ÖGG sınavına giren adaylar merakla internette soruları ve cevapları araştırmaktadır. Peki ÖGG 84. sınav soruları ve cevapları açıklandı mı? Ne zaman açıklanacak? Sınav sonuçları ne zaman açıklanacak? Tüm merak edilenler haberimizde...
ÖGG SORULARI VE CEVAPLARI NE ZAMAN YAYINLANACAK?
ÖGG 84. Temel Eğitim ve 60. Yenileme Eğitimi Sınavı soru ve cevaplarının kısa sürede erişime açılması beklenirken sınav sonuçlarının hangi tarihte açıklanacağı henüz bilinmiyor.
Konuyla ilgili detaylar EGM’nin resmi internet adresinin duyurular kısmından takip edilebilecek. Öte yandan sınav soruları veya sonuçlarıyla ilgili resmi bir açıklama geldiği takdirde ilgili içeriğimizde yerini alacak.
EGM ÖGG SAYFASI İÇİN TIKLAYINZ
83. TEMEL EĞİTİM SINAVI A KİTAPÇIĞI İÇİN TIKLAYINIZ
83. TEMEL EĞİTİM SINAVI B KİTAPÇIĞI İÇİN TIKLAYINIZ
59. YENİLEME EĞİTİMİ A KİTAPÇIĞI İÇİN TIKLAYINIZ
59. YENİLEME EĞİTİMİ B KİTAPÇIĞI İÇİN TIKLAYINIZ
ÖGG SONUÇLARI NE ZAMAN AÇIKLANACAK?
ÖGG 84. Temel Eğitim ve 60. Yenileme Eğitimi Sınavı soru ve cevaplarının kısa sürede erişime açılması beklenirken sınav sonuçlarının hangi tarihte açıklanacağı henüz bilinmiyor.
Konuyla ilgili detaylar EGM’nin resmi internet adresinin duyurular kısmından takip edilebilecek. Öte yandan sınav soruları veya sonuçlarıyla ilgili resmi bir açıklama geldiği takdirde ilgili içeriğimizde yerini alacak.
ÖGG SONUÇLARI NASIL ÖĞRENİLİR?
Özel güvenlik sınav sonuçlarını görüntülemek için adayların TC Kimlik No ile sorgulama yapması gerekiyor. Güvenlik sınav sonucu linkine tıklayan güvenlik görevlisi adayları, sonra “Temel Eğitim Sınav Sonucu” sayfasına yönlendirilerek bireysel sonuçlarını görüntüleyebilecek.
ÖGG NASIL OLUNUR?
Özel güvenlik görevlisi olmak için ilinizde bulunan sertifika vermeye yetkili olan kurumlardan silahlı veya silahsız olmak üzere eğitim almanız gerekmektedir. Bunun akabinde her sene Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenmekte olan ÖGG sınavına katılıp başarılı olmalısınız. Bu sınav her sene 6 kez yapılmaktadır ve başarılı sayılmak için de en az 60 puan almanız gerekmektedir. Şayet ilk girişinizde sınavı kazanamadıysanız da birbirini takip eden 4 sınava, sınav harcı ödenerek katılınabilir. Öncelikle silahlı ve silahsız olmak üzere iki çeşit özel güvenlikçi bulunmaktadır. Bu ikisi için de aranan şartlar ve adaylardan istenilen belgeler farklıdır. Bu belgelerin neler olduğuna aynı zamanda sertifika hakkında daha çok bilgi vermiş olduğumuz silahlı silahsız özel güvenlik sertifikası nasıl nereden alınır yazımızdan ulaşabilirsiniz.
Silahlı temel eğitim süresi 120 saattir. 15 gün temel dersler+ 3 gün silah dersi ( 2 gün teorik eğitim ve 1 gün poligonda 25 mermi atış eğitimi) olmak üzere toplam 18 iş günüdür.
Silahsız temel eğitim alanlar 100 saattir. (15 gün) Eğitimlere katılmak mecburidir. Mazeretsiz %10 D/S (100 saatin 10 saati), mazeretli %30 D/S (100 saatin 10 saati) devamsızlık hakkınız mevcuttur.
ÖZEL GÜVENLİK GÖREVLİSİ OLMA ŞARTLARI NELER?
Özel güvenlik görevlisi olabilmek için, Özel Güvenlik Eğitim Kurumunda aşağıda detayları yazılı eğitim programına iştirak etmeniz ve sonrasında Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından yılda 5 veya 6 kez düzenlenen ÖGG sınavına girmeniz gereklidir. Bu sınavlardan 60 puan alarak sertifika almaya hak kazanmış olacaksınız. Kazanamadığınız takdirde birbirini takip eden 4 sınava, sınav harcınızı ödeyerek girme hakkına sahipsiniz. 4 sınavın sonunda sınavı geçemeyenler, yeniden kayıt yaptıracak ve bütün işlemleri yenileyeceklerdir.
- Özel güvenlik görevlisi olabilmek için sabıka kaydınızın temiz olması gerekir.
- Silahlı girebilmek için 21 yaşını doldurmuş olmak ve en az lise mezunu olmak şartı aranmaktadır.
- Silahsız müracaat için 8 yıllık İlköğretim veya Ortaokul mezunu ve 18 yaşını doldurmuş olma
ÖZEL GÜVENLİK GÖREVLİLİERİNİN GÖREV VE YETKİLERİ NELERDİR?
1. Özel güvenlik görevlileri toplantı, konser, spor müsabakası, sahne gösterileri ve benzeri etkinlikler ile cenaze ve düğün törenlerinde ayrıca hava meydanı liman, gar, istasyon ve terminal gibi toplu ulaşım tesislerindekimlik sorma yetkisine sahiptirler. Bu yerler ve etkinlikler dışında kimlik sorma kanunda düzenlenmemiştir.
Her ne kadar kanunda durdurma yetkisinden bahsetmemiş olsa da esasında kimlik sorma yetkisi durdurma yetkisini de içerisinde barındırır. Zira kimlik sorma işleminden önce özel güvenlik görevlisi öncelikle kimliğini sorduğu kişiyi durdurmaktadır.
Özel güvenlik görevlisi kanunen kimlik sorar. Bu yetkisi kimlik tespiti yetkisi ile karıştırmamak gerekmektedir. Zira iki yetki birbirinden çok farklıdır. Kimlik sormada sadece kimlik kısaca kontrol edilirken, kimlik tespitinde kişinin kimlik bilgileri kontrol edilmek üzere emniyet müdürlüğü gibi birimlerle paylaşılır hal böyle olunca kimlik tespitinin polis ve jandarma personellerince yapılabildiğini belirtmemizde bir sakınca bulunmamaktadır.
Kimlik sorma yetkisinde aslolan rızadır. Kimliği sorulan kişi, kendi rızası ile kimliğini göstermekten imtina ediyor ise ısrar edilmemesi gerekmektedir. Ancak kişinin bu tutumu karşısında da özel güvenlik görevlisinin durumu kendisine bildirerek kimliği sorulan kişiyi görev yaptığı yere almama hakkı vardır.
Özel güvenlik görevlisi kendi kanunu olan 5188 sayılı kanun sayesinde kimlik sorma yetkisine sahip olup, kanuni düzenlemeye göre de bu yetki doğrudan doğruya özel güvenlik görevlisine verilmiştir, dolayısı ile bu yetkinin kullanılması için hâkimden, savcıdan, genel kolluktan ve herhangi birinden izin alınmasına gerek yoktur.
2. Özel güvenlik görevlileri korudukları alanlarda girmek isteyenleri ve görev alanlarında hakkına yakalama veya mahkûmiyet kararı olan kişileri arama yetkisine sahiptirler.
Özel güvenlik görevlisi arama yetkisini kullanırken kanunda da belirtildiği gibi arama işlemini teknik araç gereçlerle yapması gerekmektedir yani eli ile herhangi bir arama yapamaz. Yaptığı takdirde Türk Ceza Kanunu kapsamında suç işlemiş sayılmaktadır. Ancak bu durumun da istisnai halleri bulunmaktadır. Şöyle ki; suçüstü halinde yakalamış olduğu bir kişi üzerinde bulunan suça konu eşyaların tespiti için ve kişi kendi vücut bütünlüğüne zarar veriyor ise bu kişi üzerinde bulunan kesici ve delici aletlerden arındırmak için kabaca üst araması yapabilir.
Arama yetkisi de rızaya dayalı olup kişi, aranma yetkisine itiraz ediyorsa ısrar edilmemeli ancak görev yapılan alana girişi engellenmeli ve bu durum uygun bir dille kendisine anlatılmalıdır.
Arama yetkisi yine 5188 sayılı yasa ile bir yetki olarak verildiği için özel güvenlik görevlisinin arama yetkisinden önce herhangi bir kişi veya makamdan izin almasına gerek yoktur.
Ayrıca arama yetkisi kullanılırken cinsiyet ayrımına dikkat edilmesi beklenen bir durumdur. Bu bağlamda kadınların araması kadın özel güvenlik görevlisi, erkeklerin araması ise erkek özel güvenlik görevlileri tarafından yapılmalıdır
3. Özel güvenlik görevlileri sahibi tarafından bırakılmış yani terk edilmiş veya unutulmuş eşyaları emanete aldıkları gibi arama esnasından suç eşyası sayılan, suçta kullanılarak delil olarak sayılan ve suç sayılmasa bile tehlike yaratılabilecek eşyaları emanete alma yetkisine sahiptir.
El koyma ile ifade etmek istediğimiz; suçta kullanılıp delil niteliğinde olan veyahut da müsadere (karar ile devlet malı haline gelme) edilmesi gereken bir malın, kamunun vermiş olduğu güç ve otorite ile kişinin tasarruf yetkisinin rızasına bakılmaksızın ortadan kaldırılmasıdır.
Burada özel güvenlik görevlileri bakımından dikkat edilmesi gereken iki husus vardır. Bunlardan ilki emanete alınan veya el konulan eşyaların bir tutanak ile sabit hale getirilmesidir. Özel güvenlik görevlileri emanete aldıkları ve el koydukları eşyaların içeriğini, özelliklerini açıkça belirten bir durum tespiti raporu şeklinde tutanak tanzim ederek en az iki kişi tarafından imza altına almaları gerekmektedir. İkincisi ise arama esnasından suç eşyası sayılan, suçta kullanılarak delil olarak sayılan ve suç sayılmasa bile tehlike yaratılabilecek eşya emanete alınacaksa muhakkak genel kolluk kuvvetlerine bildirimde bulunma zorunluluğu vardır.
4. Özel güvenlik görevlileri doğal afet (yangın, deprem, sel vb.) hallerinde ve imdat istenmesi halinde yakasında kimlik kartının takılı olduğu ve görev süresince görev alanında bulunan işyeri ve konutlara girme yetkisine sahiptir.
Bu yetkinin kullanılmasında iki şartın varlığı aynı anda istenmiştir. Birincisi yangın, deprem ve sel gibi tabi afet olayları diğeri ise imdat çağrısıdır. Daha açık ifade edebilmek adına herhangi bir tabi afet olmaksızın imdat çağrısı alınsa bile işyeri ve konuta girilemez. Girildiği ve şikâyete konu edildiği takdirde özel güvenlik görevlisinin Türk Ceza Kanununda yer bulmuş konut dokunulmazlığını ihlal suçunu işlediği ortaya çıkacaktır.
5. Özel güvenlik görevlileri suçüstü halinde şüphelileri, görev alanı içerisinde olup da haklarında yakalama veya mahkûmiyet kararı bulunan kişileri, kendi vücut bütünlüğü ile sağlığına tehlikeye atan kişileri ve son olarak da olay yeri ile delilleri korumak amacıyla bunlara zarar vermeye çalışan kişileri yakalama yetkisine sahiptir.
Yakalamanın ne anlama geldiği ise Yakalama, Gözaltına Alma ve İfade Alma Yönetmeliğinde açıklanmış olmakla kısaca; hâkim kararına ihtiyaç duyulmaksızın kişinin özgürlüğünün geçici bir süre ve herkes tarafından engellenmesi denilebilir.
Yakalama yetkisinde suç işlememek adına bilmemiz gereken önemli noktalar bulunmaktadır. Şöyle ki; haklarında yakalama ve mahkûmiyet kararı bulunan kişileri bir özel güvenlik görevlisi sadece ve sadece görev alanında yakalayabilir. Burada görev alanının genişlediği istisnai hükümler maalesef uygulanmamaktadır. Yani daha öncesinde hakkında bir yakalama kararı veya mahkûmiyet kararı bulunan kişi görev alanı dışına çıktığında özel güvenlik görevlisi tarafından yakalanamaz. Ayrıca kendisinden şüphelenerek yakalanan kişinin üzerindeki suç şüphesi kalktıktan sonra derhal genel kolluğa haber vermek şartıyla kişinin serbest bırakılması gerekmektedir. Örnek vermek gerekirse; bir kişinin alış veriş merkezinden bir şey çaldığını yani hırsızlık yaptığını düşünerek yakaladıktan sonra yapılacak olan aramadan sonra hırsızlığa konu herhangi bir eşya veya delile rastlanılmazsa artık suç şüphesi kalkacağı için kolluğa haber vererek kişinin serbest bırakılması gerekmektedir.Aksi durumda Türk Ceza Kanunda sayılan kişi hürriyetinden yoksun bırakma suçu işlenmiş olur ki cezai müeyyide olarak da 1 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasını öngören bir suçtur dolayısı ile çok dikkatli olunması gerekmektedir.
Yine yakalama yetkisinde diğer kanunlarda açıkça belirtildiği için dikkat edilmesi gereken başkaca kurallar da bulunmaktadır. Örneğin; 18 yaşından küçükler kanunen çocuk sayıldığı için bunlara kelepçe takılamaz. Bir başka örnek ise; suç işlediği esnada henüz 12 yaşını doldurmamış olanlar ile yine 15 yaşını doldurmamış sağır ve dilsizler suç işlediği gerekçesi ile yakalanamaz ancak koruma altına alınır. Son olarak; görev alanında yaşı küçüklere, beden ya da akıl rahatsızlığı olanlara veya kendisini koruyamayacak olanlara karşı suç işlenmesi halinde az önce saymış olduğumuz mağdurların şikâyeti olmaksızın şüphelinin yakalanması gerekmektedir.
6. Özel güvenlik görevlileri Türk Medeni Kanunu’nun 981. maddesine, Türk Borçlar Kanunu’nun 52. maddesine, Türk Ceza Kanunu’nun 24. ve 25. maddelerine göre zor kullanma yetkilerine sahiptirler.
Konunun daha iyi anlaşılır olması için zor kullanmanın ne olduğuna değinmekte fayda olduğunu düşünmekteyiz. Zor kullanma; yasa tarafından verilen yetkilerin kullanıldığı esnada yine yasaların belirlediği şartlarda maddi ve manevi güç kullanarak verdiğimiz zorunlu tepkidir.
7. Zilyedin korunması; yani bir eşyayı fiilen elinde bulunduran kişinin elindeki eşyasına, herhangi bir saldırı olduğu takdirde bu eşyayı koruyabilmek adına yasalarda belirlenen şartlar dâhilinde güç kullanılması halinde kanun tarafından korunmuş olunur.
Zilyeti koruyan kişinin verecek olduğu zararlardan dolayı herhangi bir sorumluluğu bulunmaz.
8.Meşru müdafaa; Bir kimsenin şahsınaya da üçüncü bir şahsa karşı yapılan saldırıyı bertaraf etmek adına gösterilen zorunlu tepkidir.
Zaruret hali; Bir kimsenin şahsına veya mal varlığına ya da üçüncü bir şahsın kendisine veya mal varlığına doğru yönelmiş olan saldırıdan kurtulmak için konu ile ilgisi olmayan başka bir kişinin malına zarar verilmesi durumudur.
Kendi hakkını korumak için kuvvet kullanımı; Bir hukuki ihtilafın çözümünde esasen devletin görevli olmasına rağmen ve bu devlet organının zamanında olaya müdahale edemeyeceği durumlarda kişi, mevcut hakkını korumak adına konu ile ilgisi olmayan başka bir kişinin malına zarar vermesi durumunu ifade etmektedir.
Meşru müdafaa hali, zaruret hali ve kendi hakkını korumak için kuvvet kullanımında yasalarda belirtilen şartlara da uyulmak suretiyle sergilenmiş olan güç kullanımı sonunda doğacak olan maddi zararlardan sorumlu olmamayı düzenlemiştir.
9. Kanun hükmünü icra; Kanunda yapması emredilmiş olan emirleri yerine getiren devlet görevlisinin ceza sorumluluğunun olmadığını ifade etmektedir.
Yetkili merciin emrini ifa; Yetkili mercii hukuka aykırı bir emir vermesi halinde bu emir doğrudan yerine getirilmez bahse konu emir ancak yazı ile verilmesi halinde bu emir yerine getirilir. İleride doğacak sorunlarda ise emri uygulayan kişi de yazılı belge olduğu için herhangi bir ceza almaz, ceza alınacaksa da emri veren kişi ceza alır. Yetkili mercii konusu doğrudan suç olan bir emir vermesi halinde bu emir ister sözlü ister tekrarlanarak yazılı verilsin kesinlikle yerine getirilmez. İleride doğacak olan sorunlarda hem emri veren hem de emri uygulayan ayrı ayrı cezalandırılır.
Meşru müdafaa; Bir kimsenin şahsınaya da üçüncü bir şahsa karşı yapılan saldırıyı bertaraf etmek adına gösterilen zorunlu tepkidir.
Zaruret hali; Bir kimsenin şahsına veya mal varlığına ya da üçüncü bir şahsın kendisine veya mal varlığına doğru yönelmiş olan saldırıdan kurtulmak için konu ile ilgisi olmayan başka bir kişinin malına zarar verilmesi durumudur.
Kanun hükmünü icra, yetkili merciin emri, meşru müdafaa ve zaruret hali durumlarında yasanın şartlarını yerine getiren kişinin herhangi bir cezai sorumlulukları bulunmaz.
10. Özel güvenlik görevlileri 2559 Sayılı Polis Vazife ve Selahiyet Kanunu ve 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanunu’nda belirtilen esas ve usuller çerçevesinde silahlarını kullanabilirler. Silah kullanma zor kullanma yetkisinin en ağır aşaması olduğu için yasada silah kullanma son çare olarak belirtilmiştir. Bu sebeple de öldürmek kastı ile değil de yaralama kastı ile hareket etmekte fayda vardır.
11. Özel güvenlik görevlileri görev alanında meydana gelen bir suçtan sonra derhal kolluğa bilgi vermeleri gerekmektedir. Suç oluştuktan sonra ortaya çıkan bu yetki de şüphelinin yakalanmasından tutun da suça konu eşyaların koruma altına alınarak genel kolluğa teslimini hatta ve hatta kolluğun talep etmesi ile birlikte kolluk görevlilerine yardımcı olmayı da kapsayan geniş çaplı bir yetkidir. Ancak hemen belirtelim ki delilleri muhafaza ile anlatılmak istenen suça konu delilin bulunduğu yerden alınarak emin bir yere konulması değildir, bu iş kolluğun işidir, özel güvenlik görevlileri suça konu delilleri tespit eder, koruma altına alır ve kolluk geldiğinde bu delilin yerini gösterir.