Marmaray'ın Yeraltı Tünellerindeki Lekelerin Sırrı Çözülemiyor
Marmaray'ın Sirkeci istasyonuna giden yeraltı tünellerindeki fayanslarda, nemlenme izleri görülüyor. Marmaray çalışanlarına göre, Marmaray mühendis (…)
Marmaray'ın Sirkeci istasyonuna giden yeraltı tünellerindeki fayanslarda, nemlenme izleri görülüyor. Marmaray çalışanlarına göre, Marmaray mühendisleri 6 aydır devam eden bu sorunun kaynağını henüz bulabilmiş değil.
FAYANSLAR ARASINDA RENK DEĞİŞİMİ
Radikal'de yer alan habere göre; Marmaray’ın en derin kara istasyonu olan Sirkeci istasyonu, açılıştan 1 ay sonra gecikmeli olarak 1 Aralık 2013’te açıldı. Bu gecikmenin sebebi hazırlıkların henüz tamamlanmaması olarak açıklanmıştı. Sirkeci istasyonunda vatandaşlar perona ulaşmak için uzun bir koridordan geçiyor. Bu koridordaki geniş bir alanda ise fayanslar arasında yer yer renk değişimi olduğu görülüyor. Radikal’in soruları üzerine TCDD ( Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demir Yolları), yerlerdeki izlerin temizlik için kullanılan kimyasallardan kaynaklandığını öne sürdü. Ancak uzmanlar, bu lekelere su sızıntılarının neden olacağını belirtiyor.
"AÇILIŞI ACELEYE GETİRİLDİ"
Birleşik Taşımacılık Sendikası (BTS) İstanbul Şube Başkanı ve makinist Mithat Ercan’a göre sorunun nedeni, Marmaray’ın izolasyon çalışmalarının yeterince tamamlamadan sefere açılmış olması. Ercan bunu şöyle açıklıyor: "Karadan gelen bazı yer altı suyu sızıntılarını önleyemiyorlar. Tünele giriş ve çıkış noktaları olan Üsküdar ve Sirkeci istasyonlarında su sızıntısı var. Oralarda birçok elektronik cihaz var. Eğer sızıntının kaynağı bulunamazsa, bu sızıntılar elektronik cihazlarda oksitlenme yapacak ve zarar verecek. Bunun yanı sıra ileride küf yapacak. Bu noktadan sonra sızıntının nereden kaynaklandığının bulunması çok daha zor. Henüz inşaat halindeyken izolasyonunu düzgün yapmaları gerekiyordu."
İZOLASYON, EN TEMEL İŞLERDEN BİRİ
İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Cemal Gökçe’ye göre yeraltı sularının sızmasını engellemek için izolasyon yapılması en temel işlerden biri. Sirkeci istasyonundaki fayanslarda görülen izlerin çeşitli sebepleri olabileceğine dikkat çeken Gökçe bu konuyu şöyle açıklıyor: “Fayansların altındaki yer altı sularının iyi bir şekilde izole edilmemiş olmasından kaynaklanan bir sorun olabilir. Bu gelişi güzel akan suların yapıya zarar vereceği söylenebilir. Aynı zamanda görüntü kirliliğine de yol açar ki zaten o hat üzerinde sıvalar ve kaplamalarda birçok yerde benzer sorunlar görülebiliyor. Bu konuda teknik araştırma yapılması gerekir”
"SIZINTI VAR, AMA RİSK YOK"
Marmaray makinisti ve BTS Genel Sekreteri Hasan Bektaş’a göre asıl tehlike, denizin altındaki tüpte bir sızıntı olursa yaşanır. Bektaş, bu durumu şöyle açıklıyor: “Marmaray’ın denizin altındaki tüp kısmında herhangi bir su sızıntısı yok. Ancak kara hatlarında su sızıntıları olabiliyor. Biz makinistler tünelin içini görebildiğimizden, bazı kara hatlarındaki bölgelerde akıntı halinde olan sızıntıları görebiliyoruz. Ama bu risk oluşturacak bir düzeyde değil. Sadece görüntü olarak kötü diyebiliriz ve havada nem kokusuna yol açıyor.”
"SUNTALARDAN FAYANSLARA REÇİNE AKTI"
TCDD’ye göre ise, fayanslardaki izlerin sebebi su sızmalarından kaynaklı nemlenme değil. TCDD Ankara Basın Müşaviri Mehmet Aycı, nemlenmenin zeminde değil ancak duvarlarda olabileceğini söyleyerek su sızıntısından kaynaklı nemlenme iddialarını reddetti. Aycı, fayanslardaki izlerin nedenini ise şu sözlerle açıkladı: “Sirkeci hattının fayansları erken döşendi. Yapım esnasında önceden döşenen fayanslar etkilenmesin diye üzerleri sunta ile kaplandı. Suntalardan bazı fayanslara reçine aktı. Akan reçineleri temizlemek için kimyasal madde kullanıldı. O renk değişiminin sebebi kullanılan bu kimyasal maddelerdir.”
Temel bir sorun da saatlerce o nemli ortamda çalışmak zorunda kalan görevliler. Baş ağrısı, bacak ağrısı gibi sorunlara neden olan nem oranı çalışanlarca bir tehdit oluşturuyor. İsmini vermekten çekinen görevliler, zaman zaman nefes almakta zorlandıklarını, iş çıkışında eklem ağrısı çektiklerini dile getiriyorlar.