Megastar Tarkan'dan çarpıcı paylaşım: Kader değil, katliam!
Tuz Gölü'ne her yıl olduğu gibi bu yıl da göç yoluyla gelen flamingoların, kuluçkalarından çıkan yüzlerce yavrusunun ölümüne ilişkin sosyal medya hesabında paylaşımda bulunan ünlü şarkıcı Tarkan "Flamingoların ölümü kader değil, bir katliam." ifadesine yer verdi.
Çevre sorunlarına dikkat çekmek için yaptığı işlerle ve sosyal sorumluluk projelerine verdiği desteklerle bilinen Megastar Takan, Tuz Gölü'ne göç yoluyla gelen flamingoların, kuluçkalarından çıkan yüzlerce yavrusunun ölümüne ilişkin sosyal medya hesabında paylaşımda bulundu.
Flamingoların ölümünün kader olmadığını ifade eden ünlü şarkıcı, onlarca yıldır ısrarla sürdürülen yanlış sulama politikasının birçok gölü kuruttuğunu vurgulayarak bu durumun flamingoların yaşamını yitirmesine neden olduğunu belirtti.
Tarkan paylaşımında şu ifadelere yer verdi:
"Flamingoların ölümü kader değil, bir katliam.
Türkiye’de onlarca yıldır ısrarla sürdürülen yanlış sulama politikası bir çok gölümüzü susuz bıraktı, kuruttu. Tuz Gölü’ne ulaşan tüm su kaynaklarının engellendiği, tuz gölünün de kuruduğu gibi. Gölün kurumasıyla beraber flamingolar da yaşamını yitirdi.
Güzel ülkemizin doğası dört bir yandan hızla yok ediliyor. Çok yazık. Bu gidişata dur dememiz, bu katliamlara son vermemiz, doğamızı korumamız gerek."
NE OLMUŞTU?
Tuz Gölü’ne gelen flamingoların yavruları, Tuz Gölü’nün ortasındaki kreş alanında susuzluktan öldü.
Drone ile çekilen görüntüler sosyal medyada çok sayıda kişi tarafından paylaşıldı. Tepki çeken olay sonrası soruşturulma başlatıldı.
Konya Valiliği flamingo ölümleri ile ilgili araştırma ve soruşturma başlattı.
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, flamingo ölümleriyle ilgili açıklama yaptı.
"Bin kadar yavru ölümü var gibi gözüküyor. Herhangi bir zehirlenme yok. Buradaki suyun azalması ve sudaki konsantrasyonun artmasıyla beraber susuz kalan ve uçamayan yavrularda ölümlerin gözlendiği gözüküyor."
Gölün susuz kalmasının nedeni olarak, gölü çevreleyen kanalların önüne set çekildiği iddia edilmişti. Pakdemirli o iddialara ilişkin yaptığı açıklamada “Bu konunun çevredeki kuyularla ve tarımsal sulamayla doğrudan veya dolaylı bir bağı olmadığını ifade etmek isterim. Ama konu etraflı bir şekilde hem tarafımızca hem de Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca da soruşturuluyor.” ifadelerini kullandı.