Kalan Ramazanlar
Herkesin bir kalan Ramazan'ı var.
Geçen yıl iftar sahur yaptığı halde, bu yıl Ramazan'ı görmeden giden nice canlar var.
Evet, hamdolsun bu yıl yaşıyoruz Ramazan'ın bütün güzelliklerini. Sahurunu, orucunu, iftarını. Peki bir daha var mı? Kimin böyle bir garantisi var?
Geliyor, gidiyor, geliyor, gidiyor. Ve biz, hep gelecekmiş gibi gönderiyoruz onu, gidişiyle birlikte içimizde hiç bir şey eksilmeden... Kur-an'lar, o da sadece okuyanlar için seneye Ramazan tekrar okunmak için kaldırılıyor raflara. Tasadduk muhasebesi sadece zekata indirgenmiş olarak bırakılıyor bir dahaki Ramazan'a. Sanki bir dahaki Ramazan'a çıkacağımızın garantisi Allah'tan alınmış gibi...
Bir Ramazan daha görür müyüm bilmiyorum. Elbette siz de bilmiyorsunuz. Görmeği çok istediğimi de söyleyemem. Sadece bu Ramazan'ın hakkını vermenin ilk önceliğim olması gerektiğini biliyorum. Ve Şevval ile birlikte sanki Ramazan'daymış gibi yaşamam gerektiğini. Madem ki, bir Ramazan daha görüp, göremeyeceğimin garantisi yoktur o zaman son sanki Ramazan'mış gibi, sanki her an can emaneti alınacakmış gibi yaşamalıyım bu hayatı… Kolay değil elbet! Dünya var, arzular var, beklentiler var, hevesler var, sahip olma duygusu var, enaniyet var.. kısacası nefis dediğimiz, istekleri asla bitmeyen yedi başlı bir canavar var.
Oturduğum iftar sofralarına bakıyorum, zihnimde, yılların birikmiş anıları içinde artık aramızda olmayan Ramazan'ını çoktan bitirmiş dostların fotoğrafları var. Bazen bir iftar sofrasında arkadaşlarıma göz gezdiriyorum, seneye bu sofrada Ramazan'ı göremeyecek kimler var acaba? diye geçiyor içimden. Belki de hepsi tekrar oturacaklar o sofralara, henüz Ramazanları tamamlanmadığı için. Ama eninde sonunda oturamayacakları bir Ramazanları mutlaka olacak. Böyle yazmış kudret kalemi. Hamdolsun ki, şu üç günlük dünya hayatının, dünya standartlarında bir ebediliği yok. Sadece geçici bir konaklama yeri, imarına fazla da kafayı yormadan, mümkünse ahiretini ihya edecek bir hayat fırsatı olarak görülüp, kırmadan, dökmeden, sessiz sedasız, gerçek bir Ramazan tadında yaşanıp tüketilmesi gereken bir süreç. Özellikle de bu Ramazan'ın hakkını vermeyi gözeterek, çünkü bilmiyoruz, bizim için seneye Ramazan var mı???