Necmettin Erbakan kimdir, nerelidir, ne zaman öldü? | Necmettin Erbakan sözleri
Ünlü siyasetçilerden Erbakan Hoca olarak tanınan Necmettin Erbakan'ın nerede doğduğunu, nerede öldüğünü, söylemiş olduğu en güzel sözleri hakkında bilgi almak isteyen kişiler, internetten bilgi toplamaya devam ediyor. Biz de bu soruların cevaplarına haberimizde yer verdik.
Eski başbakan ve eski CHP-DSP genel başkanı Necmettin Erbakan, ölümünün 10. yılında birçok devlet adamı ve vatandaşlar tarafından anılıyor. Biz de Necmettin Erbakan ile ilgili tüm bilgileri Necmettin Erbakan kimdir, nerelidir, ne zaman öldü? | Necmettin Erbakan sözleri başlıklarıyla haberimizde derledik.
NECMETTİN ERBAKAN KİMDİR, NERELİDİR?
Necmettin Erbakan, 29 Ekim 1926'da Sinop'ta dünyaya gelmiştir. Eğitim hayatına Kayseri'de başlamış, ancak babasının iş tayini nedeniyle Trabzon'da sürdürmüştür. 1937'de orta okulu İstanbul Erkek Lisesi'nde birinci olarak tamamladı. Üniversiteye sınavsız giriş hakkı olmasına rağmen sınavla girmeyi tercih eden Erbakan, İstanbul Teknik Üniversitesi'ni kazandı ve dönem öğrencileri arasında Süleyman Demirel ve Turgut Özal da bulunmaktaydı. 1948'de üniversite eğitimini tamamladı.
1948-1951 yılları arasında Motorlar Kürsüsü'nde asistan olarak görev yapan Erbakan, bir süre boyunca motor dersleri verdi. 1951'de üniversitesi tarafından Almanya'daki Aachen Teknik Üniversitesi'ne doktorasını yapması için gönderildi ve doktorasını burada tamamladı.
Alman ordusu için çalışmalar yapan DVL Araştırma Merkezi'nde Prof. Dr. Schmidt ile çalışmalar sürdürdü, Alman üniversitelerinde doktorasını tamamladı.
1953 tarihinde doçentlik ünvanı için sınava girmek üzere Türkiye'ye döndü ve 1954'te henüz 27 yaşındayken İstanbul Teknik Üniversitesi'nde doçent oldu. Doçentliğinin ardından yeniden Almanya'ya giderek Deutz fabrikalarında görev yaptı.
1956-1963 yılları arasında 200 ortaklı ilk yerli motoru üretecek olan Gümüş Motor'u kurdu ve ilk yerli motor üretimini gerçekleştirdi. 1965 yılında 39 yaşındayken profesör oldu. 1967'de Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nde Genel Sekreterliği görevine seçildi.
SİYASİ HAYATI
Genel Sektererlik yıllarında büyük sanayici ve tüccarlara karşı Anadolu tüccar ve küçük sanayicilerini savunmasıyla dikkati üzerine topladı. 25 Mayıs 1969'da Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'ne genel başkan olarak seçildi ancak Adalet Partisi hükümetinin seçimleri iptal etmesiyle 8 Ağustos 1969'da başkanlıktan ayrıldı.
17 Ocak 1970'te 17 arkadaşı ile birlikte Milli Nizam Partisi'ni kurdu ancak 12 Mart 1971'de gerçekleşen Askeri Müdahale ile partisi mahkeme tarafından "laikliğe aykırı çalışmalar yürüttüğü" gerekçesiyle 20 Mayıs 1971'de Anayasa Mahkemesi tarafından kapatıldı.
Erbakan, partinin kapatılmasından sonra İsviçre'ye gitti ve 1973 Türkiey Genel Seçimleri'nden önce yeniden Türkiye'ye döndü. 11 Ekim 1972'de kapatılan Milli Nizam Partisi kadrosuyla Milli Selamet Partisi'ni kurdu. Partisi 14 Ekim 1973 seçimlerinde %12 oy alarak 48 milletvekili ile meclise girdi.
Seçimlerin hemen ardından dönemin Cumhuriyet Halk Partisi lideri Bülent Ecevit ile yapılan ortak çalışmalarla CHP - MSP koalisyon hükümeti kuruldu. Koalisyon hükümetinde devlet bakanı ve başbakan yardımcısı olarak görev aldı.
Kıbrıs sorunun ortaya çıkmasıyla Kıbrıs Harekatı'nı savundu, ancak Ecevit'in harekatın ardından adayı tamamen ele geçirme fikriyle ters düştü. 17 Eylül 1974'te koalisyon hükümeti dağıldı.
12 Eylül 1980 darbesininardınadn bir süre İzmir Uzunada'da gözaltında tutulan Erbakan, 15 Ekim 1980'de 21 Milli Selamet Partisi yöneticisiyle beraber "MSP'yi illegal bir cemiyete dönüştürmek ve laikliğe aykırı davranmak" suçlamasıyla tutuklandı ve 24 Temmuz 1981'de serbest bırakıldı.
1982 Anayasası kararınca 10 yıl boyunca siyaset yapması yasaklandı. Cezası bittiğinde 6 Eylül 1987 halk oylamasıyla yeniden siyasete dönüş yaptı ve 11 Ekim 1987'de Refah Partisi genel başkanı seçildi.
Necmettin Erbakan, "Kayıp Trilyon Davası" kapsamında "Refah Partisi'ne yapılan yaklaşık 1 trilyon TL'lik hazine yardımının harcanmış gibi gösterilerek devlete iade edilmemesi" davasında 6 Mart 2002'de 2 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırıldı.
5 yıllık siyasi yasağı 2003'ün Şubat ayında sona erdi ve 11 Mayıs 2003'te Saadet Partisi genel başkanı olarak göreve başladı. 3 Aralık 2003'te hakkında verilen hapis cezası Yargıtay tarafından onaylandı ve 30 Ocak 2004'te Saadet Partisi genel başkanlığı görevinden ve parti üyeliğinden ayrıldı.
Aldığı sağlık raporu sebebiyle hapis cezası ertelenen Erbakan'ın, Türk Ceza Kanunu'nda yapılan değişikliklerle hapis cezası 2008'in Nisan ayında ev hapsine dönüştürüldü.
Adli Tıp Kurumu'nun verdiği "sürekli hastalık" raporu üzerine dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından Erbakan'ın hapis cezası iptal edildi ve 19 Ağustos 2008'de affedildi.
NECMETTİN ERBAKAN NE ZAMAN, NASIL VE NEDEN ÖLDÜ?
19 Ocak 2011'de ayağında çıkan damar iltihabı nedeniyle hastanede yoğun bakıma alındı. Kısa bir süre sonra solunum ve kalp yetmezliği sebebiyle uygulanan tüm tedavi ve müdahalelere rağmen kalp, çoklu organ yetmezliği ve solunum yetmezliği nedeniyle 27 Şubat 2011'de yaşam faaliyetlerini yitirerek komaya girmiş, aynı gün saat 11:40'ta ise hayatını kaybetmiştir.
SAADET PARTİSİ GENEL BAŞKANI TEMEL KARAMOLLAOĞLU VE PARTİSİ ERBAKAN'I ANDI
Eski başbakanlardan Prof. Dr. Necmettin Erbakan, vefatının 6. yılında Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ve partililerin katıldığı törenle anıldı.
Erbakan'ın Zeytinburnu Merkezefendi Mezarlığı'ndaki kabri başında düzenlenen etkinlik, Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı.
Saadet Partisi Genel Başkanı Karamollaoğlu, daha sonra yaptığı açıklamada, Erbakan’ın siyaset, devlet adamı ve bilim insanı olarak kendilerine önderlik ettiğini belirtti.
Karamollaoğlu, "Hocamıza Cenab-ı Hak’tan rahmet diliyor ve onun yolundan gitmeyi bizlere nasip etmesini diliyoruz. Ülke olarak çok zor bir dönemden geçiyoruz. Allah, Hocamızın bize gösterdiği yolda sabit olmayı bizlere nasip etsin. Bu yolda şaşkınlığa düşen ve etrafa savrulan tüm kardeşlerimize de gerçekleri görmeyi nasip etsin. İslam alemi, büyük bir felaketle karşı karşıya. Her tarafta kan ve gözyaşı var. İnşallah bir uyanış olur ve bu sıkıntılar def edilir." ifadelerini kullandı.
Anma törenine, Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Yasin Hatipoğlu, eski Eminönü Belediye Başkanı ve Cansuyu Derneği İstanbul Şube Başkanı Lütfi Kibiroğlu, Saadet Partisi İstanbul İl Başkanı Birol Aydın, partililer ve vatandaşlar katıldı.
Mezarlıktaki anma etkinliğinin ardından Eyüp Sultan Camisi'nde akşam namazı sonrası mevlid-i şerif programı düzenlendi. Programa, Genel Başkan Karamollaoğlu, partililer ve vatandaşlar iştirak etti.
AK PARTİ İSTANBUL MİLLETVEKİLİ HALİS DALKILIÇ'TAN ERBAKAN'IN KABRİNE ZİYARET
Eski başbakanlardan Necmettin Erbakan, vefatının 6. yıl dönümünde Zeytinburnu Merkezefendi Mezarlığı'ndaki kabri başında anıldı.Merkezefendi Camisi'nde kılanan sabah namazının ardından Cihannüma İstanbul Temsilciliği tarafından düzenlenen programda, Kur'an-ı Kerim okundu, dua edildi. Erbakan ailesine ait aile mezarlığındaki toplu duanın ardından Saadet Partisi Kağıthane Gençlik Kolları üyeleri, vatandaşlara çorba, gül suyu, helva ve lokum ikram etti.
NECMETTİN ERBAKAN'IN SÖZLERİ
”Haksız bir davada zirve olmaktansa, hak davada zerre olmayı tercih ederiz.”
”Siyaseti önemsemeyen Müslümanları, Müslümanları önemsemeyen siyasetçiler yönetir.”
”İman varsa imkanda vardır, milli görüşçü asla vazgeçmez.”
”Hakk’ı üstün tutmak her zaman saadet getirir.”
”Aşk, azim ve Millî Görüş tekeden bile süt çıkarır.”
'Irak’ta ölen bir tek çocuğun vebalini yedi sülaleniz alnını secdeden hiç kaldırmasa da ödeyemeyecektir.”
”İçeride irtica, dışarıda fundamantalist gelişmeler denilerek işte bu insanlığı kurtarıcı saadet nizamından insanımız uzaklaştırılmak istenmiştir.”
”Cihad izzet ve aydınlık, gevşeklik ise zillet ve karanlıktır.”
”İslam beş temel üzerine bina edilmiş bir hakikat sarayıdır ve hayat programıdır. Yoksa, sadece bu beş şeyden ibaret zannedilmesi hatadır. Zira, sadece bir kısmına inanmak ve yaşamak İslam değildir.”
”Hak’kın tesisi için çalışmamakla Batıl’ın hakimiyeti için çalışmak arasında fark yoktur. “Dönmelikten hayır gelir mi be ahmak.”
”Kanunlar ve nizamlar ne kadar mükemmel olursa olsun, onu tatbik edecek insanın içerisine hak ve adalet sevgisi girmemişse, netice tersine tecelli edecek, adalet yerine adaletsizlik, sosyal adalet yerine sosyal istismar hâkim olacaktır.”
”Kırk çürük yumurta bir tane sağlam yumurta etmez.”
”Malıyla canıyla cihad eden bir Müslüman olarak anılmak isterim.”
”Dünyayı ezen sömürü canavarının beyni siyonizm, kalbi haçlı Avrupa, sağ kolu Amerika, sol kolu Rusya’dır.”
”Fırtınalara yön veren kelebeklerin kanat çırpışıdır.”
”İslâmi tebligatta muhatabımız istisnasız bütün insanlardır. Öyle ise görüşü ve görüntüsü ne olursa olsun, davamız herkese anlatılmalı, davet her kesime yapılmalıdır. Tebliğ ve davet bizden, hidayet Allah (C.C)’tandır.”
”Şeytan, Allah’ın mevcudiyetini ve kudretini bildiği gibi, siyonist Yahudi de İslam’ın canının cihat olduğunu bildiği için, bütün gücüyle Müslümanların cihat ruhunu söndürmeye çalışmaktadır.”
”Aynen bunun gibi, imanı ve itikadı konularda başlayacak çok az bir şüphe ve sapma bile, insanı giderek İslam’dan uzaklaştıracak ve bu sapıklık, sonunda sahibini cennete değil, cehenneme taşıyacaktır.”
”İslâmi tebligatta muhatabımız istisnasız bütün insanlardır. Öyle ise görüşü ve görüntüsü ne olursa olsun, davamız herkese anlatılmalı, davet her kesime yapılmalıdır. Tebliğ ve davet bizden, hidayet Allah’tandır.”
”Kâbe’yi yıkmaya gelen Ebrehe’nin filleri nasıl sahiplerini ezdiyse, bugün zalim devletlerin uçak, gemi ve tank filoları da birbirini ezecek ve kendi sahiplerini yiyecektir.”
”İslamsız bütün nimetler ve saadetler eksiktir. Bu nedenle “Bugün dininizi ikmal ettim ve nimetlerimi tamamladım.” ayeti en son indirilmiştir.”
”Bir çiçekle bahar olmaz ama, her bahar bir çiçekle başlar.”
”İslâm bize ve zamana uymaya mecbur değildir. Ama herkes ve her zaman, İslâm’a uymak mecburiyetindedir.”
”İslâm, dünya ve ahiret saadetinin tek ilacıdır.”
”İslâm dini bir bütündür. Ona bir şey katılamaz ve ondan bir şey çıkarılamaz. Baştan sona Hak’tır hayırdır ve hepsi, herkes için ve her yerde lazımdır.”
”Akıl; imanın ve İslam’ın emrinde en büyük nimet, nefsin ve şeytanın elinde ise, sebebi felâkettir.”
”Müslüman hakkın hakimiyeti için motor, şerrin yok olması için fren olma görevlisidir.”
”İslam’ın dışında, hiçbir hak ve hakikat yoktur. Fen ve hikmet, sanat ve sanayi dahi İslam’ın içindedir ve onun bir şubesidir. İlhamını Kur’andan almayan hiçbir ilim ve teknik asla hayra mazhar olamaz. Şerden ve zarardan arınmış sayılamaz. Mutlaka yeterli ve yararlı olduğu savunulamaz.’
”İslam savaşları bütün insanların saadeti için yapılmıştır.”
”Domuzdan post, gavurdan dost olmaz.”
”Bunların pilotlarını ülkemizde eğitip, Müslüman masum kardeşlerimizin acımasızca bombalamasına izin vermemeliyiz!”
”İslâm, ancak kendi orijinal kavramlarıyla anlaşılır ve anlatılır.”
”İslam en yücedir ve ondan yüce hiçbir şey yoktur. Bu geçek peygamber hadisiyle ve Allah’ın kitabıyla hükümleşmiştir.”
”Akıl, bir işin sonunu düşünmektir. Yani kârını, zararını çok iyi hesap ederek bir işe girişmektir. Çünkü son pişmanlık para etmeyecektir. Ve “ah keşke” sözleri, akılsızlığın neticesidir.”
”Kelime-i Şehadet getirip iman etmekle her işimiz bitmiyor, tam aksine, kulluk imtihanımız yeni başlıyor. Yani Kelime-i Şehadet, bir nev’i, Kur’an programıyla yapılan kulluk imtihanına, giriş belgesidir.”
”Yahu burada güneş dururken ampule ne hacet?”
”Unutmayalım; insanı hayvanlardan ayıran ve faziletli kılan bazı özellikler vardır. Bunlar:
Doğru ile yanlışı ayırma; bu meziyetten “ilimler” doğmuştur.
Faydalı ile zararlıyı ayırma; bu meziyetten “ekonomi” doğmuştur.
Adalet ile zulmü ayırma; bu meziyetten “siyaset ve hukuk” doğmuştur.
Güzel ile çirkini, iyi ile kötüyü ayırma; bu meziyettense “ahlak ve sanat” doğmuştur.”
”Ameller, niyetlerle tartılır. Yani yapılan işler ve ibadetler niyetlere göre değerlendirilir. Neyi elde etmek istediğimiz ve neleri gaye edindiğimiz önemlidir.”
”Dünyadan Ay’a gönderilen bir füze nasıl ki hedef açısından bir milimlik bir sapma bile gösterirse, bu açı giderek büyüyecek ve neticede o füze Ay’a değil başka bir gezegene çarpıp parçalanacaktır.”
”Cennete girmek için, mutlaka Müslüman olmak gereklidir. Ancak bu dünyada, Adil bir düzen’in himayesinde, huzur ve emniyet içinde yaşamak için, sadece “insan” olmak yeterlidir.”
”Yanlışın en tehlikesi, doğruya en yakın olan yanlıştır. Çünkü, doğruyla karıştırılması ve insanların daha kolay aldatılması ihtimali taşımaktadır.”
”İslâmi cihat ise, yine İslâm’a göre olmak ve bir teşkilat düzeniyle yapılmak zorundadır. Bu da bir karargâha bağlılık ve itaati gerekli kılmaktadır.”