Necdet Gökçınar Kimdir|Saadet Partisi adayı Necdet Gökçınar Biyografi
Saadet Partisi'nin İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkan adayı Necdet Gökçınar oldu. Peki Necdet Gökçınar kimdir? Necdet Gökçınar ne kadar oy aldı? Tüm merak edilenleri sizin için haberimizde derledik.
Saadet Partisi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkan adayı olarak Necdet Gökçınar'ı duyurdu. Peki Necdet Gökçınar kimdir? Necdet Gökçınar ne kadar oy aldı? tüm soruların cevabı için haberimizin devamını okuyabilirsiniz.
NECDET GÖKÇINAR KİMDİR?
Necdet Gökçınar, 1952 yılında Ankara'da doğdu. Aslen Kırşehirli olan Necdet Gökçınar, ilk ve orta öğrenimini Ankara'da tamamladıktan sonra 1973'te İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Elektrik Elektronik Fakültesi'nden mezun oldu.
Aslen Kırşehirli olan Necdet Gökçınar, ilk ve orta öğrenimini Ankara'da tamamladıktan sonra 1973’te İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Elektrik Elektronik Fakültesi’nden mezun oldu. Aynı fakültede yüksek lisans eğitimi alan Necdet Gökçınar, 1975 yılına kadar fakülte bünyesinde asistan olarak görev yaptı. 1976-1978 yılları arasında Ankara'da Testaş (Türkiye Elektronik Sanayi A.Ş) Genel Müdürlüğü’nde Uzman Mühendis olarak görev yapan Gökçınar, 1978 -1980 yılları arasında Sanayi Bakanlığı Sanayi Dairesi’nde uzman olarak çalıştı.
1992 yılında Refah Partisi İstanbul il yönetiminde görev alan Necdet Gökçınar, 1992 - 1996 yılları arasında Refah Partisi il yönetim kurulu üyeliği yaptı. Necdet Gökçınar, 1996 - 2006 yılları arasında Refah, Fazilet ve Saadet Partileri İstanbul il teşkilatında Dış İlişkilerden Sorumlu İl Başkan Yardımcısı olarak görev aldı. Gökçınar, 2018 yılından itibaren Saadet Partisi İstanbul İl Başkanı Başdanışmanı olarak çalışmalarına devam etti. İyi seviyede İngilizce bilen Necdet Gökçınar’ın, Türkiye ve dünya ekonomisi, sanayi, teknoloji ve kalkınma modelleri, siyasi ve dini tarih alanlarında çalışmaları bulunmaktadır. Necdet Gökçınar, evli üç çocuk babasıdır.
1992 yılında Refah Partisi İstanbul il yönetiminde görev alan Necdet Gökçınar, 1992 - 1996 yılları arasında Refah Partisi il yönetim kurulu üyeliği yaptı.
Necdet Gökçınar, 1996 - 2006 yılları arasında Refah, Fazilet ve Saadet Partileri İstanbul il teşkilatında Dış İlişkilerden Sorumlu İl Başkan Yardımcısı olarak görev aldı.
Gökçınar, 2018 yılından itibaren Saadet Partisi İstanbul İl Başkanı Başdanışmanı olarak çalışmalarına devam etti.
İyi seviyede İngilizce bilen Necdet Gökçınar'ın, Türkiye ve dünya ekonomisi, sanayi, teknoloji ve kalkınma modelleri, siyasi ve dini tarih alanlarında çalışmaları bulunmaktadır.
Necdet Gökçınar, evli üç çocuk babasıdır.
Saadet Partisi İstanbul ilçe belediye başkan adayları 2019
Saadet Partisi Genel Merkez Seçim İşleri Başkanlığı'ndan edindiği bilgiye göre, İstanbul Bahçelievler'den Yaşar Avcı, Bayrampaşa'dan İsmail Acar, Esenler'den Tuğrul Yalçınkaya, Kartal'dan Fehim Hava, Küçükçekmece'den Mustafa Kurdaş, Sultanbeyli'den Fetullah Bülbül, Zeytinburnu'ndan Mikail Kabak aday olarak gösterildi. Millî Gazete Genel Yayın Yönetmeni gazeteci Mustafa Kurdaş, Saadet Partisi'nin Küçükçekmece Belediye Başkan Adayı olarak açıklandı. Saadet Partisi Sultanbeyli belediye başkan adayı Fetullah Bülbül, Saadet Partisi Beykoz belediye başkan adayı Muharrem Kaşıtoğlu, Saadet Partisi Gaziosmanpaşa belediye başkan adayı Bilal Ay'oldu.
Necdet Gökçınar'ın mart ayında verdiği bir röportaj şu şekildeydi.
Saadet Partisi’nin İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkan Adayı Necdet Gökçınar, seçim çalışmalarında ilçe ilçe gezerek “Milli Görüş belediyeciliğini” anlatıyor. Başkan seçildiği takdirde mevcut yönetimin başlattığı ve ‘Çılgın Proje’ olarak tanıttığı Kanal İstanbul gibi projeleri durduracağının sözünü veriyor.
Gökçınar, 1990’lı yıllarda Refah Partisi’nde siyaset yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan için, “Benim il başkanımdı ama Milli Görüş gömleğini çıkarttı” diyor, politikalarını eleştiriyor. Ayrıca Gökçınar, 2013 yılında Erdoğan’ın Zeytinburnu’ndaki ’16/9′ kulelerine tıraş yapılmadığı için gösterdiği tepkiyi hatırlatarak, “Seçildiğim takdirde o kuleleri ben tıraşlayacağım. Sonuçta eski il başkanım. Kendisine bir güzellik yapacağım” diyor…
Neden aday oldunuz?
İstanbul il teşkilatımızın talebiyle aday oldum. İl teşkilatımız bana, ‘sizi belediye başkan adayımız olarak görmek istiyoruz’ dedi. Buna ‘hayır’ deme gibi tercihimiz olamazdı. Başka partilerde bu konuda nasıl çalkantılar olduğunu görüyoruz. Sanki ganimet paylaşıyorlar. Bizde öyle bir şey olamaz. Ben de bu görevi kabul ederek aday oldum.
Seçim çalışmaları sırasında sosyal medyada bir direğe partinizin bayrağını astığınızı gördük…
(Gülerek) Yaşımdan kaynaklı olarak böyle bir şey yapamayacağımı düşünenler varsa teessüf ederim… Eve giderken SAADET’in bayrağını gördüm. Ben de orada durup bayrağı direğe asmaya çalıştım. Çünkü benim orada bir tuzum biberim olması gerekiyordu. 1952 yılında doğdum. Memur bir ailenin çocuğuyum. Üniversiteyi İstanbul’da kazandım. Mühendisliği bitirdikten sonra Ankara’ya dönmek istemedim. Yüksek lisans yaptım. O gün bugündür çok sevdiğim İstanbul’da yaşıyorum.
‘PUSULA OLMAZSA DOMATES KUYRUKLARI OLUR’
Adaylığınız açıklandıktan sonra ‘SAADET’in esaslarına göre İstanbul’u yöneteceğiz’ dediniz. Bu esaslar neler? Seçildiğiniz takdirde İstanbul’u nasıl yöneteceksiniz?
Biz siyasetin seviyesini bir yere çekmeye gayret ediyoruz. Düne kadar anketler çok kıymetliydi şimdi kıymetsiz oldu. Burada bir esas olması lazım. Burada hangi pusulayla yola çıkılacak? Eğer bu pusula olmazsa böyle domates kuyrukları olur. Eğer elinizdeki rota yanlışsa doğru yolda olmanız mümkün değil. Biz herkesin belediye başkanı olacağız. Bunu herkes söyler fakat iş başına geldiği zaman ‘bana en çok oy veren ilçeden başlayacağım hizmete’ der. Söylemek başka yapmak başka… İşte buradaki fark Milli Görüş. İnsanlarımız fikirlerini söylemekte özgür olacak. Adalet olacak. Refah ve kalkınma olacak. Kardeşlik olacak. Ayrımcılık olmayacak. İşte SAADET’in esasları bunlardır. Bizim ana prensiplerimiz bunlardır. Önce beton ve yol değil önce ahlak ve maneviyat diyoruz.
‘ERDOĞAN ESKİ İL BAŞKANIM’
Adaletsiz bir iş yapmayacağız. 16/9 bina katları yapmayacağız. Yapılmışsa yıkacağız, yapanlardan hesap soracağız. Çünkü kendileri (Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan) şöyle söylüyor: “Ben bunu tıraşla dedim ama tıraş yapmadı. 40 yıllık arkadaşımla küstüm…” Kendisi benim eski il başkanımdır. Burası bir günde mi yapıldı? Yapılırken kendisi neredeydi? Zaten gidiyorlar. Artık bu ekonomiyle o koltukta oturamazlar. Giderken de gözleri arkada kalmasın ben orayı tıraşlayacağım. Böyle bir güzelliğim olsun ona.
‘FATURALAR YARI YARIYA İNECEK’
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne başkan seçildiğinizde ilk icraatiniz ne olacak?
Öncelikle şunu söylüyorum: Saadet Partisi yüzde 1 oy alır, yüzde 5 oy alır hiç önemli değil. Bu ülkede iki parti var. Biri Saadet Partisi ikincisi hepsi. İlk icraate bir gün evvel başlamamız lazım. Büyükşehirin kaynakları çok. 42,3 milyar bütçesi var. Bu şehire bakalım. Böyle bir para harcanmış hali var mı? Öyle dört tünel yaptırdım demekle olmaz. İnsanların ulaşımdan canları yanıyor. Ben de birazdan bir toplu taşımaya bineceğim inşaallah tek parça inebilirim. Bunu hallederken suyu halledeceğiz. Bu faturalar yarı yarıya inecek. Allah’tan barajlarımız suyla dolu, yoksa oraları bile alışveriş merkezi yaparlardı. Güneş panelleri kuracağız. Böylece elektriğe zam geldi diyemezler. Güneş ışınlarına zam gelirse ancak o zaman elektrik faturasına zam gelir. İş yerlerine daha fazla elektrik faturası gelmeyecek. Eşit hizmet olacak. İş yerine giden suyun içerisinde şerbet mi var? İcraatlerimizi peş peşe değil yan yana kuracağız…
‘İKTİDARIN MERMİLERİ BİTMİŞ…’
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın seçim meydanlarında söylediği ve SAADET’in de içerisinde bulunduğu CHP, İYİ Parti ve HDP için ‘dörtlü çete’ tanımlamasına ilişkin ne düşünüyorsunuz?
Söz sahibine aittir. Biz Kandil’le FETÖ’yle iş birliği yapıyormuşuz! İktidarın mermileri bitmiş yalana sarılmış durumda. Ama gidiyorsunuz, bu kadar aşağıya düşmenin anlamı var mı? Bunu söylediğinde insanlar aşağıda alkışlıyor. İnsanlar alkışlar sen ona aldanma. Bu ayrışma çok tehlikeli. Bu kutuplaşmayı kabullenmiyoruz. Bir aradayız. İnsanlar bağrışmalardan bıktı. İnsanlar öyle bir ders verirler ki 31 Mart’ta görecekler. Bu kadar çırpınışları gidecekleri anlamına geliyor. Korkunun ecele faydası yok. Burada Binali Bey, sayın İmamoğlu kim varsa saygımız sonsuz. Ama insanlara artık çocukları televizyondan uzak tutun diyorum.
‘ÖRNEK ALACAĞIMIZ BİR BELEDİYE YOK’
Şu an örnek aldığınız ve yönetimini takdir ettiğiniz bir belediye var mı?
Böyle bir belediye yok. Milli Görüş belediyeciliğimizi örnek alan bir belediye yok. Ellerinde projeyle geliyorlar seçim zamanında ama Bağcılar’da oturan Ayşe teyzemin hiçbir işine yaramayacak bu projeler. Örnek alacağımız belediye değil bizi örnek alacak bir efsane belediyeciliği yeniden inşa edeceğiz. ‘Erbakan bizi destekliyor’ diyerek yalanlar uydurup iktidara gelenler bizi sebze sırasına koydular haberimiz yokmuş. Çılgın projeler diyorlar. Biz akıllı insanız. Projelerimiz akıllı olacak. Bu yaptıklarının bir tek faydası yok. Ben diyorum ki belediye başkanı olursam Kanal İstanbul gibi projeleri durdurmak için elimden geleni yapacağım. Bu milleti çılgın, saçmasapan gerekçelerle kandıramayacaklar. Bunların hepsini konuşacağız. 31 Mart bir dönüm noktası olacak. Faydalıyı zararlıdan ayırabilecek insanlarız.
Yıllardır siyasetin içerisinde yer alan bir isimsiniz. 90’lardaki siyaset ile şimdiki siyaset arasında nasıl bir fark görüyorsunuz?
Siyaset tek düze oldu. Nezaketten uzaklaştı. Söylemler git gide sertleşti. Kutuplaştırma arttı. İnsanlar ekonomik sıkıntıların yanında televizyonun karşısına geçemiyor. Çünkü televizyonlarda hep öfke var. İyiye gitmiyor. Ama düzelecek. Bir örnek lazım. Dürüstlük ve nezaket unutuldu. İstanbul adaylarına bir çağrım var. Bir ziyaretçiler zinciri olacak. İstanbul adaylarıyla birlikte çekeceğimiz bir fotoğrafımız tabana çok olumlu sirayet edecek. Görüşmelerimiz sürüyor. Geçen günlerde Mustafa Sarıgül’le (DSP Şişli Adayı) denk geldik. Tokalaştık. Burada bir sorun olmaz. Bunu başarabilmeliyiz. Birinin elini sıktık diye onun görüşlerini savunacak değiliz.