Kubilay Kimdir | Nasıl ve neden öldürüldü?
Kubilay kimdir, nasıl ve neden öldürüldü? Devrim şehidi Kubilay'ın katledilişinin yıldönümünde hayatını daha fazlasını sizler için derledik. İşte Asteğmen Kubilay'ın onurlu mücadelesi.
Adı Mustafa Fehmi Kubilay. Kubilay bir öğretmen. Cumhuriyet öğretmeni. 1930 yılında İzmir'in Menemen İlçesi'nde askerlik görevini yapıyor. O sırada 24 yaşında. Menemende 23 Aralık 1930'da şeriat isteyenler tarafından öldürüldü. Genç Cumhuriyet rejiminin 1925 yılındaki Şeyh Sait isyanından sonra tanık olduğu ikinci önemli irtica olayı, "Menemen Olayı - Kubilay Olayı" olarak tarihe geçti.
Tarih: 23 Aralık 1930. Yer: Menemen. Şeriat yanlısı yobazlar ayaklandı. İsyanı bastırmak isteyen Asteğmen Kubilay, cami avlusunda başı kesilerek şehit edildi. Onun için yaptırılan anıta, “İnandılar, dövüştüler, öldüler Bıraktıkları emanetin bekçisiyiz” yazıldı. Cumhuriyet sevdalıları verdiği sözü ve Kubilay’ı hiç unutmadı.
Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay, 87 yıl önce bugün İzmir Menemen'de yobazlar tarafından şehit edildi. Devrim Şehidi Kubilay'ın, kafası kesilerek katledilişinin acısı hiç dinmedi. Şeriat yanlılarının ayaklanması, Cumhuriyet tarihine “Menemen Olayı” olarak geçti. İşte tarihi belgeler ışığında 23 Aralık 1930 günü yaşananlar:
ŞERİAT AYAKLANMASI
24 yaşındaki Mustafa Fehmi Kubilay, 1930 yılında Menemen'de yedek subay olarak askerlik görevini yapmaktaydı. Manisa tarafından gelen çember sakallı, sarıklı ve cübbeli dördü silahlı 6 kişi, 23 Aralık 1930 günü sabah namazını takiben camiden aldıkları yeşil sancağı yola dikerek silah zoruyla etraflarına adam toplamaya başladı. Elebaşlarından Derviş Mehmet kendini “Mehdi” olarak tanıttı ve dini korumaya geldiklerini söyledi. Kasabaya halife ordusunun geleceği iddiası ise halkı korkuttu.
KUBİLAY CAMİYE SIĞINDI
Kubilay bu hareketi bastırmak için bir manga askerle olay yerine gitti. Askerlerin yanından ayrılarak tek başına isyancıların arasına girip teslim olmalarını istedi. Gruptan biri ateş ederek Asteğmen Kubilay'ı yaraladı. Karşıdan bunu gören askerler ateş açtılar. Fakat tüfeklerinde öldürücü etkisi olmayan manevra fişekleri vardı. Derviş Mehmet “bana kurşun işlemiyor” diyerek halkı kandırmaya çalıştı. Kubilay yaralı halde cami avlusuna sığındı. Şeriat yanlısı yobazlar, arkasından camiye girdi. Kubilay'ı, başını keserek şehit etti. Kubilay'ın kesik başını yeşil sarığa iple bağladılar. Olay yerine yetişen Bekçi Hasan ateş edip gruptan birini yaraladı. Ancak açılan ateş sonucu o da şehit oldu. Arkadaşının yardımına koşan Bekçi Şevki de şehit düştü. Ardından olay yerine gelen askeri birlik isyanı bastırdı. Yakalanan sanıklar, Kubilay'ın şehit düştüğü yerde idam edildi.
ATATÜRK'TEN TELGRAF
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, 28 Aralık 1930'da orduya gönderdiği başsağlığı telgrafında, “Mürtecilerin gösterdiği vahşet karşısında Menemen'deki ahaliden bazılarının alkışla tasvipkar bulunmalarının bütün cumhuriyetçi ve vatanperverler için utanılacak bir hadise” olduğunu belirtti. Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay'ın ölümünden sonra da onunla ilgili yazışmalar yapıldı. İzmir Polis Müdürlüğü, Kubilay'ın “kanlı şapkası”nı aradı. İzmir Valisi Kazım Bey'in imzasıyla İçişleri Bakanlığı'na gönderilen “gizli” kayıtlı 20 Mayıs 1931 tarihli yazıda ise şöyle denildi:
ŞEHİTLER ADINA ANIT
“Menemen irtica hadisesinde şehit edilen Kubilay Bey'in kanlı elbiseleriyle gömüldüğü, yalnız kanlı şapkasının Rıza Bey isminde öğretmen arkadaşlarından bir zatta olduğu anlaşılmıştır.” Polis Müdürlüğü, kanlı şapkayı buldu ve bunu İnkılap Müzesi'ne konulması için posta ile Milli Eğitim Bakanlığı'na gönderdi. İşte bu yazı üzerine Milli Eğitim Bakanı, imzasıyla İçişleri Bakanlığı'na gönderilen yine “gizli” kayıtlı yazıda şöyle denildi:
“Menemen İrticai hadisesinde şehit edilen Kubilay Bey'in kanlı şapkası Etnografya Müzesi İnkılap Şubesi'nde muhafaza edilmek üzere müze müdürlüğüne teslim edildiğini arz eylerim efendim.”
Olayın hemen ardından Menemen'de devrim şehidi iki bekçi ve Kubilay adına anıt dikildi. Anıtın üzerinde şöyle yazar: “İnandılar, dövüştüler, öldüler. Bıraktıkları emanetin bekçisiyiz.”
ARŞİVLERDEN KUBİLAY'IN ÖLDÜRÜLDÜĞÜ DÖNEME AİT BİR GAZETE KİPÜRÜ
Kubilay'ın başının takıldığı kanlı sancak nerede?
Arşivlerde her şey var. Kubilay'ın kanlı şapkası için yapılmış yazışmalar gibi başka yazışmalar da bulunuyor. Menemen olayının üzerinden tam 16 yıl geçtikten sonra dönemin İçişleri Bakanı, Milli Eğitim Bakanlığı'na 15 Mart 1946'da şu yazıyı gönderiyor:
“Menemen irtica hadisesi sırasında İzmir Valiliği'nce elde edilmiş olan ve üzerinde sırma ile ayetler yazılı bulunan bir sancak ile ipek işlemeli bir bayrağın halen İzmir Emniyet Müdürlüğü'nde muhafaza edilmekte olduğu anlaşılmış ve bunların İzmir İnkılap Müzesi'nde muhafazası daha uygun olacağı düşünülerek adı geçen ile yazılmıştır.” Şapkanın İnkılap Tarihi Enstitüsü Müzesi'nde olduğunu öğreniyorum. Ancak burada Kubilay'ın başının takıldığı sancak yok. İzmir Müze Müdürlüğü yetkililerine, 1946 yılında teslim edildiği belirtilen işlemeli sancağı soruyorum, ellerinde böyle bir şey olmadığını belirtiyorlar. Oysa yazışmalarda sancağın orada olduğu belirtiliyor.