KKTC Cumhurbaşkanı Akıncı: “Akıl yolunda, makuliyet içerisinde buluşmanın çarelerini zorluyorum”

KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, akıl yolunda, makuliyet içerisinde buluşmanın çarelerini zorladığını ifade ederek, "Bu gidişin gidiş olmadığını görüyorum. Kıbrıs'ı yeni gerginliklere doğru sürüklemekte olduğunu görüyorum ve bundan dolayı tarihsel bir s

KKTC Cumhurbaşkanı Akıncı: “Akıl yolunda, makuliyet içerisinde buluşmanın çarelerini zorluyorum”

KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, akıl yolunda, makuliyet içerisinde buluşmanın çarelerini zorladığını ifade ederek, "Bu gidişin gidiş olmadığını görüyorum. Kıbrıs'ı yeni gerginliklere doğru sürüklemekte olduğunu görüyorum ve bundan dolayı tarihsel bir sorumluluk duygusu ve bilinci içerisinde bazı girişimler yapıyorum, bunları da kamuoyuyla paylaşıyorum. Bunlar ne ölçüde başarılı olabilecek göreceğiz" dedi.

Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (KTMMOB) Yerbilim Mühendisleri Odası, Türkiye Maden Mühendisleri Odası, Jeoloji Mühendisleri Odası, Jeofizik Mühendisleri Odası ve Petrol Mühendisleri Odası katılımıyla II. Yerbilimleri Kongresi KKTC'de başladı. Kongrenin açılışında konuşan KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, kongrenin başarılı sonuçlar vermesini dileyerek KKTC ve Türkiye'deki meslek örgütleri arasında iyi ilişkilerin önemli olduğunu belirtti. Akıncı, "Bu sadece bir bilgi alışverişi değil, konuşmacılar da altını çizerek vurguladılar, kurdukları kardeşçe ve eşitlikçi ilişkiden söz ettiler. Bu türden bir ilişki olması gerekendir, doğru olandır. Odalar arasında oluşturulan bu kardeşler ilişkisinin yaygınlaşarak devam etmesi de en büyük temennimizdir, bu topraklarda. Bu, yeri geldikçe benim de vurguladığım bir husustur; Kıbrıs Türk halkının bu topraklarda kendi özgün kimliği ile kişilikli bir yaşam sürdürmesi ve Türkiye ile her alanda ve her düzeyde sağlıklı, hamasetten uzak gerçekçi ilişkilerin kurulması son derce önemlidir diye düşünüyorum" dedi.

Bu tür kongrelerin ve çıkacak sonucun çok önemli olduğunu, elde edilen bilimsel doğrulan günlük yaşama nasıl aktarılacağının daha da önemli olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Akıncı, kongreden çıkan bilimsel doğruların rehberlik etmesini ve eylem planına dönüşmesini temenni etti.

"İşbirliği ve refah yerine gerginlik üretiyor"

Doğu Akdeniz'deki enerji kaynakları konusuna da değinen Akıncı, bunun kendi gündemlerini de sıklıkla meşgul ettiğini, Doğu Akdeniz'de bölge ülkeleri ve Kıbrıs'ın iki toplumu arasında işbirliği olanağı yaratması ve refah getirmesi gereken bir konunun gerginlik ve tansiyon ürettiğini, bunun örneklerinin yaşandığını, yeniden gerginlik yaşanma potansiyelinin büyük olduğunu söyledi.

"Akılcı davranırsak çok mantıklı çözümler üretmek mümkün"

Akılcı davranılırsa çok mantıklı çözümler üretmenin mümkün olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Akıncı, "Bundan Kıbrıs'ın her iki toplumunun bütün insanlarının ve bölge ülkelerinin, Türkiye ile Yunanistan arasındaki ilişkileri de iyileştirmeye yarayacak, Türkiye-AB ilişkilerine de bir nebze olsun belki de katkıda bulunacak formüller üretmek mümkündür" dedi.

Rum lider ile geçmiş müzakere süreçlerinde bu konuları da konuştuklarını, resmi müzakereler Mayıs 2015'de başlamadan önce o dönemlerde Rum tarafının Barbaros gemisinin bölgede araştırma yapmasını mazeret ederek görüşmeleri terk ettiğini aktaran Cumhurbaşkanı Akıncı, önümüzdeki dönemde, Doğu Akdeniz'deki enerji kaynaklı çalışmaların neden olacağı olası gerginliklerin yaşanacağı uyarısında bulunarak şöyle devam etti:

"Kendisi ile (Rum liderle) konuşmuştuk,çözüme mi odaklanacağız, yoksa, biz bir yandan müzakere ederken siz bir yandan Doğu Akdeniz'de bu işlerle mi meşgul olacaksınız, ikisi beraber yürümeyecek, bu böyle gitmez. Süreç içerisinde hep gündeme getirdik, bu ortak bir zenginlik ise bunu ortak akıl ile yürütmemizi lazım. Ne yapmamız lazım, ya bir komite kurmamız lazım, bir sürü kurduğumuz komite var, eğitimden tutun kriz olaylarına kadar, bu da en önemli konulardan bir tanesi, bir ortak komitede bunu ele alalım. Ya bu işi erteleyin çözüm sonrasına bırakın, yahut da gelin bu işi ortak akılla yürütelim, bir komite kuralım. Ne ertelemeye evet, ne ortak komiteye evet denmiyor. Sonuç olarak, bu bizim egemenlik alanımızdır, biz istediğimiz gibi yaparız. O zaman iki olasılık doğuyor, bir tanesi ENİ olayında yaşandığı gibi Türkiye'nin Navtex'ler yoluyla bölgede görünür hale gelmesi ve bir takım Rumların yürütmeye çalıştığı araştırmaların veya kazıların fiilen engellenmiş olması. Ya da, önümüzdeki dönemde yaşanabilecek olan nedir; biliyorsunuz Türkiye'de bir sondaj gemisi aldı, Rumların yaptığına benzer bir araştırmayı bu defa, KKTC hükümetinin daha önce TPAO'ya verdiği yetki alanları çerçevesinde, gelip Doğu Akdeniz'de fiilen Türk sondaj gemisinin de kazı yapması olayı yaşanacak. Önümüzdeki süreç bunu getirecek. Ve yeni gerginlikler, yeni tansiyonlar, yeni kavgalar. Halbuki bu adayı barış adası yapmak mümkün."

"En mantıklısı, en ucuzu Türkiye üzerinden ulaştırılması"

Doğu Akdeniz'deki en zengin doğal zenginliklerin Mısır'a ait "Zor" yatağında bulunduğunu, anımsatarak İsrail ve Doğu Akdeniz'deki doğal gaz yataklarına ilişkin bilgi aktaran Cumhurbaşkanı Akıncı, "Eğer Kıbrıs'ta bir çözüm mümkün olsa, bunu başarabilsek, Kıbrıs'ın en azından İsrail ile olan doğal gazını birleştirip, en mantıklı, en kısa, en ucuz yol olarak Türkiye üstünden bunun Avrupa ülkelerine ulaştırılması mümkün olabilir. Türkiye'nin ihtiyacı var doğal gaza, Avrupa da Rusya'ya olan bağımlılığını bir ölçüde olsun azaltmak ihtiyacı içerisinde. Gelecekte Türkiye'nin Mısır ile olan ilişkileri de düzelebilir, düzelmelidir. Bana kalırsa, belki o yataklardan bu ikiliye üçlü bir ekleme yapılabilirdi. Bunları söylüyorum, bunlar olabilirdi, eğer Kıbrıs'ta çözüme doğru yol alabilseydik" dedi.

İsrail'den, Güney Kıbrıs üzerinden Girit'e ve oradan da Avrupa'ya elektrik kablosu döşenmesi projesi olduğuna ve KKTC hükümetinin de Türkiye'den elektrik kablosu çekilmesini konuştuğuna değinen Cumhurbaşkanı Akıncı, Rum tarafının çözüm yerine, Kıbrıs Türklerini ve Türkiye'yi dışlayarak bölgede proje yürüttüğüne işaret ederek, şöyle devam etti:

"Ortadoğu'dan Kıbrıs'a bir elektrik kablosu demek Avrupa ile Ortadoğu'yu Kıbrıs üzerinden enterkonnekte yapmak demektir. Çünkü, Türkiye zaten Bulgaristan üstünden enterkonnekte vaziyette. Ve bir çözümün, barışın ne kadar ekonomik anlamda maliyetleri ne kadar aşağı çekebileceğini de konuşuyoruz aslında şimdi. Bunu yapmak yerine Rum tarafı "EastMed" denen bir proje ile AB'den de finansman desteği sağlayarak, Kıbrıs Türkü'nü ve Türkiye'yi de tamamen dışlayarak doğal gazı Ege Denizi'nin derin sularından geçirip, Girit'e, Girit'ten de İtalya'ya nasıl bağlayacağını konuşuyor. Bugünlerdeki bir proje de bu. Temenni ediyorum, istiyorum ve aslında bunun için de uğraş veriyorum. Akıl yolunda, makuliyet içerisinde buluşmanın çarelerini zorluyorum. Çünkü, bu gidişin gidiş olmadığını görüyorum. Kıbrıs'ı yeni gerginliklere doğru sürüklemekte olduğunu görüyorum ve bundan dolayı tarihsel bir sorumluluk duygusu ve bilinci içerisinde bazı girişimler yapıyorum, bunları da kamuoyuyla paylaşıyorum. Bunlar ne ölçüde başarılı olabilecek göreceğiz."

Cumhurbaşkanı Akıncı, BM Genel Sekreterliği'nin Kıbrıs konusunda tarafların nabzını yoklamaya dönük, geçici bir görevlendirme yapacağını, buna bugün olumlu görüşlerini bildirdiklerini belirterek, şöyle konuştu:

"Ama şu şartla, ucu, sonu belirsiz, yine bizi aynı minval üzere bir 50 yıl daha müzakereler sürükleyecek bir kapıyı açmamak kaydıyla, bunda yokuz arkadaşlar. Aynı şeyleri deneyerek farklı bir yere varılamayacağını artık hepimiz biliyoruz. O nedenle sonuç odaklı, ucu açık olmayan bir takvim çerçevesinde ve stratejik bir paket anlayışıyla, eğer niyet varsa, ben o çağrıyı da yaptım zaten birkaç gündür, bu Genel Sekreter'in göndereceği temsilci aracılığıyla araştırılsın, böyle bir zemin varsa, biz en azından Kıbrıs Türk tarafı olarak bunda varız ama yoksa o zaman belirsizlik ve durağanlık içinde geçecek uzun bir dönemin ne getireceğini bilemeyiz. Bu belirsizlik iyi bir şey değil, hoş bir şey değil ve doğru bir şey değil. Bunun olmaması için var gücümüzle uğraşıyoruz."

 

0
0
0
0
0
0
0
👍
👎
😍
😥
😱
😂
😡