Muharrem İnce'den "Külliye'ye giden CHP'li" iddialarına ilk yanıt

"Külliye'ye giden CHP'li" yalanı ile ilgili adı geçen Muharrem İnce çok sert açıklamalarda bulundu.

İnce'nin açıklamalarından satırbaşları:

Bu partide beni yıpratmak isteyen mahfiller var.

Yaklaşık beş gündür Türkiye bu konuyu konuşuyor. Ben bunun böyle olacağını tahmin ettim. Bu yalan haber çıkınca hissettim, burada bir tezgah var dedim. Arkadaşlara dedim ki bir twit atalım bir komplo var diyelim dedim. Sonra sayın Genel Başkan bir TV kanalına çıktı ve oraya çıkınca gazeteci sordu. "Siz saraya giden bir CHP'li var ne diyorsunuz?" dedi. "Şaşırmadım. Doğrudur ama ismi açıklayamam" dedi. Demek ki önceden biliyor!

"BU TEZGAHIN SORUMLULARI AÇIĞA ÇIKARILMALI"

Sayın genel başkana 11.23'de telefon açtım. 14 dakika sonra geri dönüş yaptı. 8 dakika 19. saniye kendisiyle konuştum. Dedim ki "Burada bir yalan var. Partimiz yara alacak. Yanınıza geleyim. Birlikte görüntü verelim. Hiçbir CHP'li bunu yapmaz. Bir kere bu kişi ben değilim. Gel bu badireyi atlatalım. Parti yara alacak. Kaptan sizsiniz geleyim" dedim. "Tamam haber vereceğim sana dedi" haber falan vermedi.

Bir tezgah var ortada ve sorumluları açığa çıkarılmalıdır.

"CHP, TEMİZ SİYASET İDDİASINDA İSE ÖNCE BU PİSLİĞİ TEMİZLEMELİ"

24 Haziran akşamından bu yana başlayan bir kampanya var. Seçim akşamı enredeydi? Yok alkollüydü! Yok baskı altındaydı. Hakkımda çıkan dedikoduların hepsi CHP Genel Merkezinde üretilmiştir. Bunların Muharrem İnce'den bu kadar çekinmeleri bana gurur veriyor. Madem siyasette en güçlü dönemdeymiş niye bu kadar uğraşıyorsun o zaman?

CHP Türkiye'de temiz siyaset iddiasında ise önce bu pisliği temizlemelidir. Arınma, temizlik buradan başlayabilir.

"ERDOĞAN BU KONUNUN HİÇBİR TARAFINDA YOK! İFTİRAYI KILIÇDAROĞLU ATTI"

Erdoğan bu konunun hiçbir tarafında yoktur. Erdoğan bunun neresinde? "Bir iddian varsa ispat et. Görüştüğümü iddia ediyorsan açıkla istifa ederim" dedi. Bu malzemeyi veren sensin. İftira atarak bunu yapan sensin.

"TEK BAŞIMA KALSAM YİNE MÜCADELE EDECEĞİM"

Ben ona barış eli uzattım. "Gel temizleyelim bunu" dedim. Kabul etmedi. Mücadele edeceğim: tek başıma kalsam yine mücadele edeceğim. Doğru yaptığıma inanıyorum çünkü.

"SİZ KİM OLUYORSUNUZ DA BENİ SAVUNMUYORSUNUZ?"

Bu söz ortaya atıldığında "Biliyorum. Doğrudur" demek yerine. Ben emekli olduktan sonra CHP'ye geldim. İnce çocukluğundan beri CHP'de. Bu Muharrem İnce'ye ya da CHP'nin hiçbir evladına yakışmaz demesi gerekirken "Biliyorum" diyor. Partinin sözcüsü konuşmuyor. Ne diye savunmuyorsunuz arkadaşlar? Kim oluyorsunuz siz de savunmuyorsunuz?

Ben bu ülkede yıllarca milletvekilliği yapmışım. Genel Başkanıma söylerim. Twit atarım. Gerekeni yapar herkesle görüşürüm. Başkan Erdoğan'la da görüşürüm. Bahçeli ile de görüşürüm. Akşener'le de görüşürüm.

Ben bu ülkede yıllarca milletvekilliği yapmışım. Genel Başkanıma söylerim. Twit atarım. Gerekeni yapar herkesle görüşürüm. Başkan Erdoğan'la da görüşürüm. Bahçeli ile de görüşürüm. Akşener'le de görüşürüm.

Sen CHP'ye kumpas mı var diyorsun? CHP Genel Merkezi'nden çıkıyor. Kim kumpas kuracak sana? Dedikodu AK Parti Genel Merkezi'nden mi çıkıyor? CHP'den mi çıkıyor? Adam kaynağım CHP'li diyor!

Bu hesabı görmeden yürüyemeyiz. Hesaplaşmadan helalleşemeyiz. Mutlaka hesaplaşacağız.

Şunu söyledim bir arkadaşa "80 yaşında yalan yazıyor gazeteci ya" dedim.

Değerli Türk basınından şunu rica ediyorum. Benim için CHP bir yaşam biçimi. Ben bu partinin 5 dönem milletvekiliyim kardeşim. Sıradan İçişleri Bakanlığı'na dilekçe verilerek kurulmuş bir parti değil. Ben adım açıklanmadan önce aradım genel başkanı. "Bu iş büyüyecek. Gel birlikte çıkalım" dedim. Çıkmadı.

KILIÇDAROĞLU, TALAT ATİLLA'YA KONUŞMASINI SÖYLEMELİDİR

Şimdi Talat Atilla konuşmalıdır. Genel Başkan Talat Atilla'yı konuşmasını söylemelidir. Çorap söküğü gibi çözecek 48 saatte disipline verecek partiden atacaksınız.

Ben bu işi direkt Kılıçdaroğlu yaptı. Komployu direkt kendisi kurdu dersem partim yara alır. Ama sayın Genel Başkan ne dedi? "Biliyorum. Şaşırmadım. Doğrudur" dedi.

Bu iş kurultaya yönelik mi bilemem. Bunu en iyi komployu kuranlar bilir. Evet ben genel merkezdeki bir çeteden bahsettim. Onlar kendini biliyorlar. Yazın aynı teknede tatil yaptılar.

NE OLMUŞTU?

Gazeteci Rahmi Turan bir CHP'linin Beştepe'ye giderek Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüştüğünü yazmış, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bunu ekranlarda doğrulamış ve ismi bildiğini söylemişti. Sonrasında Cumhurbaşkanı Erdoğan "Böyle bir iddianın sahibi iseniz açıklayın. Açıklayamıyorsanız ben Cumhurbaşkanlığımı ortaya koyuyorum. Kılıçdaroğlu genel başkanlığını ortaya koyabiliyor mu?" şeklinde açıklama yapmış ve Kılıçdaroğlu sessiz kalmıştı.

Muharrem İnce de bunun kendisine yönelik bir ön kesme girişimi olduğunu söyleyerek CHP yönetimini açıklama yapmaya davet etmişti.

Yazının ve iddiaların yalan olduğu yazıyı yazan Rahmi Turan tarafından da doğrulandı ve "Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Muharrem İnce haklı. Kaynağım Talat Atilla idi" diyerek yalan yazdığını itiraf etti ve suçu başkasına attı.