Mansur Yavaş'tan skandal karar! Erdoğan'ı tehdit eden, Erbakan'a galiz küfürler söyleyen, TSK'dan atılanları işe aldı
17
Allah'a, Kur'ân'a, Peygamber'e ve kutsal değerlere hakaret ettikleri belirlenen dört teğmen, Türk Silahlı Kuvvetleri'nden (TSK) ihraç edildi. Ancak Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Tuzla Piyade Okulu'nda namaz kılan subayların koğuşlarını basarak fiili saldırıda bulunan bu teğmenleri belediyeye bağlı birimlerde işe alarak büyük bir skandala imza attı. Yavaş, yazışmalarda "Bunlara kemik verenleri s…eceğiz. Sadece sabredin" ve "Sizin taptığınız her şeyi s…im o… çocukları" gibi ifadeler kullanan bu dört kişiyi geçtiğimiz ağustos ayında belediye bünyesine kattı. Üstelik Yavaş, bu isimleri kısa sürede terfi ettirerek "Çevre Koruma Prestij Parkları" projesinin başına getirdi.
27
DİNİ DEĞERLERE HAKARET ETTİLER
TSK'dan ihraç edilen Recep Ayar, Bekir Yıldırım, Özgür Sığırcı ve Taner Macit'in, Tuzla Piyade Okulu'nda namaz kılan subayları hedef alarak fiili saldırıda bulunduğu, koğuşları bastığı ve galiz küfürler savurduğu dava dosyasına yansımıştı. Özellikle Recep Ayar'ın, meslektaşlarına "Seni paramparça ederim" diyerek tehdit ettiği ve fiziksel şiddet uyguladığı belirtiliyor.
37
İhraç edilen diğer isimlerden Özgür Sığırcı'nın ise "Burada Allah da benim mahkeme de" diyerek haddini aşan ifadeler kullandığı, WhatsApp yazışmalarında ise dini değerlere küfürler yağdırdığı ortaya çıktı. Bekir Yıldırım'ın, "Tarikatçılara sövdüm diye yargılanacaksam bunu şeref madalyası gibi taşırım" diyerek nefret dolu söylemlerini açıkça dile getirdiği de dava dosyasında yer alıyor.
47
NAMAZ KILAN TEĞMENLERİ FİŞLEDİKLERİ BELİRLENDİ
Yaklaşık 100 teğmenin örgütlendiği ve namaz kılan dindar teğmenlere yönelik mobbing uyguladığı belirlenen teğmenler hakkında soruşturma başlatıldı. Yüksek Disiplin Kuruluna sevk edilen teğmenler hakkında Kara Kuvvetleri Yüksek Disiplin Kurulu tarafından; Türk Silahlı Kuvvetleri Disiplin Kanunu ve Türk Silahlı Kuvvetleri Yüksek Disiplin Kurulları Yönetmeliği amir hükümleri ile diğer mezkûr mevzuat gereğince 4 teğmen ihraç edildi.
57
"BURADA ALLAH BENİM"
Mansur Yavaş'ın maaşa bağladığı bir diğer isim ise ihraç teğmen Özgür Sığırcı. 13 Kasım'da koğuş basan cuntacılar arasında yer alıyor. Küfürler savurarak koğuşa dalan Sığırcı, 'tarikatçı' diyerek hedef aldığı teğmen 'hukuk' hatırlatması yapınca aynen şu ifadeleri kullandı: "Burada Allah da benim mahkeme de..." Sığırcı küfürlerine "Sizin o Allah gibi taptığınız şeyhlerinizin dinini imanını s….yim (küfür)… Sizin taptığınız her şeyi s….yim o….çocukları… (küfür)" sözleriyle devam etmiş. WhatsApp grubunda tarikat ve cemaatlere küfürler yağdıran bir diğer ihraç teğmen Bekir Yıldırım da "Tarikatçılara sövdüm diye yargılanacaksam eğer şeref madalyası sayar taşırım göğsümde alayının anasını bacısını s... yim (küfür)..." mesajını paylaşmış.
67
ERDOĞAN'A TEHDİT, ERBAKAN'A GALİZ KÜFÜRLER
WhatsApp gruplarında teğmenler başta Başkan Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere devlet büyüklerini hedef alan hakaret ve tehditlerde bulundu.
Başkan Erdoğan'ın elleri arkasında Atatürk resmi önünde çekilmiş bir fotoğrafı paylaşan teğmenler, hemen altına eli arkada ve silahlı bir kişinin resmini ekleyerek göndermede bulundu. Bir başka mesajda "Biliyoruz yoruldun reis ama bırakma bu ümmeti çobansız" ifadeleriyle alay edildi.
Başka bir mesajda ise merhum Necmettin Erbakan ve ailesine küfürler edildi. Grupta Gazze'de yaşanan olayları gündeme getiren bir cuntacı, "Erbakan davası uğruna 1 yıl Gazze'de kalsın" ifadelerini kullandı. Bir başka kullanıcı "Hocamız hakkında doğru konuş. Bu konuda hassasiyeti olan insanlar" uyarısında bulundu. Aldığı cevap ise Erbakan ve ailesine çok ağır küfürler oldu. Halihazırdaki komutanlar ve eski Genelkurmay başkanları da 'örgütlü' teğmenlerin hakaretlerinden nasibini aldı.
77
MUHTIRA YAYINLAMAYI BİLE DÜŞÜNDÜLER
'Örgütlü' teğmenler, TSK içindeki sözde tarikatçıları kamuoyunun gündemine getirmek için ince ince planlar yaptı. Bazı teğmenler eski savcılarla irtibata geçtiğini ifade ederken, bazıları ise 10 Kasım'da yaşanan olayı sosyal medya ve medya organlarına servis ettiğini aktardı.
Yapılanma içerisindeki sözde subaylar, darbe dönemlerini andıran bir bildiri yayınlamayı bile düşündü. Bir teğmen "Bir bildiri olabilir. İsimsiz bir şekilde devre adına. Basına yansırsa güzel olur" teklifinde bulundu. Bazı yapılanma mensupları bu öneriye destek verirken, bir teğmen "O iş tahmin edemeyeceğin bir yere gider. Mesela Montrö bildirisi" uyarısı üzerine öneri rafa kalktı. Bazı kullanıcılar da ırkçı-provokatif çıkışları ile tanınan Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ ve o dönemki danışmanı Erhan Kaleli ile irtibata geçilebileceğini ifade etti.
KAYNAK: SABAH
