O babanın oğlundan İzmir’e fayda olmaz

12 Eylül’ün ‘zalim’ başsavcısı Nurettin Soyer’e karşı MHP davalarının avukatlığını yapan Yılmaz: Aradan 40 yıl geçti, ancak hafızamda kalanlar ve o günlerde yapılanlar hâlâ canımı acıtıyor. O savcının oğlu İzmir’e nasıl demokrasi getirecek? ifadelerini kullandı

O babanın oğlundan İzmir’e fayda olmaz

Şerafettin Yılmaz, siyasi tarihimizin en karanlık dönemlerinden biri olan 12 Eylül döneminde mahkemelerde yaşananlara yakından tanık olan ve o dönem MHP davalarının avukatlığını yapan bir isim... Yılmaz'la CHP'nin İzmir Büyükşehir Belediyesi adayı olan Tunç Soyer'in babası 12 Eylül'ün zalim başsavcısı Nurettin Soyer'le ilgili hafızasından hiç silinmeyen anılarını SABAH'a anlattı. O dönremde mahkumlara yaptığı işkencelerle tanınan ve ülkücüsüyle devrimcisiyle bir çok ismin dar ağacına gönderilmesinin altında imzası bulunan Soyer'in dönemin en önemli aktörlerinden biri olduğunu ifade eden Yılmaz, karanlık dönemdeki yargı uygulamalarıyla ilgili tüyler ürperten detayları paylaştı. İşte Yılmaz'ın söyledikleri:

 NELER YAPTILAR ANLATAMAM
Savcı Nurettin Soyer ve duruşma hakimi Vural Özenirler birlikte neler yaptılar anlatamam... MHP davası benim mesleğime mal oldu, o salonlarda katledilen yargıdan sonra cüppemi çıkarıp, mesleği bıraktım. Soyer'in yaptıklarıyla yargı sistemine olan tüm saygımı yitirdim. Mahkeme salonlarında hukuk yoluyla yapılan o katliamlar, yargılama-sorgulamayı yapanlar ve o esnada zanlılara yapılanlar bugün yaşadığımız toplum olarak yaşadığımız travmaları oluşturdu.

O babanın oğlundan İzmir’e fayda olmaz

HİTLER'İN MAHKEMESİNDE BİLE BÖYLE YAPILMADI
Diyarbakır'da işkence yapacakları seçip Ankara'ya getirdiler. Diyarbakır işkenceleri buraya taşındı. İstiklal Marşı'ndan nefret edecek hale getirdiler. O günlerde hiçbir zaman yargıda olamayacak uygulamalar yapıldı. Duruşma sırasında sanığın kız kardeşi, eşi gibi ailesini getirip sözle ifade edemeyeceğim şekilde muamele ve hakaretler yaptılar. Bunlar savcılık değil haydutluk yaptılar. Öyle ki mahkumlar yapılanları ailelerine anlatmaya utandı. İnsanlık sınırını zorlayan işkenceler yapıldı. Hitler'in mahkemelerinde bile böylesi şeyler olmadı.

 YAZICIOĞLU'NA İŞKENCE
Önceden tasarlanmış olanı elde etmek için yazdıkları ifade ve beyanları işkenceyle imzalattılar. O dönemde aklımızın alamayacağı işkencelere maruz kalan Muhsin Yazıcıoğlu mahkeme salonunda, "Her türlü işkenceye maruz kaldım, izzeti nefsim gördüğüm muameleleri anlatamıyor" dedi. Dönemin hakimi Vural ise sınıf arkadaşımdı, bu davalarda büründüğü korkunç hal ve tavırları çok yaraladı.

HAFIZAMA KAZINDI 
Aradan 40 yıl geçti ancak hafızamda kalanlar ve o günlerde yapılanlar hala canımı acıtıyor. Nurettin Soyer'in yaptıklarını anlatamam. O salonlarda bu adamlar 12 Eylül senaryosunu yazdılar. Bakın 40 yıl önce bugünkü acı, kaosu yaratanların başında olan bir ismin oğlu bugün İzmir'e aday. Türkiye'ye kaosa sürükleyen Soyer'in oğlu İzmir'e nasıl demokrasi getirecek?

CHP SİYASETİ İNTİHAR ETTİ
Nurettin Soyer, mahkemede zanlıların kız kardeşi, ailelerini getirip orta yerde anlatamayacağım işkence ve sözlü hakaretler yaptırdı. Tasarlanmış sonucu elde etmek için kendi yazdıkları ifadeleri zorla imzalattılar. Bakın böyle bir babanın oğlu, masum olmayan, PKK'lılara sahip çıkıp, Marksist yapının yaşatıldığı çocuklardan biri bugün İzmir'in adayı. CHP siyaseti bu kararla intihar etti. İzmir'e bedeli çok ağır olur. Böyle birinin (Tunç Soyer) daha yetkili hale gelmesi korkunç bir şey. Köprü başlarına bunların gelmesi yeni mağduriyet ve acıların yaşanmasını muhtemel kılıyor.

AV. ŞERAFETTİN YILMAZ KİMDİR?

MHP ve Ülkücü Kuruluşlar Davası'nın efsane avukatı olarak bilinen avukat Şerafettin Yılmaz 15 Şubat 1940 tarihinde Ankara ili, Şereflikoçhisar ilçesi, Çıkınağıl Köyü’nde doğdu. İlkokulu doğduğu köyde bitirdi. Ortaokulu Kırşehir’de, Liseyi Ankara Kurtuluş Lisesi’nde bitirdi.1964 yılında Ankara Hukuk Fakültesi’nden mezun oldu.Askerliğini 1966 yılında Teğmen rütbesi ile tamamladıktan sonra Bab-ı Ali de Sabah Gazetesi Ankara Temsilciliği’nde İdare Müdürü olarak göreve başladı.

Temmuz 1967’de Ankara’nın Keskin ilçesinde serbest avukatlık bürosu açtı. 1970’de bürosunu Ankara’ya nakletti. Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel İdare Kurul üyesi olarak siyasî çalışmaları sonucunda Ankara’dan milletvekili adayı olarak 1977 seçimlerine katıldı. 1978 yılında İstanbul’a yerleşerek kardeşleriyle birlikte kurduğu otomotiv sanayi şirketinin yöneticisi oldu.

12 Eylül 1980 darbesi ile tevkif edilen MHP Genel Başkanı ve diğer partililerin avukatlığını üstlenerek Ankara’ya yerleşti. 1987 yılına kadar MHP ve Ülkücü Kuruluşlar davâsının avukatlığını yaptıktan sonra, tekrar İstanbul’a dönerek ticarî hayatına, aynı sektörde yeni bir şirket kurarak devam etti. 2011 yılında hissesini ortağına devrederek iş hayatından çekildi.

İstanbul’da, Avrasya Bir Vakfı Kurucu Mütevelli Üyesi, Taç Vakfı Mütevelli ve Yönetim Kurulu Üyesi, İş Dünyası Vakfı Mütevellisi ve S.S. Otomotiv Yedek Parça İthalat ve Toptancılar Konut Yapı Kooperatifi Başkanı olarak kültürel sosyal faaliyetlerde bulundu.

Türk Kültürüne Hizmet Vakfı’nda 1987 yılında Mütevelli Heyeti’ne seçilldi ve 10 yılı aşkın Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı olarak çalıştıktan sonra, 2010 yılında Başkanlık görevine getirildi.
 

0
0
0
0
0
0
0
👍
👎
😍
😥
😱
😂
😡