O Belgeleri Akşener Getirdi! (Postmodern darbede..)
Çiller: BÇG belgelerini Akşener getirdi.
Türkiye tarihine postmodern darbe olarak geçen 28 Şubat davasında mağdur tanık sıfatıyla ifade veren dönemin Başbakan Yardımcısı Çiller, ıslak imzalı BÇG belgelerini İçişleri Bakanı Akşener'in getirdiğini söyledi. Çiller, "Eğer bunlar gerçekten devletin bakanlarıyla koordinasyon şeklinde yapıldıysa niye şaşkınlık içinde İçişleri Bakanı bana getirsin? Akşener'in getirdiği belgeler ıslak imzalı belgelerdi" dedi.Çiller, "Milli Güvenlik Kurulunda fiziki ya da psikolojik şiddet gördünüz mü" şeklindeki soruya, bağırarak, "Kimin haddine" diye cevap verdi.
Postmodern darbe olarak Türkiye tarihine kazınan 28 Şubat dönemine ilişkin 103 sanıklı davada dönemin Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller mağdur tanık sıfatıyla ifade verdi. Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki davada Çiller ifadesinde şunları söyledi: Bu darbe içerisinde, silahlı ve silahsız kuvvetlerin bulunduğu bir koalisyonun icraatıdır.
BAŞKAN ALINDI, 4 GÜN SONRA...
Sincan Belediye Başkanı'nın kendi bilgisi dahilinde dönemin İçişleri Bakanı Meral Akşener tarafından görevden alındığını ancak bunların medyada yer almadığını belirten Çiller, "4 gün sonra Sincan'da tanklar yürüyor. Aynı gün Cumhurbaşkanı'nı ziyaret ediyorum ve Cumhurbaşkanı, 'Eee ne olacak ziyan yok' diyor. Arkasından toplumun her kesimine brifing veriliyor. BÇG toplumun her kesimini fişliyor. Bütün bunların bir darbe hazırlığı olduğu medyaya yayılıyor. Bu darbenin hükümetidir, milletin hükümeti değildir. Bana bundan başkasını da söyletmek mümkün değildir.
HEPSİ ISLAK İMZALI BELGELER
BÇG belgelerini dönemin İçişleri Bakanı Meral Akşener'in getirdiğini belirten Çiller, "Bunlar gerçekten devletin bakanlarıyla koordinasyon şeklinde yapıldıysa niye şaşkınlık içinde İçişleri Bakanı bana getirsin? Akşener'in getirdiği belgeler ıslak imzalı belgelerdi" dedi. Bu evrakı Erbakan'a ilettiklerini, onun da 9. Cumhurbaşkanı Demirel'e gönderdiğini anlatan Çiller, "Cumhurbaşkanı'nın bunu Genelkurmaya geri göndermesi teamüllere aykırı. Ama bu arada istihbaratın başında olan kişi, bu evrakı gönderenler tutuklanıyor. Bu evrakın doğrusu varsa Genelkurmay bunu niye mahkemeye göndermedi" diye sordu.
'YENİ ERLERE YER GÖSTERMEK İÇİN TANKLARI YÜRÜTTÜK!'
Sanıklardan dönemin Genelkurmay İkinci Başkanı Çevik Bir şunları kaydetti: Balans ayarı kelimesini, ilk Kofi Annan kullandı. Ama bana atfedildi. 17 Ocak 1997'de Demirel'e verilen brifingde de TSK'nın FETÖ tespitleri anlatılmıştır. Hiç bu konular konuşulmamıştır. Sincan’da tanklar NATO’nun yeni gelen erlerine o yerin gösterilmesi için yapılmıştır, erken tarihe alınmıştır" iddiasında bulundu. Devletin ilgili kurumlarında yapılmış benzeri kurumsal çalışmalar varken sadece BÇG'nin suçlandığı ifade eden Bir, "Bizle beraber paralel çalışmalar yapıldı, Erbakan'ı izleme merkezi vardı" dedi.
ERBAKAN'IN TEK BİR TALİMATI BİLE YOK!
Sanık Çevik Bir'in o dönemde ABD'de, "Demokrasiye balans ayarı yaptık” dediğini ifade eden Çiller, sanıklardan Çetin Doğan'ın bir sorusu üzerine, "Erbakan, 'Buyurun şunları yapın, gidin camilere şunlara bakın, özel okulları denetleyin, valilere ve kaymakamlara bakın' diye bir emir verdiyse çıkarın gösterin" ifadelerini kullandı.
GENELKURMAY BİZE DEĞİL DEMİREL'E BİLGİ VERDİ
Çiller bir soru üzerine BÇG’den sonradan haberi olduğunu ve rahatsızlığını hem Cumhurbaşkanı'na hem de Başbakan'a ilettiğini söyledi. "Sincan'da tankların yürütülmesinin ardından medyada darbe yapılacağı yönünde haberler çıktığında Genelkurmay Başkanı'nın kendisini arayıp 'böyle bir şey yok' şeklinde bilgilendirip bilgilendirilmediği sorulan Çiller, Genelkurmay Başkanı'nın kendilerini değil Cumhurbaşkanına bilgi verdiğini söyledi. Tankların yürüdüğü gün Demirel'in yanında olduğunu belirten Çiller, "Gereği yapılmalı' dedim" diye konuştu.
ÇİLLER'İ KIZDIRAN SORU!
Yaklaşık 2.5 saat ifade veren Çiller, sanık avukatlarının sorularından bazılarına sinirlendi. Çiller, "MGK’da fiziki ya da psikolojik şiddet gördünüz mü" şeklindeki soruya, bağırarak, "Kimin haddine" diye cevap verdi. "BÇG hakkında suç duyurusunda bulundunuz mu?" sorusuna ise "Suç duyurusunda bulunmak için önce teftiş kurullarından geçmesi gerekiyor yavrum" diye çıkıştı. Bu cevaplar üzerine salondan gülüşmeler ve alkış sesleri yükseldi.
BÇG'Yİ ÇEVİK BİR KURDU
Batı Çalışma Grubu (BÇG), post modern darbe olarak bilinen 28 Şubat 1997 tarihli MGK kararlarının uygulanıp uygulanmadığının denetimi amacıyla kurulan bir yapıdır. BÇG, Güven Erkaya'nın komutanı olduğu Deniz Kuvvetleri bünyesinde faaliyet göstermiş, fikir babası ise Genelkurmay 2. Başkanı Çevik Bir'dir. İrticai faaliyet içerisinde olduğunu iddia ettiği 6 milyon kişiyi bu süreçte fişleyen BÇG, birkaç yıl sonra lağvedildi.