Kendisiyle evlenilecek olan kadını görmek caiz midir?
Toplumun temeli olan aile yapısının, huzur içinde devamlılığı esastır. Bunun için kadın ve erkeğin birbirlerini görüp beğenmeleri, kendi irade ve istekleriyle evlenmeye karar vermeleri gerekir. Kendisiyle evlenilecek olan kadını görmek caiz midir?
Toplumun temeli olan aile yapısının, huzur içinde devamlılığı esastır. Bunun için kadın ve erkeğin birbirlerini görüp beğenmeleri, kendi irade ve istekleriyle evlenmeye karar vermeleri gerekir. Hz. Peygamber (s.a.s.) de bu konuya son derece önem vermiş ve bir kadınla evlenmek istediğini söyleyen sahabiye evleneceği kadını görüp görmediğini sormuş, görmediğini söylemesi üzerine de: “Git onu önce gör. Çünkü bu, aranızdaki sevginin kalıcı olmasını sağlamaya daha fazla katkıda bulunur. ” (Müslim, Nikah 74; Tirmizî, Nikah 5; İbn Mâce, Nikah, 9).
Ancak bu bakma-görmenin yabancı bir kadının bedeninin bakılabilecek kısmıyla sınırlı olduğu unutulmamalıdır (San’ânî, Sübülü’s-selâm, Riyad, 2006, III, 311-312).
Kendisine dünür gidilip de karar aşamasında olan ya da söz kesilen bir kadına bir başkası evlilik teklifinde bulunabilir mi?
Nişanlı olan çift arasında nikah gerçekleşmemiş ise, bu nişan bozulmadıkça veya nişan sahibi olan erkek tarafı, söz konusu nişanlı kızla artık ilgilerinin kalmadığı ve herhangi bir kimsenin buna talip olmalarına karşı çıkmayacaklarını belirtmedikçe başka bir Müslümanın buna talip olması mekruh kabul edilmektedir. Nitekim konu ile ilgili hadis şöyledir: “Sizden biri sakın Müslüman kardeşinin pazarlığı üzerine pazarlık yapmasın ve nişanlısına talip olmasın. ” (Buhari, Nikah 5; Müslim, Nikah, 49).
Bunun mekruh sayılmasının ana sebebi şudur. Kız tarafı bu evlilik teklifine olumsuz cevap vermedikçe veya taraflar söz kesilmesi ya da nişandan sonra evlenme vadinden vazgeçtiklerini henüz açıkça ortaya koymadan ikinci bir kişi tarafından böyle bir teşebbüste bulunulursa, bu diğer tarafa büyük bir haksızlık ve hakaret sayıldığı gibi aynı zamanda onun düşmanlığını da kazanmaya sebep olacaktır (Şafiî, el-Ümm, V, 41; İbn Kudâme, el-Muğnî, VII, 109; İbn Âbidin, Reddu’l-muhtâr, III, 533).
Dinen sakıncalı ve günah bir davranış olmakla birlikte bu duyarlılığa dikkat etmeden devreye giren ikinci kişilerle yapılan nişan ve nikah hukuken geçerlidir.
Kaynak: Diyanet İşleri Başkanlığı