Koronayı yenen hemşire yaşadığı zorlu mücadeleyi anlattı: Her an her şey olabilir!
Mersin'de, koronavirüse yakalanan 43 yaşındaki hemşire Mehmet Nalpara, 2 çocuğundan uzakta ve eşiyle ayrı odalarda geçirdiği 10 günlük karantina sürecinin sonunda yaşadıklarını paylaştı: "Bir nefes çekmneye hasret kalarak ağlayan hastalar var!"
Mersin'de, koronavirüs salgınına yakalanan 25 yıllık hemşire Mehmet Nalpara (43), 2 çocuğunu bir yakınının evine yerleştirdikten sonra eşiyle birlikte ayrı odalarda 10 gün boyunca karantinada kaldı. İlaç tedavisinin ardından sağlığına kavuşan Nalpara, vatandaşlara önlem almaları konusunda uyarıda bulunarak, "Bir nefes çekip, ciğerlerini doldurmaya hasret kalarak ağlayan hastalarımız var. Çünkü bu dönem "Bana bir şey olmaz" dönemi değil" dedi.
VİRÜSÜ YENEN HEMŞİRE YENİDEN GÖREVDE
Mersin Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi Koronavirüs Yoğun Bakım Servisi'nde gönüllü olarak çalışan hemşire Mehmet Nalpara'nın, Erdemli Devlet Hastanesi'nde hemşire olarak görev yapan eşi Ayşe Aslıhan Nalpara (40), çeşitli semptomlar görmesi üzerine koronavirüs testi yaptırdı. Testi negatif çıkan Nalpara, öksürük, sırt ağrısı ve halsizlik şikayetleri devam edince tomografi çektirdi. Tomografi filminde virüsün akciğer tutulumu fark edildi. Ayşe Aslıhan Nalpara, evde karantinaya alındı. Eşi Mehmet Nalpara da aynı gün test yaptırdı. Filyasyon ekibi, çifti telefonla arayarak, Ayşe Aslıhan'ın testinin negatif, Mehmet Nalpara'nın testinin ise pozitif olduğunu bildirdi. Çift, 2 çocuğunu bir yakınlarının evine yerleştirdikten sonra aynı evde, farklı odalarda 10 gün karantinada kaldı. 10 gün boyunca evde ilaç tedavisi gören Mehmet Nalpara, eşiyle birlikte aynı anda testleri negatif çıkınca yeniden görevinin başına döndü.
"İŞİ BİLİNCE DAHA ÇOK KORKUYORSUNUZ"
Karantina süreci boyunca tüm ihtiyaçlarının komşuları tarafından karşılandığını ifade eden Mehmet hemşire, hastalığı kimseye bulaştırmamak için çok dikkatli davrandıklarını anlattı. Nalpara, "İkimizin de testi negatif çıkınca 1 Eylül'de işimin başına döndüm. Bu süreçte bende sadece boğaz ağrısı oldu. Başka hiçbir belirti yoktu. Semptomların tamamını eşim yaşadı. İşi bildiğiniz için daha çok korkuyorsunuz. Eşinizin solum sıkıntısını takip ediyorsunuz. Bayılacak, düşüp başını bir yere çarpacak diye korkuyorsunuz. Çocuklarınızın stresini yaşıyorsunuz. Bir bakıma kendinizi unutuyorsunuz. Ben kendimi şanslı hissediyorum. En ufak bir sorun yaşamadan süreci atlattım" diye konuştu.
"BULAŞTIRDIĞINIZDA VİCDAN AZABI 10 KATINA ÇIKIYOR"
Hastalık sürecinde nefes almanın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha fark ettiğini kaydeden Mehmet hemşire, "16 yıllık edindiğim tecrübe ile annesini, babasını, yakınlarını aramayan insanların yoğun bakıma alındıklarında vicdanen çok rahatsız olduğunu gördüm. Sizden hastalık bulaşan yakınlarınız öldüğünde vicdan azabı 10 katına çıkıyor. Annemizi, babamızı, yakınlarımızı, çevremizi düşünüyorsak maskemizi takalım, sosyal mesafemizi koruyalım ve hijyene dikkat edelim" ifadelerini kullandı.
"HER AN HER ŞEY OLABİLİR"
Tüm dünyayı saran virüs nedeniyle herkesin dikkatli olması uyarısında bulunan Mehmet hemşire, şunları söyledi:
"Yoğun bakımlarımızda solunum sıkıntısı şikayeti çok fazla geliyordu fakat ben Van'da kuş gribi salgınında da çalıştım ancak böyle bir şeyle karşılaşmadım. Bir nefes çekip ciğerlerini doldurmaya hasret kalıp ağlayan hastalarımız var. Aldığınız nefes boğazınızda kalıyor. Hüngür hüngür ağlayan hastalarımız var. Bunun için diyoruz ki, "maske takın." En azından nefesinize sahip çıkın. Temizliğimize dikkat edelim. Büyüklerimizi bu konuda uyaralım. "Bana bir şey olmaz" deyip ihmal ediyorlar ama bu süreç bana bir şey olmaz süreci değil. Tam tersine bana her an bir şey olabilir süreci."