Kıble istikametinin tersine namaz kılınmışsa bu namaz geçerli olur mu? Diyanet İşleri Başkanlığı
Bilerek kıble yönünden başka yöne doğru kılınan namaz geçersiz olur.
Kıble yönünü bilmeyen kimse ise araştırma yapar; edindiği bilgi veya kanaate göre namazını kılar. Eğer namazı tamamladıktan sonra hata ettiğini anlarsa, namazı sahih olur. Yeniden kılması gerekmez. Fakat namaz esnasında kıblenin ne yönde olduğunu
tayin ederse kıbleye yönelir ve namazına devam eder (İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, I, 313).
Kâbe’nin içinde namaz kılınır mı?
Ka’be’nin içinde kılınan namaz geçerlidir. Zira Ka’be’den maksat, bina değil binanın üzerinde bulunduğu yer ve alandır (İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, I, 673).
Peygamberimiz (s.a.s.)’in Kâbe’nin içerisine girip namaz kıldığı hadis kaynaklarında rivayet edilmektedir (Buhârî, Hacc 51, 52, Salât 30, 81, 96; Müslim, Hacc, 388-394; Muvatta, Hacc 193).
Elbise veya bedene bulaşan kan, ne kadar olursa namaz kılmaya engel teşkil eder?
Namazın şartlarından birisi de necasetten yani hakki ve maddi pislikten temizlenmektir. Namazın sahih olması için, beden, elbise ve namaz kılınacak yerlerin temiz olması şarttır. Namaz kılacak kişinin elbisesinde, bedeninde ve namaz kılacağı yerde, kan, idrar, dışkı ve meni gibi namaza mani necasetler bulunmamalıdır. Bu pisliklerin katı olanlarının dirhem miktarı (yaklaşık 2. 8 gram), sıvı olanlarının ise el ayasının büyüklüğünde bir alana yayılmış olanı namazın geçerliliğine engel olur. Bu miktarlardan az olan pislikler ise namaza mani değildir, fakat bunlar giderilmeden namaz kılınması mekruhtur (Mevsılî, el-İhtiyâr, I, 31).
Bebek kusmuğu elbiseye bulaşırsa namaza engel olur mu?
Asıl olarak, insanın midesinden gelen ve ağız dolusu olan kusmuk, necistir. Bebek kusmuğu da buna dâhildir. Bir bebeğin emdikten hemen sonra kusması ve içtiği sütün olduğu gibi geri gelmesi halinde bu kusmuk da Hanefi mezhebine göre pistir. Kusmuk, necaset-i ğalîza hükmünde olduğundan bir elbiseye bulaştığında, katı bir halde bulaştı ise bir dirhemi, yani yaklaşık 3 gr’ı geçtiğinde namaza mani olur. Sıvı bir halde bulaştığında ise, avuç ayası kadar olan bir alan ve daha fazlasını kapladığında namaza mani olur. Bu miktarlardan az olan kusmuk ise ruhsat kapsamında olup namaza engel olmaz. Ancak insanın bedeninde, elbisesinde veya namaz kılacağı yerde bulunan az veya çok her türlü pisliği temizlemesi namazın ruhuna yakışır bir davranış olduğundan, temizleme imkanı olduğu halde az da olsa bu pislikle namaz kılmak mekruhtur (İbnü’l- Hümâm, Fethu’l-Kadir, I, 48, Beyrut, 1424/2003; İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, I, 266, Beyrut, 1423/2003).
Sürekli olarak gemide çalışan bir kişi namazını nasıl kılmalı, kıbleyi nasıl tespit edip ne tarafa doğru yönelmelidir?
Namaz kılarken Kıbleye yönelmek namazın farzlarındandır. Kâbe’yi görenlerin bizzat kendisine, görmeyenlerin ise o cihete yönelerek namazlarını kılmaları gerekir. Bu husus, Kur’an-ı Kerim’de şöyle ifade edilmektedir: “ (Ey Muhammed! Bundan böyle) yüzünü Mescidi Haram yönüne çevir. (Ey Müslümanlar!) Siz de nerede olursanız olun (namazda) hep o yöne dönün. ” (Bakara 2/144).
Kıblenin ne tarafta olduğunu bilmeyen kimse, öncelikle bilen birine sorar. Soracak birini bulamadığı takdirde pusula, yıldız ve güneş gibi imkânları kullanarak kıbleyi bulmaya çabalar ve kanaat getirdiği tarafa yönelerek namazını kılar. Daha sonra bu yönünün hatalı olduğu anlaşılır ise namazı iade etmesi gerekmez. Fakat araştırma yapmadan bir tarafa doğru namaz kılar da, sonradan bu yönün hatalı olduğu anlaşılırsa namazını tekrar kılması gerekir. Araştırma yaptığı halde hatalı tarafa döndüğünü namaz esnasında anlarsa, namaz içinde doğru olan tarafa döner (İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, Riyad, 1423/2003, II, 115-116).
Gemi gibi üzerinde ayakta durulabilen vasıtalarda asıl olan, namazı ayakta ve kıbleye dönerek kılmaktır. Baş dönmesi gibi sebeplerle ayakta kılmak mümkün olmadığında gemide oturarak farz namaz kılınabilir ve imkan varsa îmâ etmeyip öncelikle rüku ve secdeli olarak kılınır. Namaza başlarken mümkünse kıbleye doğru dönülür, gemi yön değiştirdikçe kişinin kendisinin de kıble tarafına dönmesi gerekir. Binek hayvandan farklı olarak, gemide cemaat yaparak da namaz kılınabilir (Kâsânî, Bedâi’u’s-sânâi’, Beyrut, 1982, I, 109-110).
Kaynak: Diyanet İşleri Başkanlığı