Muharrem İnce'den CHP'li yöneticelere ağır suçlamalar
Muharrem İnce, CHP yöneticileriyle ilgili gündeme düşecek açıklamalarda bulundu. İnce, "Partide olanları anlatsam yöneticiler insan içine çıkamazlar. Bunları partiyi yıpratmak için söylemiyorum." dedi.
CHP’de 24 Haziran seçimlerinin ardından başlayan parti içi tartışmalarda sona geliniyor. Kurultay imzaları bugün genel merkeze teslim edilecek.
Muharrem İnce imza teslimi öncesi Sözcü'den Saygı Öztürk'e önemli açıklamalarda bulundu. İnce, imzaların çekilmesi için delegelerle çirkin pazarlıklar yapıldığını iddia etti.
‘‘BELEDİYELERİN KURULTAY ÜYELERİYLE DOĞRUDAN İLGİSİ VAR’’
İşte Muharrem İnce'nin o açıklamaları:
Olağanüstü kurultay için en yüksek imzayı 548 ile MHP'de Meral Akşener toplamıştı. Bizim topladığımız imza sayısı 600'ün üzerinde. Üstelik baskı, tehdit ve başka şeyler de var.
Belediyelerin, kurultay üyeleriyle doğrudan ilgisi var. ‘İşe alırız, partiye bina alırız, ihale veririz' t2eklifleri havada uçuşuyor.
‘‘İNSAN İÇİNE ÇIKAMAZLAR’’
Örnek vereyim: Eskişehir'de parti delegemiz Betül Duman baskılar yüzünden partiden istifa etti. Delege Kemal Yavuz'un son 10 gün içinde bir yakını Odunpazarı Belediyesi'nde işe girdi mi? Partide olanları anlatsam yöneticiler insan içine çıkamazlar. Bunları partiyi yıpratmak için söylemiyorum.
Siyasi Partiler Kanunu diyor ki: Olağanüstü kurultay isteyenlerin sayısı delegelerin 4'te 1'inden az olamaz. Bu durum CHP'de farklı. CHP delegesinin yüzde 50 artı 1'inden fazla imza toplanması gerekiyor. 623 olunca kurultay toplanacak, 621 olunca toplanmayacak mı? Unutmayalım bu siyasal kurultaydır. Herkes imza sayısına takılıp kalıyor.
‘‘BİZ NEDEN KURULTAY YAPAMIYORUZ’’
Bana dönük eleştiriler arasında, ‘Yerel seçimler var. Olağanüstü kurultayın sırası mı?' var. İYİ Parti'nin önünde seçim yok mu? Olağanüstü kurultaya gidiyor. AKP'nin, Saadet Partisi'nin önünde seçim yok mu? Kurultay yapıyorlar. Biz neden yapamıyoruz?
Söylenen şu: ‘CHP yerel seçimde başarısız olacak, bekle, seçimden sonra genel başkan olursun.' İyi de, yerel seçimde niçin başarısız olalım? Yenilenelim, gelişelim, başarılı olalım.
Bana dediler ki ‘Cumhurbaşkanı adayımızsın.' Bana cumhurbaşkanlığını teslim ediyorlar ama partiyi teslim etmiyorlar. Parti, Türkiye'den daha mı değerli?
Şunu da söyleyeyim: Asla partiyi mahkemelerde süründürmeyeceğim. Öyle bir derdim yok. Ben CHP'ye bir yol sunuyorum.
Benim derdim koltuk değil. Ben bir yanlışı anlatmaya çalışıyorum. Bu yerel seçimlerde kamyon duvara çarpacak. Uyarı görevimi yapıyorum.
‘‘ALACAĞIM OYU ONLAR DA BİLİYOR’’
Önceki kurultayda aday olduğumda, 126 imzayı bulup bulmadığımın tartışması yapıldı. Hatta 20 oyun bana sayılması için sözde kıyak yaptılar.
126 oy tartışmasının yapıldığı zaman ben delegelerimizden 447 oy aldım. Şimdi, 600 delegemiz adaylığım için imza verdiyse. Alacağım oy sayısı bin civarındadır. Bunu onlar da biliyor.
Ne yazık ki saray çevreleri ve bazı Atatürkçü geçinip gizli olarak saraya çalışan bir kesim CHP yönetiminin değişmesini istemiyor. Bu yapının kalmasını istiyor.
Seçimin sonucunda AKP Sözcüsü Mahir Ünal'ın ‘Muharrem İnce lider olmuştur' açıklaması da buna hizmet etmekte. Sözüm ona beni yüceltiyor, ama gerçeği mevcut CHP yönetimini destekliyor.
Çünkü böyle bir açıklamayla CHP tabanı mevcut yönetime sarılıyor. Yani her kurultay öncesinde ya da CHP yönetiminin zayıfladığı anlarda ya fezleke gönderiliyor ya soruşturma açılıyor. Mutlaka mağdur edilecek bir şey yapılıyor.
‘‘BANA İFTİRA ATANLAR CHPLİLERDİ’’
Benim için ‘Seçim gecesi insan içine çıkamayacak durumdaydı' yalanını ortaya atanlar da AKP'liler değil, CHP'lilerdi. Seçim sonuçlarını doğru anlamayıp kendi görevini yapamayanlar ‘Muharrem İnce niye konuşmadı' diye yıpratma kampanyası yaptılar. ‘Neden otele gittin' eleştirileri oldu.
Aday olurken ben parti rozetini çıkarıp Türk Bayraklı rozetimi taktım. Parti genel merkezine gitseydim, ikinci tura kalmam diğer partilerden nasıl oy isteyecektim? Bu kararı parti yönetimiyle birlikte verdik.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayımızı partimize 1 milyon 200 bin üyeyle seçeceğiz. Cumhurbaşkanı adayımızı da üyeler seçecek. Ayrıca barolar, odalar, bu ön seçimde oy kullanacak.
Bana partili arkadaşlar tarafından şu soru yöneltiliyor: Sen gelirsen parti üst yönetimini tasfiye edecek misin? Asla. Bugün partiyi yönetenler de arkadaşlarımız.
Bizim iddiamız mevcut yönetimden daha iyi yöneteceğimiz iddiasıdır. Daha demokratik, daha şeffaf bir yönetim. Örneğin, hemen tüzük ve program kurultayını toplayacağız. Kurultayımız bir hafta sürecek. Örgütü öne çıkaracağız.
‘‘BENİ YIPRATMANIN PEŞİNE DÜŞTÜLER’’
Aslına bakarsanız ben seçim sonrasında şunu bekledim: ‘Arkadaş, sen bizim cumhurbaşkanı adayımızdın. Bir kampanya yürüttük, eksiğiyle, fazlasıyla. Al sana genel merkezden bir oda. Olağan kurultaya kadar beraber iş yapalım. Yerel seçimlere birlikte hazırlanalım. Sen de karar süreçlerinin içinde ol. Gerekirse gayri resmi MYK ve Parti Meclisi'ne katıl.'
Ama bunların hiçbirini yapmadıkları gibi beni yıpratmanın peşine düştüler. ‘Tayyip Erdoğan'ı tebrik etmezmiş. Beklentinin altında oy aldı' sözleri. Bunlar hep tahrik edici laflardır.
CHP yönetimi beni cumhurbaşkanı adayı yaparken herhalde şöyle düşünmüş: ‘Meral Akşener ikinci olur, Muharrem İnce de üçüncü olur. Siyaset sahnesinden çekilip gider.' Yüzde 31 oy almamla oyunları bozulmuştur. Gördüğüm bu.