"Millet Küresel Güçlere Haddini Bildirmiştir"

Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Murat Bilgin, “Bu millet küresel güçlere 30 Mart’ta nasıl Osmanlı tokadı vurmuş ve haddini bildirmişse, 15 Mayıs’ta da bu ekip küresel güçlerin sivil ayaklarına aynı tokadı vuracaktır” dedi.

"Millet Küresel Güçlere Haddini Bildirmiştir"

Murat Bilgin, Eğitim-Bir-Sen İstanbul 4 No’lu Şube’nin kurum yöneticileri ve işyeri temsilcileriyle Kartal Anadolu İmam Hatip Lisesi salonunda gerçekleştirdiği geniş katılımlı istişare toplantısına katıldı.

Burada konuşan Bilgin, Mısır’da 529 darbe karşıtı insanın idama mahkûm edilmesine sert tepki göstererek, “Evrensel hukuk ve insanlık kriterlerine, İslami hükümlere her yönüyle aykırı olan bu karar uygulanırsa, insanlık tarihi büyük bir kara lekeye daha sahip olacaktır” şeklinde konuştu.

22 yıldır sendikal alanda mücadele verdiklerini belirten Bilgin, şöyle devam etti: “Önemli olan fikirlerimizdir. Kim ne derse desin, fikrimizin üstünlüğü ile buraya geldik. Bu ülkede yüz yıllık ezilmişlik, baskı dönemi artık sona ermiştir. Emeği geçenlere teşekkür ediyorum.”

Milletin küresel güçlere 30 Mart’ta bir Osmanlı tokadı vurduğunu kaydeden Bilgin, “15 Mayıs’ta da bu ekip küresel güçlerin sivil ayaklarına aynı tokadı vuracaktır” ifadesini kullandı.

Herkes Şapkasını Önüne Koyup Düşünmelidir

“Filistinli özgürlük savaşçılarına terörist diyebilen, Kabataş hadisesinde ve diğer bütün olaylarda bu davanın karşısında yer alanlarla aynı safta durmayı kim nasıl izah edebilir” diye soran Bilgin, “Suriye’de açlıktan ve soğuktan ölen onlarca çocuk varken, bu ülkede haram paraya el uzatan varsa, elleri kırılsın! Lakin kasıtlı olarak küresel emperyalistlerle-siyonistlerle iş birliği içinde bu millete operasyon yapanların da elleri kırılsın. Bu milleti bir kez daha İsrail’e uşak yapmak isteyenlerin de niyetleri kursaklarında kalsın. İslam ümmetine 200 yıldır kan kusturan İsrail’e laf söylemeyen, eleştirmeyen her Müslüman kendini gözden geçirmelidir. Herkes şapkasını önüne koyup düşünmelidir” değerlendirmesinde bulundu.

Ek Ödeme Üzerinden Namus Pazarlayanlar Ağız Değiştirdiler

Murat Bilgin, toplu sözleşme teklifleri arasında yer alan ek derslerin vergi diliminden muaf tutulması konusunun çözüme kavuşturulması için mücadelelerini sürdürdüklerini dile getirerek, Maliye Bakanlığı’nın, kolay bir şekilde çözülebilecek meselelerde bile sorun çıkarma alışkanlığını artık bir kenara bırakması gerektiğini söyledi.

İcraat yerine laf üretenlerin Eğitim-Bir-Sen’in ek ödemeyi alamayacağını dillendirdiklerini hatırlatan Bilgin, şöyle konuştu:

“Ek ödemeyi söke söke alacağız dedik ve aldık. Ek ödeme üzerinden namus pazarlayanların ahlaksızlığı ortaya çıktı. Ağız değiştirdiler. Şimdi 175 TL taban aylığı eleştiriyorlar. Siz değil miydiniz, ‘taban aylığa 10 TL verin, sözleşmeyi imzalayalım’ diyen. 2014 yılında bir öğretmenin maaşına net 273 TL zam aldık. Bu yaklaşık yüzde 14 zam demektir. 4/C’liye yüzde 50 zam aldık. Eğitim-öğretim hazırlık ödeneğini önümüzdeki yıldan itibaren 940 TL’ye çıkarttık. Bu kazanımların altında sizlerin emeği, alın teri var. Peki, şimdi onlara sormak lazım, yıllarca yetkili olduğunuz halde eğitim özelinde ne aldınız? Koskoca bir hiç, sıfır kazanım. Biz ise yetkili olduğumuz son iki yılda, biri mutabakatsızlıkla, diğer mutabakatla sonuçlanan iki toplu sözleşmede eğitimcilere özel 18 kazanıma imza attık.”

Karma Mecburiyeti Komedisine Son Verecek Adımlar İvedilikle Atılmalıdır

Eğitim çalışanlarının ekmeğini daha da büyütmeyi amaçladıklarını vurgulayan Murat Bilgin, “Çözüm bekleyen önemli meseleler var. Mesela 28 Şubat’ın bu ülkeye armağanı karma eğitim sorunu. Bu sorunu çözmemiz lazım. Karma eğitim zorunluluğuna, çıkmazına, gericiliğine artık son verilmelidir. Eski Sovyet bloku, bugünkü Kuzey Kore dışında dünyada hiçbir yerde böyle bir zorlama yoktur. Bugün İngiltere’de 300 yıllık kız liseleri var, bizde de var lakin içinde erkekler var. Metin Bostancıoğlu zamanında halk eğitim merkezlerinin dikiş nakış kurslarına erkek öğrenci yazdırmadan kursun açılmadığı dönemleri yaşadık. Böyle saçmalık olur mu? Bu komediye son verecek adımlar bir an evvel atılmalıdır” dedi.

Bilgin, “Koltuklardan güç alan değil, koltuklara güç veren yöneticilere ihtiyaç var. Eğitim-Bir-Sen olarak, zalimlerin yanında yer almayan, hep milletin yanında olan bir teşkilatız. Mesele, Hz. Nuh ile o gemiye binmeyen oğlu meselesidir. Aşkı ve isyanı Eğitim-Bir-Sen olanlara selam olsun” diyerek sözlerini tamamladı.

İnsanı Yok Sayan Anlayışa İtiraz Ediyoruz

Eğitim-Bir-Sen İstanbul 4 No’lu Şube Başkanı Talat Yavuz ise, 22 yıldır kötüyle kavgalarının, iyiyle dostluklarının devam ettiğini ifade ederek, “Alın terimizi sömüren dünya düzenine ve o düzenin ülkemizdeki bekçilerine inat; itiraz etmeye, kavga etmeye, bedel ödemeye ve hak aramaya devam ediyoruz” şeklinde konuştu.

İnsanı yok sayan anlayışa karşı olduklarını kaydeden Yavuz, şunları söyledi: “Emeğimizi sömüren dünya düzenine isyan ediyoruz. İnançlarımızı hapseden baskılara baş kaldırıyoruz. İnsanca yaşamak için her şeyi göze alıyoruz, hakça paylaşmak için bedel ödüyoruz, inançlarımızla var olmak için kavga veriyoruz. Yeni yetişen neslimizi, her sayfası insanlık kokan tarihimizle, değerlerimizle yeniden buluşturacağız. İkiyüzlü Batı medeniyetinin sahte yüzünü deşifre edeceğiz. Ülkemiz insanının hayallerine, içimizdeki taşeronların kullanılarak operasyon yapılmasına izin vermeyeceğiz. Birilerinin bizi makaraya almasına sessiz kalmayacağız. Kendi ülkemizde, inançlarımızla onurlu bir şekilde yaşamak için; okullarımıza, öğrencilerimize, değerlerimize daha çok sahip çıkacağız. Daha cesur olacağız. Daha çok çalışacağız. Söylemimiz herkesi kucaklayacak. Bize düşman olanlar bile bizde hayat bulacak. Kimseyi düşüncesinden dolayı kınamayacağız. Kendi arkadaşımız da dâhil bütün muhataplarımıza, değerlerimize sahip çıkabildiği kadar değer vereceğiz.”

0
0
0
0
0
0
0
👍
👎
😍
😥
😱
😂
😡
HABERE YORUM KAT