Kılıçdaroğlu yola devam dedi! Koltuk hırsım yok!
Hezimetle biten seçim sonrası yola devam kararı alan Kılıçdaroğlu, "Hayatımın hiçbir döneminde koltuk hırsım olmadı" dedi.
Türkiye, önemli bir seçimi geride bıraktı ve bu seçimde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bir kez daha Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a karşı başarısız oldu.
CHP lideri Kılıçdaroğlu, daha önce yaptığı seçimlerde de Erdoğan'a karşı başarısız olmuştu ve bu kez de benzer bir hezimet yaşadı.
Kılıçdaroğlu'nun kendi seçtiği delegeler dışında parti içinde istenmeyen bir figür haline dönüşen bir CHP üyesi, bu durumu sürekli olarak göz ardı etti.
Seçim sonrasında "yola devam" kararı alan Kılıçdaroğlu, bu karar nedeniyle tepkileri üzerine çekti.
KOLTUK SEVDASI
Kılıçdaroğlu'nun sınırları aşan davranışları sadece bununla sınırlı kalmadı, aynı zamanda koltuğunu koruma peşinde olanları da hedef gösteriyor.
Son olarak, Canan Kaftancıoğlu'nu İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun karşısına yerleştiren Kılıçdaroğlu, ilginç bir açıklama yaparak dikkatleri üzerine çekti.
Kılıçdaroğlu, Serbestiyet yazarlarının sorularına yazılı olarak verdiği yanıtlarda, kendi 'koltuk sevdası'na yönelik garip bir savunma yaparak olayı daha da ilginç hale getirdi.
"Mesele koltuğu bırakamamak mı?"
Yıldıray Oğur’un “Seçimlerden sonraki açıklama ve siyasetiniz, koltuğu bırakmamak olarak görülüyor. Neden CHP liderliğinde yerel seçimlere kadar ya da bir süre daha kalmak istiyorsunuz? Mesele koltuğu bırakamamak mı? Motivasyonunuz nedir, seçmenlerinizi nasıl ikna etmeyi düşünüyorsunuz? Partinin geleceğiyle ilgili endişeleriniz ve korkularınız mı var?” sorusuna cevap veren Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
KOLTUK HIRSIM YOK
Evet, Türkiye’yi barıştırmak temel hedefim. Bugün de aynı düşünceyi taşıyorum. Siyasette hırsı olmayan ama siyaseti akılcı politikalarla yürütmek isteyen bir siyasetçiyim. Yaşamımın hiçbir döneminde de koltuk hırsım olmadı. Ki sadece bir imgelem olarak değil, somut olarak da o koltukta oturan olmadım; tercihim vatandaşlarımızın arasında olmaktan yana oldu. Ben Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanıyım. CHP’nin şu an itibariyle kaptanı benim. Ve şu anki görevim, grup konuşmamda da belirttiğim gibi CHP’yi güvenli bir limana götürmektir.
CHP İÇ DENİZ GEMİSİ DEĞİLDİR!
Ama şu da kesinlikle ve kesinlikle unutulmasın. CHP, bir iç deniz gemisi değildir. CHP engin denizlerin gemisidir. Cezaevindeki bir dostumun, William Shakespeare’e atfen anımsattığı üzere, CHP’nin rotası her zaman her zaman engin denizler, okyanuslardır ve öyle de olmalıdır. Bunun geri dönüşü yoktur. CHP kimin yanındaysa ve kimin karşısındaysa; bu okyanusların, engin denizlerin gemisi olduğu içindir.
ADALETİ SAVUNMAYA DEVAM EDECEK
CHP’yi bir iç deniz gemisine çevirecek tartışmalardan ve bu tartışmaların sonuçlarından uzak tutacağım. CHP, herkes için ve her alanda hakkı, hukuku, adaleti savunmaya devam edecektir. CHP beşli çete ve beşli çeteyle cisimleşmiş yağma düzenine karşı pozisyonuna devam edecektir. CHP kadınların, gençlerin partisine mutlaka dönüşecektir. CHP kimseyi ötekileştirmeyecektir. Toplumun farklı kesimlerinin birbirini sevmesi, aynı şekilde düşünmeleri gerekmiyor ama bir kesimin birbirine saygı duyması gerekiyor.
ENDİŞELENMEK YAKIŞMAZ
Asgari müştereklerde buluşup; bu birlikteliğimizi nasıl azamileştirebilir; bunun arayışında olmamız gerekiyor. CHP bu süreçte öncü bir partidir, yol açıcı bir partidir. Yenilemek gerekirse, engin denizlerin partisidir. Partinin geleceğiyle ilgili endişelenmek, bir CHP’liye yakışmaz. CHP’nin geleceğiyle ilgili her kim endişe taşıyorsa, CHP’nin tarihini bilmiyor demektir. CHP, ülkemizin ve partimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ten bu yana karşılaştığı her zorluğu yenmeyi başarmıştır.