Osmanlı Devleti’nin karadan denize kadar gelen büyük zaferi: Preveze
27 Eylül 1538, Osmanlı’nın karadan Akdeniz’e kadar ulaştığı ve önemi ile büyük hakimiyet kurduğunun ispatı olan Preveze Deniz Zaferi’nin yıl dönümü. Akdeniz’i Türk gölün haline getiren bu zafer Barbaros Hayreddin Paşa kumandasının bıraktığı en önemli tar
27 Eylül 1538 yılında Barbaros Hayreddin Paşa ve ordusu tarafından kazanılan Preveze Zaferi, Akdeniz’in Türk gölü hâline gelmesini sağladı. Preveze, sadece bir savaştan ibaret değildi. Osmanlı ordusu Papa tarafından kurulan haçlı ittifakına karşı kazandığı büyük zaferlerden biri oldu.
Hedefler belirlendi
Kanuni Sultan Süleyman'ın 944'te Pulya ve Korfu üzerine düzenlediği seferin sonuçsuz kalmasına rağmen Barbaros Hayreddin Paşa'nın dönüşte Kiklad adalarını ve Nakşa Dükalığı ile birlikte bazı Sporad adalarına ele geçirmesi Osmanlılar'ın yeni hedeflere odaklanmasında öncü bir adım oldu. Ancak bu sırada Papa lll. Paolo'nun öncülüğünde 1538'in Şubat ayında Hristiyan devletleri arasında denizlerdeki hakimiyet mücadelesini kazanmak ve Osmanlılar'ı Akdeniz' den uzaklaştırmak amacıyla bir ittifak yapıldı. Andrea Doria kumandasında büyük bir Hristiyan donanması meydana getirildi.
Osmanlı İmparatorluğunun ilk kaptan paşası ve Kaptan-ı deryası Barbaros Hayreddin Paşa.
7 Eylül 1538’de Narda körfezinin kuzey girişindeki Preveze Kalesi'ni kuşatıldığı haberini alan Barbaros Hayreddin Paşa, Turgut Reis kumandasında yirmi gemilik bir gönüllü filosunu öncü olarak yolladı. Turgut Reis, Zenta sularında kırk gemilik bir düşman filosu ile karşılaştı ve durumu Modon'da bulunan Barbaros'a haber verildi.
Kalenin tahrip edilmesine karşılık ada yağmalandı
Buna karşılık Zenta'daki bir müttefik filosu da Preveze'ye giderek Andrea Doria'yı Osmanlı donanmasının gelişinden haberdar etti. Bunun üzerine Preveze'den ayrılan müttefik donanması Korfu'ya çekildi. Barbaros da Preveze Kalesi'nin tahrip edilmesine karşılık Kefalonya adasını yağmaladı.
Barbaros Hayrettin Paşa, 24 Eylül 1538’de Preveze Kalesi'ne gelip burayı tamir ederek hazır halde körfezde beklemeye başladı. Ertesi gün Preveze açıklarında yeniden demirleyen müttefik donanması haberinin ulaşması üzerine harekete geçildi.
55 bin kişiye karşı 22 bin kişi
Müttefik güçler, İspanya ve Portekiz seksen kalyon, Venedik on kalyon ve yetmiş kadırga, papalık otuz altı kadırga, Malta on kadırga, Ceneviz bir kalyon ve elli iki kadırga ile diğer devletlere ait kırk dokuz kalyon olmak üzere toplam kare yelkenli 140 kalyon, 168 kadırga ve pek çok nakliye gemisiyle 55 bin askerden oluşuyordu. Buna karşılık Barbaros'un donanmasında kadırga türü 122 gemi ve 20 bin asker bulunuyordu.
25 Eylül 1538’de müttefik donanmasından bir saldırı gerçekleştirildi. Saldırıya karşılık Turgut Reis, Murad Ağa ve Güzelce Mehmed Reis emrindeki Osmanlı gemileri harekete geçerek körfezden çıkıp bu saldırıyı püskürttü. 27 Eylül Cuma günü Barbaros, donanmasıyla körfezden dışarı açıldı hilal şeklinde savaş konumunu aldı. Çok geçmeden bütün kadırgalar baş kısımlarındaki üçer topu ateşlenerek savaşı başlatıldı. Andrea Doria'nın bu şaşkınlıkla donanmasını yanlış bir manevra ile tehlikeli bir konuma getirdiği sırada Barbaros kırk gemilik bir filoyu müttefik donanmasını ikiye ayırmak üzere gönderdi. Bunu gören Andrea Doria donanmasına Korfu'ya doğru geri çekilme emri verdi.
Bu durum karşısında Barbaros havanın da kararması sebebiyle donanmasını Narda körfezi dışında Preveze
28 Eylül günü Andrea Doria, savaşmak üzere geri geldi ve onları karşılamak üzere Osmanlı donanması da sıra halinde müttefik donanmasına doğru ilerledi. Barbaros, donanmasını yeniden hilal şeklini aldı. İki donanma Preveze açıklarında karşılaştığı sırada güneyden esen şiddetli rüzgar Osmanlı kadırgalarını zorlamaya başladı. Barbaros kendi askerinin maneviyatını yükseltmek için Şura suresi 33’üncü ayeti; "Dilerse O (Allah), rüzgarı durdurur da onun -denizin- üstünde kalakalırlar" ve Ahzab suresi 9’uncu ayeti, "Ey iman edenler, Allah'ın size olan nimetini hatırlayın; hani size ordular saldırmıştı da biz onlara karşı bir rüzgar ve sizin görmediğiniz ordular göndermiştik" birer kağıda yazdırarak gemisinin iki yanından denize bıraktı.
Rüzgarın kesilmesi ve bu defa müttefik donanmasındaki kalyonların hareketsiz kalması üzerine Andrea Doria öndeki kalyonlardan yoğun bir top ateşi başlattı. Ancak kalyon toplarının menzilinin kısa olması sebebiyle bütün gülleler denize düştü. Barbaros'un karşı hücumunda kadırgaların top menzilinin daha uzun olması sayesinde önce kalyonlar hedef alınıp vuruldu.
Andrea Doria, Osmanlı donanmasını iki ateş arasına alma planını birkaç kere daha denemek istedi. Fakat her defasında Barbaros'un karşı manevraları dolayısıyla başarısız oldu. Bu saldırılarda müttefik donanmasının ön safında bulunan kalyonların çoğu tahrip edildi. Müttefik donanmasını yarmak için hücum emri veren Barbaros birinci sırayı ikiye ayırarak Andrea Doria kumandasındaki kadırgalara saldırdı. Doria geri çekilme kararı aldı. Osmanlı donanması beş saat süren bu savaşın ardından geri çekilen müttefik donanmasını takip etti ancak fırtına çıkması ve havanın kararması sebebiyle fenerlerini söndüren Andrea Doria'nın izini kaybetti. Barbaros iki saat süren bir takipten sonra geri dönerek Ayamavra'da sabaha kadar bekledi; pek çok esir ve ganimet almış olarak Preveze'deki üssüne döndü. Savaşta müttefik donanması kalyon türü 128 gemisini kaybetti. Preveze deniz zaferinin haberini Boğdan seferi dönüşünde Yanbolu'da bulunan Kanuni Sultan 14 Ekim 1538’de Barbaros'un oğlu Hasan Bey ulaştırdı. Barbaros'tan gelen fetihname devlet erkanı tarafından ayakta dinlendi ve büyük bir sevinç vesilesi oldu. Kanuni Sultan Süleyman, Barbaros ve arkadaşlarına dua etti.
Osmanlı İmparatorluğu'nun onuncu padişahı ve 89. İslam halifesi Kanuni Sultan Süleyman.
Yazar İbrahim Sarı “Her biri birer deniz kurdu olan Osmanlı leventlerine denizler dar gelip, okyanuslara açıldılar” ifadesiyle Osmanlı Devleti’nin yönünü denizlere çevirdiği bir zafer olduğunu kanıtlar nitelikte.
Zafer kadırga gemilerinin
Preveze Deniz Muharebesi'nin kazanılmasında Barbaros'un taktiği yanında donanmadaki gemi cinslerinin de etkisi oldu.
Müttefik donanmasındaki büyük kalyonlara karşılık Osmanlı donanmasında sadece kadırgaların bulunması ve savaşın kadırgaların zaferiyle sonuçlanması Osmanlı donanmasında uzun süre kadırga türü gemilerin tercih edilmesine sebep oldu.
Osmanlı deniz siyasetine açıldı
Hristiyan dünyası Preveze Deniz Muharebesi'yle Akdeniz'deki hakimiyetini kesin biçimde kaybetti. Preveze Hristiyan devletleri için olduğu kadar Osmanlı Devleti denizciliği için de bir dönüm noktası oldu. O zamana kadar esas olarak bir kara devleti olan Osmanlılar tam anlamıyla deniz siyasetinin içine girdi. Bu zaferle deniz korsanlığının önüne geçildi. Deniz seyahati, ticareti ve sahildeki halkların emniyeti sağlandı. Kuzey Afrika’daki İslam devletleri, Avrupa devletlerinin saldırılarından korundu. Denizden hac yolu da bu sayede emniyet altına alındı.