Namaz kılarken neden belli bir istikamete dönülmektedir?
İbadetlerde yapılan hareketlerin sebep ve hikmetleri bilinmeyebilir. Bunlar teabbüdîdir; Allah öyle emrettiği veya Hz. Peygamber öyle yaptığı için yapılır.
Bunların nedeni sorulmaz ve insanlar tarafından bilinmez (İbn Âbidîn, Reddu’l-muhtar, I, 447). Buna göre Allah Teâlâ namazda Kâbe istikametine yönelmemizi emretmiş, Hz. Peygamber de oraya yönelmiş ve “Benim namaz kıldığımı gördüğünüz gibi namaz kılınız” buyurmuştur (İbn Hibban, Sahih, Beyrut, 1414/1993, IV, 541).
Namaz kılarken kıbleye yönelmek namazın farzlarındandır. Kur’an-ı Kerim’de “Şüphesiz, âlemlere bereket ve hidayet kaynağı olarak insanlar için kurulan ilk ev (mâbet), Mekke’deki (Kâbe)dir” (Âl-i İmrân 3/96); “(Ey Muhammedi) Biz senin çok defa yüzünü göğe doğru çevirip durduğunu (vahiy beklediğini) görüyoruz. (Merak etme) elbette seni, hoşnut olacağın kıbleye çevireceğiz. (Bundan böyle), yüzünü Mescid-i Haram yönüne çevir. (Ey Müslümanlari) Siz de nerede olursanız olun, (namazda) hep o yöne dönün. Şüphesiz kendilerine kitap verilenler, bunun Rablerinden (gelen) bir gerçek olduğunu elbette bilirler. Allah onların yaptıklarından habersiz değildir” (Bakara, 2/144) buyrulmaktadır.
Uzakta olan kişi Kâbe’nin bizzat kendisine değil, onun bulunduğu tarafa yönelir, yüzünü ve yönünü o tarafa çevirir (Mevsılî, el-İhtiyar, İstanbul, ts. , I, 47). Namazın amacı, kalbin mâsivâdan (Allah’tan başka her şeyden) ayrılıp yalnızca Allah’a yönelmesidir. Elbette ki Allah herhangi bir yönle kayıtlı ve sınırlı değildir. Fakat kalbin huzur ve sükûnetini sağlamak bakımından, namazda herkesin yöneleceği bir yönün tayin edilmesi, belirlenmesi gerekir. Yukarıda meali verilen ayetle Peygamberimiz (s.a.s.)’in fiili uygulaması ve emirleri doğrultusunda kıbleye yöneliyoruz. Bu emre aykırı davrananların namazı geçerli olmaz.
Kaynak: Diyanet İşleri Başkanlığı