Lösemili çocuklara şifa nohutları
Brudur'da kızının tedavi sürecinde lösemili çocukların yaşadıklarına tanık olan Şerafettin Acar, bu çocukların sağlığına kavuşması amacıyla tarlada yetiştirdiği yarım ton nohutu LÖSEV'e bağışladı.
BURDUR (AA) - BİLAL ALTIOK - Burdur'da bir kamu kurumunda memur olarak görev yapan Şerafettin Acar, kızının kanser tedavisi sürecinde yakından tanıma imkanı bulduğu ve dertlerine ortak olduğu lösemili çocukların sağlığına kavuşmasına destek için ağabeyiyle tarlasında yetiştirdiği nohutları bağışladı.
KIZI 2011'DE KANSERE YAKALANDI
Yaklaşık 40 yıllık memur olan 63 yaşındaki 3 çocuk babası Acar, kızı Büşra'nın beynindeki tümör sonucu 2011'de kanser olduğunu öğrendi.
Acar, 3 yıl kadar süren tedavi sürecinde Lösemili Çocuklar Sağlık ve Eğitim Vakfı (LÖSEV) ile tanıştı. Vakfın zor günlerinde verdiği destekten etkilenen baba, kızının kanseri yenmesinin ardından kendisini adeta vakfa ve lösemili çocuklara adadı.
Vakfın gönüllü Burdur temsilcisi olan Acar, lösemili çocuklar için farkındalık etkinlikleri yapıyor, onların yararına bağış toplayıp, takvim ve hediyelik eşya satışı yapıyor.
"ŞİFA VE KAN OLSUN"
Son olarak ailesinden kalan Şarkikaraağaç ilçesi Göksöğüt köyündeki 8 dönüm tarlasına nohut eken Acar, ağabeyi Mükerrem Acar ile hasadını yaptıkları yaklaşık yarım ton mahsulü lösemili çocuklara "şifa ve kan olsun" düşüncesiyle LÖSEV'e bağışladı.
Acar'ın, hasat yaptığı traktörlerin üzerine lösemili çocukların fotoğraflarını asması da görenleri duygulandırıyor.
Nohutları temizledikten sonra vakfın yemekhanesine göndermek için özenle çuvallayan Acar, lösemili çocukların beslenmesine az da olsa katkı sağlamanın mutluluğunu yaşıyor.
Şerafettin Acar, AA muhabirine, kızının hastalığı sürecinde löseminin zorlu ve tedavi süreci uzun bir hastalık olduğunu öğrendiğini söyledi.
Kızı iyileştikten sonra lösemili çocuklara fayda sağlamak için elinden geleni yaptığını belirten Acar, anne babası da öldükten sonra dünyada sadece yapılan iyiliğin kaldığını daha iyi anladığını dile getirdi.
"KÜÇÜCÜK ÇOCUKLARIN HASTANE KÖŞELERİNDE KALMASI YÜREĞİME DOKUNUYOR"
Acar, tarlasına ekip biçtiği nohudun lösemili çocuklara "Kan olsun, can olsun, şifa olsun." diye bağışladığını aktararak şunları söyledi:
"Organik katkısız, ilaçsız, pişmesi kolay yetiştirdiğimiz lezzetli nohudu afiyetle hasta yavrularımız yesin. Bu nohudu çocukların yiyeceğini bilmek bizi çok mutlu etti. Çocuklara 'şifa olsun' diye vakfın Ankara'daki hastanesine gönderiyorum. Hasta çocuklar yararına birçok faaliyet yürüttüm ama annemden babamdan kalan tarlama ekip biçtiğim mahsulü o çocuklara göndermek beni daha mutlu etti. Küçücük çocukların hastane köşelerinde kalması, saçlarının dökülmesi benim yüreğime dokunuyor. Hasta çocuklar için karınca kararınca bir şeyler yapmak benim için büyük mutluluk."
AMACI İYİLİK YOLCULUĞU
Hasta çocuklar için koşturduğunu gören bazılarının kendisine "lösemili amca" diye seslendiğini aktaran Acar, bundan çok mutlu olduğunu dile getirdi.
Amacının "iyilik yolculuğu" olduğunu vurgulayan Acar, "Kendimi hasta çocuklara adadım, kimseden bir beklentim yok. Çocukların mutlu olmasını, şifa bulmasını, iyileşmesini istiyorum. Allah hepsine şifa versin." ifadesini kullandı.
Mükerrem Acar da kardeşinin tarlalarına lösemili çocuklar için nohut ekmek istediğini söylediğinde duygulandığını belirtti.
Hasta çocuklar yararına nohut ektiği için çok mutlu olduğunu dile getiren Acar, "Allah hayrımızı kabul etsin, kardeşime de beni bu hayırlı işe katkı vermeme vesile olduğunu için teşekkür ederim." dedi.
Kaynak:AA