Miraç duası nedir? Miraç duası nasıl yapılır?
Üç ayların ikinci kandili olan Miraç Kandilinde dua etmek isteyen Müslümanlar Miraç duası nedir? Miraç duası nasıl yapılır? soruları hakkında internet arama motorlarında araştırmalar yapıyor. Miraç duası haberimizde...
Müslümanlar tarafından 10 Mart Çarşamba günü idrak edilecek Miraç Kandilini daha verimli geçirmek isteyen vatandaşlar Miraç duası nedir? Miraç duası nasıl yapılır? Miraç Kandili nedir? Miraç Kandilinde nasıl dua edilir? Miraç Kandilinde okunacak konularını araştırıyor. Bizlerde sizler için bu soruların cevabını bulduk. İşte detaylar...
MİRAÇ NEDİR?
Miraç, Peygamber Efendimizin şahsında tevhit, kulluk, sabır ve güzel ahlak üzere sebat edenlerin önüne açılan bir hakikat ve yükseliş ufkudur.
MİRAÇ KANDİLİ NEDİR?
Recep ayının 27. gecesi olan Miraç kandili, Kadir gecesinden sonra en faziletli gece olarak kabul görülüyor. Bu gece Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed'in Mescdi-i Haram'dan Mescid-i Aksa'ya oradan da Allah'ın huzuruna yükseldiği ve Allah'ın Hz. Muhammed aracılığıyla kullarına namazı hediye ettiği gecedir.
MİRAÇ KANDİLİNİN ÖNEMİ NEDİR?MİRAÇ GECESİNDE NE OLDU?
Peygamber Efendimizin (asm) en büyük mu’cizelerinden birisi de Miraç seyahati ve neticesidir. Recep ayının 26. gecesini 27. gecesine bağlayan gecede Peygamber Efendimiz Mescid-i Haram’dan Mescid-i Aksa’ya, oradan semalara, tâ Sidretü’l Münteha’ya kadar uruç edip Allah’ın izni ve yardımıyla yükselmiştir. Bu olay, Peygamber Efendimizin (asm) Yüce Rabbimizin huzuruna ruh ve bedeniyle yükseldiği çok anlamlı ve büyük mu’cizelerindendir. Feyiz ve bereketlerin kaynayıp coştuğu mübarek gecelerimizden biridir Miraç Gecesidir.
Miraç öyle bir gecedir ki, İki Cihan Serveri onda Rabb-i lâsının huzuruna maddî cisim ve duygularıyla birlikte yükselip gözüyle Cemalullahı müşahede etmiştir. Önce içinde bulunduğu Kâbe ve Mescid-i Haram’dan, etrafı peygamberlerle mübarek kılınan Mescid-i Aksa’ya götürülmüş, varlıklar âleminin en son noktası Sidre-i Münteha’ya ulaşmış, oradan da geçip Rabbının huzur-ı izzetine yükselmiş, vahdet sarayına girmiş ve İlâhî kelâmı doğrudan doğruya işitme nimetine mazhar olmuş, ümmetine büyük bir müjde ve şefaatle dönmüştür.
Miraç hadisesini İsrâ Suresinin birinci ayetinde Allah Taalâ şöyle açıklamaktadır: “O öyle şanı yüce bir Allah’tır ki, kulunu gecenin bir anında Mescid-i Haram’dan Mescid-i Aksa’ya ulaştırdı. Onun civarını mübarek kılmışızdır. Tâ ki ona ayetlerimizden nicelerini gösterelim. O hakkıyla işiten ve kemaliyle görendir.”
Bu gecede ümmete beş vakit namaz emredilmiştir. Müslümanlar namazlarında kalben, ruhen, hayalen miracın gölgesinde bu tebaiyeti yaşarlar. Mümin için miraç bir yükseliştir, bütün süflî duygulardan, beşerî hislerden tertemiz bir kulluğa, en yüce mertebeye terakki ediştir.
Ayrıca bu gecede Bakara Suresinin son iki ayeti olan “ mene’r-Resulü” diye bildiğimiz ayetler inzal buyuruldu. Bu arada Peygamber Efendimize ümmet-i Muhammed’den (asm) Allah’a şirk ve ortak koşmayanlara Cennet vaadedildi.
Sabahleyin olay duyulunca müşrikler, “Muhammed aklını kaçırmış” dediler. Hz. Ebu Bekir gibi büyük Sahabiler dediler ki, “Bunu Peygamber söylüyorsa doğrudur.” Bu olayı ilk tasdik eden Hz. Ebu Bekir (ra) olduğu için kendisine “Sıddık” denildi, yani doğruyu tasdik eden kimse.
Hz. Peygamberin (asm) miraç seyahatini kavramaktan âciz olan Mekkeli müşrikler, “Sen rüya görmüşsün. Madem Kudüs’e gittin, Mescid-i Aksa’yı gördüğünü söylüyorsun, o hâlde Mescid-i Aksa’nın kaç kapısı, kaç penceresi vardır?” diye sordular. Zannettiler ki Hazret-i Peygamber Kudus’e gitmemiştir. Bu soruları maksatlıdır. Kendi akıllarınca Resulullah (asm) bu sorulara cevap veremeyecek ve gülünç duruma düşecekti. Ama Cenab-ı Hak âlemlere rahmet olarak gönderdiği sevgili peygamberini hiç mahcup eder mi? “Sen olmasaydın kâinatı yaratmazdım” dediği peygamberini elbette güç durumda bırakmayacaktır. Bundan sonrasını bizzat Peygamberimizden dinleyelim:
“Ben (Kâbe civarında) Hıcr denilen yerde bulunuyordum. Kureyşliler benim gece yürüyüşümden bahsedip, Kudüs Mescidine ait tespit etmediğim bir takım sorular soruyorlardı. Bunlardan pek sıkıldığım bir sırada Allah Azimüşşan, bana onu yükseltip (karşıma getirip) açıkça gösterdi. Ben de ona (Mescid-i Aksa’ya) bakıp sorduklarına bir bir cevap verdim” buyurdu.
Risale-i Nur Peygamber Efendimizin (asm) Miraç seyahatini Allah’a ve Peygambere inanmayanların da anlayacağı şekilde akla ispat ediyor. Bediüzzaman Hazretlerine göre, Allah’ın, peygamberlerinden sonuncusunu kendi yüksek huzuruna alarak konuşması ve ona emirlerini bizzat tebliğ buyurması uluhiyetinin gereğidir. Allah, şu kâinattaki hikmetlerin öğreticisi olarak tayin ettiği Peygamberini kâinatın yaratılışının hikmetlerini ders vermek ve isimlerinin yüksek tecellilerini göstermek için diğer şuur sahiplerinden farklı olarak yüksek bir makamda huzuruna almış ve razı oluğu şeyleri ona bildirmiştir.
Miraç hadisesi Allah tarafından Peygamberimize Kur’ân’dan sonra bahşedilen en büyük mu’cizedir.
Şair Ziya Paşa’nın dediği gibi:
“İdrâk-i meâli bu küçük akla gerekmez,
Zira bu terazi o kadar sıkleti çekmez.”
Miraç kandili oruç tutulur mu?
MİRAÇ KANDİLİ DUASI NEDİR? NASIL YAPILIR?
Okunuşu: “Sübhanellâhi velhamdülillahi velâ ilâhe illallâhu vallâhu ekber velâ havle velâ kuvvete illâ billahil aliyyil azîm” denilir.
Meali: Allah’ı bütün noksan sıfatlardan tenzih ederiz. Bütün hamd ve sena, minnet ve şükür Allah’a mahsustur. Allah en büyüktür. Günahlardan kaçınma, iyiliklere kuvvet verme, ancak yüce ve büyük olan Allah’ın yardımıyladır.
Bundan sonra 100 defa istiğfar, 100 defa salâvat-ı şerife getirilerek dua edilir. Mümkünse geceyi uyanık geçirip feyzinden faydalanmaya çalışılır.
MİRAÇ KANDİLİNDE NASIL DUA EDİLİR?
Ey Bizleri varlığa erdiren,
Var olmadaki sonsuz zevki gönüllerimize duyuran,
Güzeller Güzeli Rabbimiz!
Sana sonsuz hamd ü senalar olsun.
Kainatın İftihar Tablosu peygamber efendimize Sonsuz salat ü selam olsun.
Gufranla ufkumuzda tüllenen şu mübarek berat ve gufran gecesinde bir kere daha dergah-ı ilahînin önünde el açıp yalvarıyoruz:
Bize verdiğin isteme duygusu ve istenenleri vereceğin inancıyla rahmetinin vüs'ati genişliğindeki kapına dayanıyor, şu mübarek berat gecesinde bir kere daha halimizi arz etmek istiyoruz. Halimiz Sana ayan, söyleyeceklerimiz bildiklerinin bir kısmını beyan. Beklediğimiz asırlardan beri bizi kıvrım kıvrım kıvrandıran dertlerimize derman.. icabet buyur ey Rahîm ü Rahman!
Senin dualara icabet etme mecburiyetin yoktur; ama bizim ona ihtiyacımız hissettiklerimizden de çoktur. Bütün dileklerimizi kabul buyur ve bunları kabulünü vicdanlarımıza duyur; aç ve yalnızlıkla tir tir titreyen kalplerimizi iman ve itminanla doyur.
Ciddi bir yol almış sayılmasak da yıllar var hep yollardayız. Ufkumuz gam ve kederle tülleniyor. Önümüzdeki engebeler beşer takatini aşkın görünüyor. Ümmet-i Muhammed (aleyhissalatü ve't-teslîmat) perişan, derbeder ve ızdırap içinde, müslümanlık gelenek ve göreneklerin darlığına mahkum, ibadet ü taat kültür televvünlü, duygular, düşünceler fantezilere emanet, mücadelelerin esası da çıkarlar, menfaatler, ırkî mülahazalara dayalı. Sen bizlere çıkar yol lutfeyle ya rabbi!
Önümüzdeki şu upuzun hayat yolculuğunda, bizi kendi idrak ve ihsaslarımızın darlığıyla başbaşa bırakma; akıllarımızı inhiraf ve sürçmelerden, nefislerimizi cismanîliğin baskılarından, gönüllerimizi de heva ve heveslerin öldürücü oklarından sıyanet eyle. Kapının kullarını; ilimde kibir u gururdan, ibadette riya ve gafletten ve duygularına renk attıran ülfetten koru. Senin yolunda yürüyor gibi görünüp Senden uzaklaşmak, gurbet atmosferinde içiçe firkat yaşamak, hep rızadan söz edip gazap arkasından koşmak ne acıdır! Sen bizi kazanç yolu sanılan bu tür haybet vadilerinde ömür tüketmekten muhafaza buyur ya Rabbi.
Şu mübarek gece hürmetine Bizleri bağışla, öyle bir dünyada hayata gözlerimizi açtık ve öyle bir alemde yaşıyoruz ki, önümüzde tuzak, arkamızda tuzak; uğrayıp geçtiğimiz her yerde nefis, şeytan ve aynı takımdan binlerce ifrit ağını germiş av bekliyor; yol boyu yüzlerce fitne ocağı ve isi-dumanı gelip sinelerimize oturuyor. İnayetine ihtiyacımız açık, çaresizliğimiz her halimizden belli; bizleri yara-bere almadan hedefe ancak Sen ulaştırabilir ve bu güne kadar elli defa çatlamış, kırılmış ruh dünyamızı da ancak Sen tamir edebilirsin. İçimizi Sana döküyor, kusurlarımızı Sana açıyor ve bize yeniden insan olma yollarını göstermeni diliyoruz ya Rabbi!
Miraç Kandili'nde okunacak dualar
MİRAÇ KANDİLİNDE OKUNACAK DUALAR
“Allah’ım! Doğru söyleyen bir dil ve teslim olmuş bir kalp lütfetmeni istiyorum.” (Tirmizi, Daavat, 23)
“Ya Rabbi! Sen affedicisin, affetmeyi seversin, beni affet.” (İbn Mace, Dua, 5)
“Allahım! Senden hidayet, takva, iffet ve(başkalarına muhtaç olmayacak) zenginlik niyaz ediyorum.” (Müslim, Dua, 72)
“Ey kalpleri evirip çeviren Allahım! Kalbimi dininde sabit kıl.” (Tirmizi, Daavat, 124)
“Allahım! Zulmetmekten ve zulme uğramaktan sana sığınırım.” (Nesai, İstiaze, 14)
“Allah’ım! Günahlarımı, bilgisizlik yüzünden yaptıklarımı, haddimi aşarak işlediğim kusurlarımı, benden daha iyi bildiğin bütün hatalarımı bağışla.” (Buhari, Daavat, 60)
“Allah’ım acizlikten, tembellikten, korkaklıktan, cimrilikten, ihtiyarlık düşkünlüğünden ve kabir azabından sana sığınırım. Allah’ım! Bana sana karşı gelmekten sakınma duygusu kazandır.Nefsimi günahlardan arındır, çünkü onu en iyi arındıracak olan Sensin.Nefsimin sahibi ve efendisi sensin.Allah’ım! Faydasız bilgiden, ürpermeyen gönülden, doyma bilmeyen nefisten, kabul olmayacak duadan sana sığınırım.” (Müslim, Zikir, 73; Nesai, İstiaze, 13, 65)
“Allah’ım! Senden senin sevgini ve beni sana yakın kılacak herkesi sevmeyi bana nasip etmeni niyaz ediyorum.” (Tirmizi, Daavat, 73)
“Allah’ım! Beni güzellikler işleyip müjdesine nail olanlardan, kötülük işlediklerinde de bağışlanma dileyenlerden eyle.” (İbn Mace, 57)
“Rabbimiz! Bize dünyada da ahirette de iyilik ver ve bizi ateş(cehennem) azabından koru.” (Bakare, 2/201)
“Ey Rabbimiz! Unutur ya da yanılırsak bizi sorumlu tutma! Ey Rabbimiz! Bize, bizden öncekilere yüklediğin gibi ağır yük yükleme! Ey Rabbimiz! Bize gücümüzün yetmediği şeyleri yükleme! Bizi affet bizi bağışla, bize acı! Sen bizim mevlamızsın.Kafirler topluluğuna karşı bize yardım et.” (Bakare,2/286)
“Ey Rabbimiz! Üzerimize sabır yağdır, ayaklarımızı sağlam bastır(kaydırma) ve şu kafir kavme karşı bize yardım et.” (Bakare, 2/250)
“Rabbimiz! Bizi hidayete erdirdikten sonra kalplerimizi eğriltme.Bize katından bir rahmet bahşet.Şüphesiz sen bağışı en çok olansın.” Al-i İmran, 3/8)
“Ey Rabbimiz! Üzerimize sabır yağdır ve Müslüman olarak bizim canımızı al.” (A’raf, 7/126)
“Rabbim günlüme ferahlık ver.İşimi bana kolaylaştır.Dilimdeki tutukluluğu çöz ki sözümü anlasınlar.” (Taha, 20/25-28)
“Rabbim ilmimi artır.” (Taha, 20/114)
“Rabbim beni tek başıma bırakma!” (Enbiya, 21/89)