Küsuf ne demek? Husuf ne demek? Küsuf ve Husuf namazı nasıl kılınır?

Küsuf ne demek? Husuf ne demek? Küsuf ve Husuf namazı nedir? Küsuf ve Husuf namazları nasıl kılınır? Küsuf ve Husuf şartları nelerdir? Küsüf ve Husuf namazının şartları nelerdir? Küsuf ve Husuf namazları ne zaman kılınır? Küsuf ve Husuf namazlarına nasıl niyet edilir? İşte Küsuf ve Husuf ile ilgili merak edilenler...

KÜSUF NE DEMEK?

Küsuf kelimesinin anlamı güneş tutulması demektir.

HUSUF NE DEMEK?

Husuf kelimesinin anlamı ise ay tutulması demektir.

KÜSUF VE HUSUF NAMAZLARI NEDİR? NASIL KILINIR?

Güneş tutulmasından sonra kılınan nafile bir namaz Küsuf, Ay tutulmasından sonra kişinin kendi evinde tek başına kıldığı nafile bir namaza Hufus namazı denir.

Güneş tutulmasına Küsuf, ay tutulmasına husuf denir. Peygamberimiz (s.a.s.), oğlu İbrahim'in öldüğü gün güneş tutulması üzerine şöyle demiştir: "Ay ve güneş Allah'ın varlığını ve kudretini gösteren alametlerdir. Bunlar hiç kimsenin ölümünden veya yaşamasından/doğmasından dolayı tutulmazlar. Ay veya güneş tutulmasını gördüğünüz zaman, açılıncaya kadar namaz kılın, dua edin" (Buhari, Küsuf, 1, 15; Müslim, Küsuf, 5). Hz. Peygamber (s.a.s.)'in kendisinin de güneş tutulduğunda mescide giderek namaz kıldığı rivayet edilmiştir (Müslim, Küsuf, 3-5).

Küsuf Namazı: Güneş tutulmasından sonra kılınan nafile bir namazdır. Yaşandığı zaman, Cumayı kıldıran imam, ezansız ve kametsiz en az iki rekat namaz kıldırır. Kıraati gizli veya açıktan olabilir.

Husuf namazı: Ay tutulmasından sonra kişinin kendi evinde tek başına kıldığı nafile bir namazdır.,

Abdullah bin Amr -radıyall,hu anh- şöyle anlatıyor:
Peygamber Efendimiz'in zam,n-ı sa,detlerinde güneş tutulmuştu. Z,t-ı Ris,letleri kalkıp insanlara namaz kıldırdılar. Kıy,mda o kadar çok kaldılar ki, ,det, rükûya varmayacak da hep ayakta duracak zannedildi. Sonra rükûya vardılar ve uzun müddet başlarını kaldırmadılar. Arkasından doğruldular, fakat mûtadın üzerinde ayakta durdukları için secde etmeyecekleri intib,ını verdi. Nih,yet birinci secdeye vardılar. Lakin başlarını secdeden hiç kaldırmayacakları zannediliyordu. Daha sonra doğrulup oturdular. Bu oturuşları da uzun sürdü. Müb,rek başlarını kaldırmayacakmışcasına kapandıkları ikinci secdeye vardıklarında, acı acı nefes alıp veriyor ve göz yaşları dökerek ağlıyordu:

"Y, Rabbî! Ben aralarında olduğum müddetçe ümmetime az,b etmeyeceğini bana v,detmedin mi?! Y, Rabbî! Onlar sana tevbe ve istiğf,redip yalvardıkları müddetçe ümmetime az,b etmeyeceğin husûsunda bana söz vermedin mi?! İşte bizler kapına geldik senden affımızı diliyor ve sana yalvarıyoruz!"

Bu minval üzere iki rek'at namaz kılıp bitirince güneş bütün parlaklığıyla gözüktü. Arkasından Hz. Peygamber minbere çıkarak ash,bına vecîz bir konuşma yaptı. Konuşmasında All,h Te,l,'ya hamd ü sen, ettikten sonra şöyle buyurdular:

"Güneş ve ay All,h'ın varlık ve birliğine del,let eden al,metlerden s,dece ikisidir. Ş,yet bunlar tutulursa, du, edin, Cen,b-ı Hakk'a yönelip ona iltic, edin, All,h'ın büyüklüğünü hatırlayın, namaza durup All,h'ı zikretmeye koyulun ve sadaka verin..." (Bkz. Buh,rî, Küsuf, 2, 4)

KÜSUF VE HUSUF NAMAZLARININ KILINIŞI

2 Rekatlık Küsuf ve Husuf Namazı Namazı

1. Rekat

"Niyet ettim Allah rızası için iki rekat Küsuf veya Husuf Namazı namazı kılmaya" diye niyet ederiz
"Allahu Ekber" diyerek İftitah Tekbiri alır ve namaza başlarız
Sübhaneke'yi okuruz
Euzü-besmele çekeriz
Fatiha okuruz
Kur'an'dan bir sure okuruz
Rüku'ya gideriz
Secde'ye gideriz. Doğruluruz, tekrar Secde'ye gideriz

2. Rekat

Ayağa kalkarak Kıyama dururuz
Besmele çekeriz
Fatiha okuruz
Kur'an'dan bir sure okuruz
Rüku'ya gideriz
Secde'ye gideriz. Doğruluruz, tekrar Secde'ye gideriz
Oturarak Ettahiyyatu ve All,humme salli, All,humme B,rik ve Rabben, dualarını okuruz
"Es sel,mu aleyküm ve rahmet'ullah" diye sağa ve sola selam vererek namazı tamamlarız.

Peygamber Efendimiz -sallall,hu aleyhi ve selem-, güneş ve ayı All,h'ın ,yetlerinden bir ,yet olarak görür ve onların tutulmalarını her hangi bir kimsenin ölümü veya doğumu sebebiyle olmadığını ash,bına bildirirdi. Ancak gaybı ve kaderi bilmek All,h'a mahsus olduğundan, her an kıy,metin vukû bulabileceğini vey, kendi ecelinin gelmiş olabileceğini düşünerek dev,mlı olarak All,h'a iltca h,linde bulunmayı isterdi. Hava kararmaya başlayınca, yağmur yağarken, gök gürlerken ve güneş veya ay tutulurken hep bu duygularla hareket eder ve huzûr-ı il,hîde durarak ümmetinin sel,meti için yalvarırdı.

İbn-i Hibban'da bulunan bir rivayete göre Rasûlull,h -sallall,hu aleyhi ve selem- ayın tutukluğu geçinceye kadar, müslümanlara ay tutulması namazı kıldırmıştır. (A. Köksal, XI, 220)

Husuf (Ay Tutulması) Namazının kılınışı

Güneş ve ay tutulması namazı sünnettir. İki rek'attır. Güneş açılıncaya kadar du, ile meşgul olunur. İmam'ın güneş tutulması namazını cemaatla kıldırmasında bir mahzur yoktur. Ay tutulma namazı ise cemaatsız kılınır. Bu namazların mescidde kılınması da sünnettir. Ezan ve kamet okunmaz. Sadece güneş tutulması namazı için es-Sal,tü c,miatün, namaz için cem olunuz diye seslenilir. (A. Köksal, XI, 221)

Küsuf (Güneş Tutulması) Namazının kılınışı

Peygamber Efendimiz -sallall,hu aleyhi ve selem-, güneş ve ayı All,h'ın ,yetlerinden bir ,yet olarak görür ve onların tutulmalarını her hangi bir kimsenin ölümü veya doğumu sebebiyle olmadığını ash,bına bildirirdi. Ancak gaybı ve kaderi bilmek All,h'a mahsus olduğundan, her an kıy,metin vukû bulabileceğini vey, kendi ecelinin gelmiş olabileceğini düşünerek dev,mlı olarak All,h'a iltca h,linde bulunmayı isterdi. Hava kararmaya başlayınca, yağmur yağarken, gök gürlerken ve güneş veya ay tutulurken hep bu duygularla hareket eder ve huzûr-ı il,hîde durarak ümmetinin sel,meti için yalvarırdı.

İbn-i Hibban'da bulunan bir rivayete göre Rasûlull,h -sallall,hu aleyhi ve selem- ayın tutukluğu geçinceye kadar, müslümanlara ay tutulması namazı kıldırmıştır. (A. Köksal, XI, 220)