KOAH nedir? Belirtileri nelerdir? Nasıl tedavi edilir?
KOAH hastalığı nedir? Belirtileri nelerdir? Nasıl tedavi edilir? Kimlerde görülür? soruları Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın dün Koronavirüs'ten vefat edenlerden birisinin KOAH olduğunu açıklamasının ardından araştırılmaya başlandı. Biz de sizler için araştırdık. İşte detaylar.
Koronavirüs tehlikesi Türkiye'yi de tehdit etmeye devam ederlen Sağlık Bakanı Fahrettin Koca dün akşam yaptığı açıklamada "7 hastamızı kaybettik. Biri KOAH hastasıydı" ifadelerini kullandı. Bundan dolayı intternette bu hastalık araştırılmaya başlandı. Peki KOAH hastalığı nedir? Belirtileri nelerdir? Nasıl tedavi edilir? Kimlerde görülür? Tüm merak edilenler haberimizde.
KOAH NEDİR?
Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH), bir akciğer hastalığıdır.
Halk dilinde "kronik bronşit", "müzmin bronşit" gibi adlarla bilinen KOAH, akciğerlerdeki hava yollarının daralmasına bağlı olarak soluk alıp verme sırasında hava akımının kısıtlanması ile nitelenen süreğen (kronik) bir hastalıktır.
Amfizem ve kronik bronşiti kapsayan bir hastalık öbeğine giren Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı'nın en önemli özelliği, akciğerlere giren ve çıkan havayı, soluk darlığına neden olacak kadar kısıtlayabilmesidir.
KOAH nedeniyle dünyada her yıl yaklaşık 2.500.000 kişi yaşamını yitirmektedir. Dünya genelinde ölüm nedenleri arasında altıncı sırada yer alan Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı'nın artış oranı % 163 gibi yüksek bir sayıdır.
Kalıtsal özellikleri de görülen KOAH'ın yarattığı hava akımının engellenmesinin nedeni; akciğerlerde gelişen yangının (enflasmasyonun) yol açtığı asaldoku (parenkim) harabiyeti (amfizem) ve/ya da küçük hava yollarındaki daralma ve bronş çevresindeki liflenmedir (peribronşiyal fibrozis, küçük hava yolu hastalığı).
KOAH BELİRTİLERİ NELERDİR?
Öksürük, balgam, nefes darlığıdır. Diğer şikayetler ise:
- - Bol terleme
- - Dilde, dudaklarda, parmak uçlarında morarma
- - Şiddetli baş ağrısı
- - Çarpıntı
- - Gündüzleri uyuklama, geceleri uykusuzluk
- - Zihinsel faaliyetlerde azalma, unutkanlık, dikkatsizlik
- - Aşırı sinirlilik
- - Şiddetli halsizlik, yorgunluk
- - Zayıflama
- - Cinsel güçte azalma
- - Mide rahatsızlıkları, karında şişkinlik ve hazımsızlık
- - Kabızlık
- - Ellerde ve ayaklarda uyuşma, karıncalanma, yanma hissi
- - Ellerde titreme
Hastalığın ilk yıllarında sabahları öksürük ve balgam çıkarma şikayetleri varken sigara içmeye devam edilirse hastalık ilerler, öksürük şiddetlenir, balgam miktarı artar. Daha sonra nefes darlığı şikayeti ortaya çıkar. Hastalığın erken dönemlerinde hızlı yürüme, merdiven çıkma, koşma gibi eforlarda nefes darlığı hissedilirken hastalık ilerledikçe istirahatte dahi nefes darlığı oluşur. Hastaların şikayetleri kirli ve soğuk havalarda, kış aylarında ve nezle, grip gibi üst solunum yolu enfeksiyonları ile artış gösterir. Ağır KOAH hastalarında sadece akciğerlere yönelik şikayetler ortaya çıkmaz, kalp ve dolaşım bozukluklarına bağlı şikayetler de görülmeye başlar. Hastalığın ilerlemesi ile oksijen destek tedavisi ve solunum cihazına bağlanma ihtiyacı gelişebilir.
KOAH KİMLERDE GÖRÜLÜR?
KOAH gelişimi için tüm dünyada en yaygın görülen risk faktörü tütün kullanımıdır. Sigara içenler, içmeyenlere göre, daha fazla solunumsal şikayetlere, daha fazla solunum fonksiyon kaybına ve daha yüksek KOAH ölüm oranlarına sahiptirler. Diğer tip tütün kullanımı (pipo, puro, nargile vb.) ve çevresel tütün dumanı da KOAH gelişimine neden olur. KOAH gelişiminde genetik risk faktörlerinin rolü henüz çok iyi aydınlatılamamıştır. Bununla birlikte yapılan araştırmalarda gebelik ve çocukluk dönemindeki akciğer kapasitesi gelişimi üzerine özellikle yoksulluğun olumsuz etkisinin yetişkin dönemde KOAH gelişimine yol açan önemli bir faktör olduğu gösterilmiştir. Bu nedenle toplum genelindeki eşitsizliğin azaltılması o toplumda yaşayan kişilerde KOAH gelişimisini önleyen bir politikadır. Öte yandan özellikle biyomas yani odun, tezek, kök benzeri yakıtların yanmasına bağlı olarak gelişen iç ortam hava kirliliği ve tozlu-dumanlı işyerlerinde çalışmanın en önemli çevresel risk faktörleri olduğu bilinmektedir. Benzer biçimde dış ortam hava kirliliğinin de KOAH gelişiminde ve KOAH hastalığının alevlenmesinde önemli rol oynadığı bilinmektedir. Araştırmalar hava kirliliğinin arttığı dönemlerde KOAH’a bağlı ölümlerin de arttığına işaret etmektedir. Son olarak her geçen gün önemi giderek vurgulanmaya başlayan fiziksel aktivitede azalma ve hareketsizlik de artık bir risk faktörü olarak kabul edilmektedir.
KOAH NEDEN OLUR?
KOAH gelişimi için tüm dünyada en yaygın görülen risk faktörü sigara dumanıdır. Sigara içenler, içmeyenlere göre, daha fazla solunumsal şikayetlere, daha fazla solunum fonksiyon kaybına ve daha yüksek KOAH ölüm oranlarına sahiptirler. Diğer tip tütün kullanımı (pipo, puro, nargile vb.) ve çevresel tütün dumanı da KOAH gelişimine katkıda bulunmaktadır. KOAH gelişiminde genetik risk faktörlerinin rolü henüz çok iyi aydınlatılamamış olmasına rağmen, sağlıkta eşitsizlik, özellikle biyomas (odun, tezek, kök benzeri yakıt) kullanımına ikincil iç ortam hava kirliliği ve tozlu‐dumanlı işyerlerinde çalışmanın en önemli çevresel risk faktörleri olduğu bilinmektedir. Son yıllarda önemi giderek vurgulanmaya başlayan fiziksel aktivitede azalma, hareketsizlik de artık bir risk faktörüolarak kabul edilmektedir.
KOAH’da en sık görülen yakınmalar nefes darlığı, öksürük ve balgamçıkarmadır. Sigara içenkişiler öksürük ve balgamı kanıksarlar ve bu nedenle doktora başvurmazlar. Nefes darlığı nedeniyle fizik aktivitede azalma ortaya çıkar. Eforda nefes darlığı çeken kişi, yol yürümek istemez, günlük işlerini azaltır, markete gitmeye çekinir ve zamanla evden çıkmamayı tercih eder hale gelir. Bu şekilde giderek artan fiziksel aktivite azalması, hastanın yaşam kalitesini bozarak hastalığın ilerlemesine neden olur, sakatlık ve ölüme yol açar.
KOAH NASIL TEDAVİ EDİLİR?
Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı(KOAH) ilerleyici bir hastalık olmasına karşı önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalıktır. KOAH’lı bir hastanın yapması gereken ilk iş sigarayı bırakmak amacıyla hekime başvurmasıdır. Bunun dışında, diğer zararlı toz ve dumandan uzak durulması, ortam havasının temiz tutulması, grip ve zatürre aşılarının yapılması ve nefes yoluyla alınan ilaç tedavisinin yanı sıra fiziksel aktivitenin önerilmesi ve uygulanmasının sağlanması; hem hastalık gelişimi, hem hastalığın ilerlemesi ve kötü sonuçlarının önlenmesinde önemli adımlardır. Yeterli bir fiziksel aktivite için ağır egzersizlere gerek yoktur, haftanın çoğu günleri yapılan orta yoğunluktaki fiziksel aktivite yeterlidir. Herkesin yapabileceği bir aktivite olan yürüyüş, düzenli fiziksel aktivitenin sağladığı hemen tüm yararları sağlayabilmektedir.
KOAH’lı hastalarda kullanılan ilaçlar ise, ya hava yolları ya da hava keseciklerinde (alveoller) etki gösterirler. Genel olarak iki tip ilaç kullanılmaktadır: Nefes açıcı olanlar (bronkodilatatörler) ya da havayollarında hastalığa neden olan yangıyı baskı altına alan ilaçlar (iltihap gidericiler).
Nefes açıcılar (Bronkodilatatörler): Bu gruptaki ilaçlar, beta 2 agonistler, antikolinerjikler ve teofilindir. Farklı mekanizmalarla etki gösteren bu ilaçlar, havayolları etrafındaki kas tabakasını gevşeterek havayollarının genişlemesine neden olurlar. Böylece nefes darlığı, hırıltı ve öksürük azalır.
İltihap gidericiler: KOAH’ta havayollarında ve hava keseciklerinde akciğer dokusunu bozan, iltihabi olmayan bir yangı ortaya çıkar. Bu durum, zamanla havayollarının yapısını bozar ve daralmasına neden olur. Bu gruptaki ilaçlar inhaler veya oral kortikosteroidler ve antibiyotiklerdir. Steroidler, iltihabi olmayan yangıyı kontrol altına alan ilaçlardır. Nefes yoluyla veya ağızdan alınan şekilleri vardır. Bu ilaçlar her hastada ve her zaman kullanılmamaktadır. Hekime danışılmadan kullanılmamalıdırlar. Antibiyotikler ise bakteriyel enfeksiyonlara karşı kullanılmaktadır. Balgamın miktarı artıp, rengi yeşil iltihaplı bir hal aldığında önerilir. Antibiyotik mutlaka doktorun önerdiği doz ve saatte alınmalıdır, önerilen süreye uyulmalıdır.
İlaçların solunum yoluyla, yani inhalasyonla alınması, yan etkilerinin yok denecek kadar azaltılması ve doğrudan akciğerlere etki etmesi açısından özellikle tercih edilmektedir. Solunum yoluyla verilen ilaçların etkili olması için doğru şekilde kullanılması gerekir. İlaçlar ancak doğru bir şekilde kullanıldığında, akciğere doğru miktarda ilaç ulaşır.
İnhalasyonla kullanılan ilaçların aerosol ve kuru toz inhaler (aerolizer, breezhaler, diskus, easyhaler, handihaler, sanohaler, turbuhaler, twisthaler vb) gibi çeşitli formları mevcuttur.
Solunum sıkıntısının fazla olduğu durumlarda ilaçları hava yollarına daha iyi iletebilmek amacıyla nebülizatör kullanılabilir. Nebülizatör sadece ataklar sırasında tercih edilmeli, sürekli inhaler tedavi yerine kullanılmamalıdır.
İlaçlar, doktorun önerdiği şekilde kullanılmalı, önerilenden fazla kullanılmamalıdır.
İnhaler cihazların doğru kullanımını bir doktorun veya hemşirenin göstermesi önemlidir. İlaçların doğru kullanılıp kullanılmadığının her doktor görüşmesinde tekrar değerlendirilmesi önerilmektedir.