’un en güzel ilçelerinden olan Kadıköy’ü inşaat ve hafriyat kamyonlarının merkezi haline getiren ‘rantsal dönüşüm’e Kadıköylüler isyan etti.
KADIKÖYLÜLER SOKAĞA ÇIKACAK
Kadıköy’ü Koruma Gönüllüleri çatısı altında toplanan Kadıköylüler, sokağa çıkma kararı aldı. Kadıköy sakinleri, 18 Haziran Cumartesi saat 16:30’da, beton kalıpların altında kalarak can veren Ayşe Altın’ın hayatını kaybettiği Suadiye Kaptan Arif Sokak’ta protesto gösterisi düzenleyecek.
KADIKÖY"DE CAN GÜVENLİĞİ KALMADI
Suadiye"de seyir halindeki kamyonda yüklü gaz betonlar, ağaca takılarak kaldırımda yürüyen kadının üzerine düşmüş, kilolarca ağırlıktaki beton kalıplar altında kalan Ayşe Altın (50) feci şekilde can vermişti. Kadıköylüler, Altın’ın hayatını kaybettiği kaza gibi bir çok kaza tehlikesi yaşadıklarını belirterek başta Suadiye olmak üzere Kadıköy’de can güvenliklerinin kalmadığını açıkladılar.
KADIKÖYLÜLERİN İSYANININ METNİ
Bir tek canımız var. Biz Kadıköy"ü Koruma Gönüllüleri olarak burada yaşayanlarız. Sokakta pusetle bebeğini gezdirenleriz, tekerlekli sandalyesi ile bir yerden bir yere gitmeye çalışanlarız, bastonuna dayanan yaşlılarız, turp gibi gençleriz, inşaat işçileriyiz, bu sokakların ağacıyız, böceğiyiz.
BİZ ÖLÜYORUZ
Biz ölüyoruz. Duyun, görün! Sizin canınız, evladınızın, annenizin, babanızın canı kaç para ediyor? Depremde ölmeyelim diye başlatılan bu kentsel dönüşüm amacına uygun işlemiyor, bir o kadar da rantsal dönüşüyoruz.
İlle de bir saldırganın, bir işgal ordusunun mu gelip canımızı alması gerek, dur dememiz için, harekete geçmemiz için?
Ödünç verilmez, kredisi çekilmez, başa sarılmaz, faize konulmaz; bir tek canımız var.
CANIMIZI KORYALIM DİYE TOPLANDIK
Bugün burada belediye ile, inşaat şirketleri ile, kamyon şoförleri ile, vatandaşlarla birlikte aklımızı başımıza, elimizi vicdanımıza koyalım ve canımızı koruyalım diye toplandık.
Anayasa madde 56 der ki: “Herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaşların ödevidir.” Ayrıca Çevre Kanunu"nun 15. Maddesi Çevre ve insan sağlığı yönünden tehlike yaratan faaliyetlerin gerekli şartlar oluştuğunda süre verilmeksizin durdurulmasını düzenler.
Taleplerimiz:
• İnşaat şirketlerinin, güvenlik uygulamalarını, işçilerin eğitimlerini, çalışma saatlerinin düzenlenmesini yaptıkları bina kadar özenli ele almaları ve aksaklıklar olursa ciddi yaptırımlar uygulamaları,
• Vatandaşın anayasa ile kendisine ödev koşulan denetim hakkını kullanma yetkisinin devlet mekanizmaları tarafından tanınması,
• Bina sakinlerinin binalarını mütteahite vermeden önce güvenlikle ilgili önlem ve sorumluluğun alındığından emin olmaları.
Bir tek kişiyi daha rantsal dönüşüme kurban vermemek için, zehir solumamak için siz de ses verin. Güvenliği kati öncelik yapmaya kararlıyız. Bir arada başaramayacağımız hiçbir şey yok. Yeter ki, hepimiz yaşamımızdan sorumluluk alalım ve işin ucunu bırakmayalım. Bu kanunların uygulanması biz vatandaşların bilinçli tutumlarımıza bağlıdır. Vebali boynumuzadır.